English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Make it fast

Make it fast translate Turkish

571 parallel translation
- Get down there and make it fast. - Aye, aye, sir.
Hemen aşağıya inin.
Make it fast.
Çabuk ol.
Joe, take the sheet! Make it fast!
Joe, yelkenleri tut!
Better make it fast, Chavez.
Daha hızlı anlat, Chavez.
As a good last gesture just shoot straight and make it fast, will you?
Son bir jest yap ve beni vur. Hem de çabuk olsun.
Better make it fast.
Çabuk olsan iyi olur.
Get me Mr. Boot, and make it fast.
Bana hemen Bay Boot'u bağlayın.
Make it fast.
Çabuk olun.
OK, but make it fast. Fast?
- Peki, ama çabuk olsun.
Make it fast!
Acele edin!
Lieutenant Schaeffer, take two men to Fort Laramie, make it fast.
Teğmen Schaeffer, iki adam alın ve Laramie kalesine gidin, çabuk olun.
Make it fast. I ain't got all day, huh?
Çabuk olun, bütün gün bekleyemem, ha?
Make it fast.
- Çabuk olsan iyi olur.
You want to make it fast?
- Bunu hızlandırmak ister misin?
But make it fast.
Ama çabuk ol.
- Come on, Cherry, let's make it fast.
- Haydi Cherry, çabuk gidelim.
Make it fast, I'm in a hurry.
Çabuk ol, acelem var.
Make it fast, huh.
Elini çabuk tut, ha.
Make it fast.
Çabuk çabuk.
Make it fast.
Çabuk haraket edin.
- Now make it fast!
- Çabuk, çabuk!
Make it fast, Driscoll.
Elini çabuk tut.
And make it fast!
Çabuk!
Make it fast.
Elinizi çabuk tutun. Beni koru Charlie.
- Make it fast.
- Çabuk olsun.
Make it fast.
- Çabuk ol.
Make it fast.
Hızlı ol.
Make it fast!
Acele et!
- Okay, but you'll have to make it fast.
- Tamam, fakat elinizi çabuk tutmalısınız.
Okay, but you have to make it fast.
Tamam, ama çabuk olun.
I can grab it back so fast it'll make your head swim.
Verdiğim her şeyi geri alırım, ne olduğunu şaşırırsın.
All right, Ygor, make it fast.
Pekala, Ygor, hızlı ol.
If it wasn't for Norton and his striped-pants ideas about company policy... I'd have the police after her so fast it'd make her head spin.
Norton ve onun firma poliçesiyle ilgili saçma fikirleri için olmasaydı polisleri öyle hızlı peşine takardım ki başı dönerdi.
Well, you better make it fast.
- Çabuk kazan.
We hit'em hard, fast, sudden, and we make it...
Onlara ağır, hızlı, aniden vuracağız ve başaracağız.
I'll be right there as fast as I can make it.
Elimden geldiğince çabuk orada olacağım.
That rifle can be loaded and fired so fast, it'll make each man equal to five.
Bu tüfek çok hızlı doldurulup ateşlenebilir. Her bir adamı beş adam yapacak.
Tell you something, if I had the dough I'd get out of town so fast it would make his head swim.
Sana bir şey söyleyeyim, param olsaydı, kasabadan öyle hızla çıkardım ki, ruhu duymazdı.
I could make the line fast, "he thought," but then he could break it.
Misinayı sabitleyebilirim. "diye düşündü ; " Fakat o zaman ipi koparabilir.
Anyone, but make it fast.
Ben
Well, I'd fire that girl so fast, it would make her head swim.
Pekala, bu kız artık ne yaptığını bilmiyor.
MAKE IT FAST.
Haberi olursa hiç iyi olmaz.
How can you make it so fast
Nasıl bu kadar hızlı olabilirim?
Bad news travels fast. It's very nice of you to make my homecoming so warm and so friendly.
Tek düşündüğüm, "Bu her şeyin önüne geçer." oldu.
They're gonna swoop down and scoop you up so fast it'd make your head swim.
Göz açıp kapayana dek üzerinize çullanıp sizi öyle bir paketlerler ki aklınız şaşar.
It's my decision, and I'll make it... but I want the advice of you and your people, and I need it fast.
Kendi fikrim ve yapacağım... fakat sizin ve yanınızdakilerin tavsiyesini almak istiyorum, acilen.
Make it fast to that tree.
Hemen şu ağaca bağlayın.
Bubble oh make it bubble fast.
Çabuk kabarcık çıkarsın!
If Alison pulled a stunt like that I'd get transferred so fast it would make your hair grow.
Alison öyle bir şey yapsaydı, göz açıp kapayıncaya kadar başka yere tayin edilirdim.
Make it fast, Ben.
Çabuk ol.
If I even suspect you're nosing'around between now and plane time, I'll throw you in the can so fast, it'll make your nose bleed!
Çünkü, şimdi ve uçak zamanı arasında etrafı kolaçan ettiğinden şüphe bile etsem,... seni kodese o kadar hızlı atarım ki, burnun kanar!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]