English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / He knows something

He knows something translate Turkish

508 parallel translation
He knows something's off.
Bir şeylerin değiştiğini fark etti.
I can't ask this new officer for news of my wife, but I'm certain he knows something.
Bu yeni subaya karım hakkında bir şey soramıyorum ama bir şeyler bildiği kesin.
He knows something about monocane you don't.
Monocane hakkında, senin bilmediğin bir şey biliyor.
They think he knows something about the monster's disappearance.
Babanın kaybolan canavarla ilgili birşeyler bildiğini düşünüyorlar.
Just because he knows something about us, what happens?
Sırf bizim hakkımızda bir şeyler biliyor diye ne yaptın?
Then he knows something.
- O zaman bildiği bir şey var.
J.P. Chase don't chuck it down like that unless he knows something.
J.P. Chase bir şey bilmiyorsa o parayı yatırmaz.
He knows something's up.
Birşeylerin döndüğünden haberdar.
It is apparent he knows something the audience does not know.
Seyircinin bilmediği bir şeyler bildiği açıktır.
Maybe he knows something about my father.
Babanın yerini belki o biliyordur.
Maybe he knows something we don't.
Belki o bizim bilmediğimiz bir şeyler biliyordur.
He knows something's up.
Bir şeyler olacağını anladı.
He knows something.
Bir şeyler biliyor.
If he knows something, it wasn't from me.
Bir şey biliyorsa, onu benden öğrenmedi.
He knows something good will happen.
Güzel bir şey olacağını anladı.
- He knows something about it!
Biraz bilgisi varmış!
I don't like the way he looks at me... like he knows something.
Bana bakışını beğenmedim. Sanki bir şey biliyor gibi.
And it won't hurt if he knows something about football.
Futbol hakkında biraz bilgisi de olursa, zararı olmaz.
That fuck thinks he knows something!
Bu, birşey biliyor gibi!
This man sounds like he knows something.
Bu adam bir şey biliyor gibi.
I think he knows something.
Bence bir şeyler biliyor.
Maybe he knows something about our druid.
Belki rahibimiz hakkında bir şeyler biliyordur.
Maybe he knows something about all this.
Belki o bu konuda bir şeyler biliyordur.
He talking all that shit because he knows something.
Geveledi, çünkü bir şey biliyor.
He knows there's something. Make your mind easy.
Sürekli soru soruyor bir şeyler olduğunun farkında.
But he's bound to go on, because he knows there's something.
Hepsi bumu? Ama o asla duymayacaktır.
A person who accepts it knows that he must do something dishonest in return.
Bunu kabul eden, karşılığında onursuz bir şey yapması gerektiğini bilir.
He knows there's something up... he keeps scratching at the door.
Bir şeyler olduğunu anladı. Kapıyı tırmalayıp duruyor.
How can you take my husband for something he knows nothing about?
Hiç bir şey bilmediği bir konuda kocamı nasıl götürebilirsiniz?
And anybody who sits around and lets it happen keeps silent about something he knows has happened, shares the guilt of it just as much as the Roman soldier who pierced the flesh of Our Lord to see if He was dead.
Ve her kim bir şey yapmaz, olanlara göz yumar ve bildiklerini söylemez de susarsa, o da işlenen suça ortak olur. Tıpkı öldü mü diye bakmak için... İsa'nın vücudunu mızrağıyla delen Romalı asker gibi.
He knows that someday something will fail you inside.
İçindeki bir şeyin, senin aleyhine döneceğini biliyor.
He knows someone's got to, Rog but let me pull something out of a hat and we'll see if it hops.
Birinin yapması gerektiğini biliyor, Roger bir deneyelim derim ben. Bakarsın faydası olur.
He knows you did something!
Bir şey yaptığını biliyor!
He who don't know nothing knows something, eh?
Hiç bir şey bilmeyen biri bir şeyler biliyordur.
If I must have an officer, sir, could he be someone who knows something about pipelines, petrol installations, that sort of thing?
Eğer bir subay gelecekse, efendim, boru hatları, petrol tesisatı gibi şeylerden anlayan biri olabilir mi?
He knows there's something good in there, but how do you get to it?
İçinde güzel birşeyler olduğunu biliyor, ama bunun içi nasıl açılır?
# When he knows there's something missing
Birşeylerin eksik olduğunu bilince...
When I want something from a man, he knows it.
Ben bir adamdan birşey istediğimde, o bunu bilir.
Just because something bad happened to their parents, that he knows nothing, is no reason to allow it do what you want.
Ailesi aynı şeyi yaşayan başka çocuklarda var çoğu ne olduğunu bile bilmiyor onun bu ayrıcalığı olmasına sebep yok.
well, something tells me that nobody knows he's here, do they?
Teşekkürler. Oh, hey... Kafesi kontrol eder misin?
Something tells me he already knows.
İçimden bir ses çoktan öğrendiğini söylüyor.
You know how when Michael Jordan's in the air he just knows he'll do something special?
Hani Michael Jordan havaya sıçradığında özel bir şey yapacağını anlar ya?
And maybe Romey Clifford told him something he knows he shouldn't know.
Belki Clifford ona bilmemesi gereken bir şey söyledi.
He's got some high-level day gig with an insurance company or something, so he knows all the ways to beat the cops and the ops.
Bir sigorta şirketi ya da onun gibi bir şeyle yüksek seviye günlük işler yapıyor polislerden ve prosedürlerden kurtulmanın her türlü yolunu bilir.
I'll tell you something. Mickey, he knows his shit.
Sana birşey söyleyeyim, Mickey işini biliyor.
But if he knows we have something like this he'll know we're serious and clam up.
Ama, elimizde böyle bir şey olduğunu bilirse, bu incelemeyi ciddiye aldığımızı görüp, susmayı deneyecektir.
I mean, he knows that something's not right but...
Yani, bir şeylerin yürümediğini biliyor, ama...
And he knows the right time to shoot. It's got something to do with some astrological stuff that gives me a headache.
Astrolojik şeylerle ilgili birşeyler yapmak benim başımı ağrıtıyor.
It's like there's something going on in my body... he knows nothing about.
Vücudumda bir şeyler oluyor ama sanki... o bu konuda hiçbir şey bilmiyor.
Nobody knows any high school teenager, Miss Porter, till he does something crazy one day.
Kirby Gallin'i tanıyorsunuz. - Bir gün çılgınca bir şey yapana dek, kimse bir liseli genci tanıyamaz, Bayan Porter.
Runyon knows that you're clean of the perjury... but he's got the world thinking you're something out of a bad soap opera.
Runyon da bunları biliyor. Ama bütün dünyaya senin kalitesiz biri olduğunu düşündürmeyi başarıyor!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]