English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / He's doing great

He's doing great translate Turkish

219 parallel translation
He's doing great.
Gayet iyi durumda.
He's doing great.
O çok iyi.
He's doing great, huh?
- Harika iş yapıyor.
He's gonna write a great book, Max, and I'm gonna lecture while he's doing it so we can have something to live on.
Harika bir kitap yazacak Max, o yazarken ben geçimimiz için ders vereceğim.
He's doing great.
Harika gidiyor.
He's a great storyteller and he knows what he's doing.
Çok iyi hikaye anlatıyor ve ne yaptığını biliyor.
He's doing great.
Durumu gayet iyi.
He's been doing great. He's earned a break.
İşinde çok iyi.
If he's a great artist, what's he doing alive?
Eğer iyi bir ressamsa niye hâlâ hayatta?
He's in there doing the death scene from Macbeth while I got canisters going off. That's great. Hey, hey.
Ben kutuları çıkartırken o Machbet'in ölüm sahnesini oynuyordu.
He is a good man, he's doing a job of great responsibility.
O iyi bir adam, büyük sorumluluk taşıyan bir iş yapıyor.
He's doing great, Dad.
Gayet iyi, baba.
He's doing great, sweetheart.
İyiye gidiyor, tatlım.
- He's doing great.
- Çok iyi durumda.
He's doing great on the rehab he's hooked on PEZ.
Dün doktorla konuştum. Tedavisi çok iyi gidiyormuş. Ama PEZ'e bağımlı olmuş.
How's your dad doing? - He's doing great.
- Baban nasıl?
- He's doing great things with baboon ligaments.
- Çapraz bağlarla ilgili muhteşem çalışmalar yapmıştır.
No, he's doing a great job.
Hayır, çok iyi iş çıkarıyor.
He's doing a great job where he is.
Simmons mı?
Fitzgerald may be a spineless bureaucrat, but he's doing a great P.R. Job for me.
Fitzgerald korkak bir bürokrat olabilir ama, benim adıma muhteşem bir kampanya yürütüyor.
- He's doing great.
- Çok iyi.
And he's doing a great job with it.
Ve buna rağmen müthiş bir iş çıkarıyor.
he's doing great!
maşallahı var.
And he's doing great.
Çok iyi gidiyor.
He's doing great.
- Elliot.
Oh, he's doing great.
Çok başarılı.
He's doing great.
Çok iyi gidiyor.
He's doing great.
Çok iyi.
He's doing great.
Durumu çok iyi.
- He's doing great, thanks for asking.
- Gayet iyi.
He's having a great time. He's doing a good job.
Eğleniyor ve işini yapıyor.
- He's doing great.
- Harika gidiyor!
You're doing great. He's a happy bear.
İyi gidiyorsun.
- Brian says he's doing great.
- Brian kocanın çok iyi olduğunu söylüyor.
LARRY : He's doing great.
Çok iyi gidiyor.
So we're in the lobby and we're talking to him... and everyone's congratulating him and he's having this great night... and he asks Larry what he's doing tomorrow... and Larry says that he's just sitting around.
Lobide onunla konuşuyorduk herkes onu tebrik ediyordu ve harika bir gece geçiriyordu, sonra Larry'ye yarın ne yapacağını sordu, Larry de öylece oturacağını söyledi.
He's doing great.
Harika o.
- Great. He's doing great.
Harika o.
He's doing great.
Bence Steve harika.
He's doing a lot of great work with unwed teenage mothers.
Liseler genç annelerle dolu.
He's doing great.
Çok iyi durumda.
Yeah, he's doing great.
Evet, harika gidiyor.
He's doing a great job.
Bence işini harika yapıyor.
HE'S DOING GREAT. EVERYBODY CAN USE A HAND.
Herkes el atabiliyor.
Yeah, he's doing great, and that's the problem.
Evet, harika gidiyor. Ama sorun da bu.
- No, he's doing great.
- Hayır, o gayet iyi gidiyor.
He's doing best to serve the great state of Florida. Mrs. Kensington.
Büyük Florida Eyaleti'ne hizmet etmek için elinden geleni yapıyor.
HE'S THE ONE DOING A GREAT JOB OF THAT WITHOUT ANY HELP FROM ME.
Ben yapmadan da kendisi bunu gayet iyi yapıyor zaten.
Congratulations, you guys, he's doing great.
Tebrikler çocuklar, bebeğiniz çok iyi.
He's doing great.
Harika.
Uncle is doing great, he's fully recovered.
Dayım harika gidiyor, tamamen iyileşti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]