English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / He'll never make it

He'll never make it translate Turkish

95 parallel translation
But he'll never make it.
Nasıl olsa başaramayacak.
He'll never make it.
Asla başaramayacak.
- He'll never make it!
- Buna gerek yok!
He'll never make it.
Asla başaramaz.
If he's followed, he'll never make it to the top of the rim.
Eğer o takip edilirse, asla sınıra kadar gidemez.
You'd better make it loud and clear or he'll never get it.
Yüksek sesle ve net olsa iyi olur, yoksa bunu anlamaz.
- He'll never make it.
- Asla başaramayacak.
He'll never make it.
Başaramayacak.
He'll never make it through this intense bombardment.
Bu şiddetli bombardımandan kurtulması mümkün değil.
He'll never make it.
bunu yapamayacak.
You can't depend on Monty taking Cannes by D-day. He'll never make it.
Çıkarma günü bütün gücümüzle saldırmazsak çıkarma başarılı olmaz.
Otherwise he'll never make it!
İç ve işini güzelce gör.
He'll never make it.
Bunu asla yapmayacak.
His leg - he'll never make it to the top of the mountain.
Bu bacakla asla dağın zirvesine çıkamaz.
He'll never make it.
Yetişmesi imkansız.
He'll never make it in this soup.
Bu siste asla başarılı olamaz.
He'll never make it, he can't handle it, he's too edgy.
Asla yapamayacak, bunu kaldıramaz, çok sinirli.
Feels he'll never make it...
Hiç başaramayacağını hissediyor.
He'll never make it, you know.
Aslağa başaramayacak biliyorsun.
He'll never make it.
Hayatta o kadar dayanamaz.
He'll never make it. If he wins, they'll kill him. He'll stop the war.
Üyeler arasında bulunanlar, eski CIA şefi Allen Dulles... milletvekili Gerald Ford, banker John McCloy...
It he gets socked in by the weather, they'll never make it down.
Eğer o da havadan etkilenirse, asla aşağı inemezler.
But I'll take my oath on it, till he hath made an oyster of me... he shall never make me such a fool.
Ancak, aşkın beni istiridyeye çevireceği güne kadar beni asla öyle bir aptal durumuna düşüremeyeceğine yemin ederim.
- He'll never make it.
- Hiç bir zaman başaramayacak.
He'll never make it.
- Blöf yapıyor efendim.
He'll never make it to the UN.
BM'e kadar asla varamaz.
He'll never make it past The Grotto.
Asla yapamayacak.
- He'll never make it!
- Trombektomi yapabilirler.
He'll never make it!
Asla Dayanamaz.
- He'll never make it to Angio.
Anjiyoya kadar dayanamaz.
If he's stupid enough to come back, he'll never make it inside the store.
Geri gelecek kadar aptalsa, mağazaya kesinlikle giremez.
- He'll never make it. - Shut up.
- Asla yapamayacak.
- Too bad he'll never make it here.
- Burada köşeyi dönemeyecek olması çok kötü.
He'll never make it over that tree.
O ağaçtan hiçbir şey yapamayacak.
He'll never make it out of there alive.
Oradan canlı çıkması imkansız.
If he goes to help that woman deliver the baby, I'll never make it to The Tonight Show.
Çocuğu doğuracak kadına yardım için giderse, asla "The Tonight Show" a yetişemem.
Don't worry, he'll never make it.
Endişelenme, asla başaramaz.
He'll never make it in time.
Asla zamanında yetişemez.
- He'll never make it to the OR.
- Asla ameliyathaneye yetişemez.
And if you light a third one son before you smoke it make sure you take one last long loving look at your wife because in all likelihood you'll never see her again and if your itch drives you to light up a fourth time then it's the gas chamber for your brother if he survives the last onslaught and if he doesn't then your mother... remember to give her a warm farewell hug before you light that one and despite all of the above if you still intend to be as obstinate as a mule.
Eğer bir üçüncüsünü yakarsan.. .. evladım, içmeden önce emin ol.. .. karına sevgi dolu tek bir bakış hakkın var..
- He'll never make it back here.
Bir daha kesin gelmez. Sam. Ben hallettim.
He'll never make it! What's going on?
Başaramayacak!
He'll never make it.
Asla başaramayacaklar.
You can tell us, and no matter how bad it is, no matter how awful, we'll make sure he never hurts you again.
Bize söyleyebilirsin. Ne kadar kötü olursa olsun ne kadar korkunç olursa olsun seni temin ederiz ki bir daha asla sana zarar veremez.
He'll never make it.
Hayatta yaşamaz.
He'll never make it out!
- Dışarı çıkamayacak.
The second he finds Henry, this whole place will shut down--we'll never make it out.
Henry'yi bulur bulmaz tüm bu yeri kapatacaktır, kurtulma şansımız olmaz hiç.
I'll make it a night he never forgets.
Ona hiç unutamayacağı bir gece yaşatacağım.
He'll never make it from two yards.
İki yardadan asla yapamaz.
It's possible he'll never make it here.
Mümkündür. Ama asla buraya gelemeyecek.
He'll never make it out of there.
Mümkün değil oradan çıkamaz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]