He wants to die translate Turkish

He wants to die.

Veya herhangi bir şey.

He wants to die!

Ölmek istiyor!

This is where he wants to die.

Burada ölmek istiyor.

And now he wants to die there, just as she did.

Ve şimdi de aynen eşi gibi, o da orada ölmek istiyor.

Master, Kuan Cheng-chun is following from behind He wants to die!

Efendimiz, Kuan Cheng-chun arkamızda canına susamış!

He wants to die at my feet.

Ayaklarımın altında can vermek istiyor.

He wants to die in the open air, among his people and be buried underneath its grass.

Açık hava altında kendi insanlarının arasında ölmek ve kendi topraklarında gömülmek istiyor.

I think he wants to die.

Bence ölmek istiyor.

He says he wants to die for me.

Benim için ölmek istediğini söylüyor.

I think he wants to die.

Sanırım ölmek istiyor.

Now he wants to die there.

Şimdi orada ölmek istiyor.

He wants to die.

Ölmek istiyor.

If he wants to die, let him.

Ölmek istiyorsa bırak ölsün.

He's our only hope. And he wants to die.

Hem o zaten ölmek istiyor.

He said he wants to die on Dabney ground.

Dabney topraklarında ölmek istiyormuş galiba.

I think he wants to die.

Ölmek istediğini düşünüyorum.

- What? He wants to die, I wanna help.

ÖImek istiyorsa ona yardım etmek isterim.

He wants to die!

O ölmek istiyor!

Look... you're gonna have to discuss with Cyril the way he wants to die, either the electric chair or lethal injection.

Nasıl infaz edilmek istediğine dair Cyril'la konuşman lazım, elektrikli sandalye mi, iğne mi?

He misses his family, and he wants to die.

Ailesini özlüyor ve ölmek istiyor.

how he wants to die because of her, he couldn't have told those things to me.

Hayatını nasıl değiştirdiğini, onsuz öleceğini...

I don't think he wants to die of dehydration.

Susuzluktan ölmek istediğini zannetmiyorum. Hayır, ben de sanmıyorum.

He wants to see you well enough to die.

Ölmeye uygun olduğunu görmek istiyor.

He'll die and just because he wants to be a big, brave, loyal chief.

Ne olacağım veya olmayacağım umurumdamı sanıyorsun?

A guy's got to have something he wants to live for before he can ask others to die.

Bir adamın, diğerlerinden ölmesini istemesinden önce kendisinin yaşamayı istemesi gerekir.

He has three children. And he wants to die.

Üç çocuğu var.

Even someone wants to kill him and he won't die.

Öldürmek istesen bile, ölmez.

He wants the bodies of every German man, woman and child to feed on the funeral pyre on which he himself will eventually die in Wagnerian glory.

Erkek, kadın ve çocuk tüm Almanların cesetlerinin üzerinde Wagner tarzı bir ihtişamla öleceği bir cenaze yığını oluşturmasını istiyor.

Let him die if he wants to!

Ölmek istiyorsa, ölsün.

Wow! I want to die, but he wants to live. I mean really live.

Ben ölmek isterdim ama o yaşamak istiyor, yani gerçekten yaşamak.

He wants to go back to die on his own native soil.

Evet, dostumuz kendi toprağında ölmek istiyor.

[Greg] Now maybe he wants to watch you die.

Sen bak, belki şimdi de cesedinizi görmek istiyor. Tamam buldum!

You won't die unless He wants you to.

O istemezse ölmezsin.

I'm going to die in a blazing furnace, and he wants a pillow.

Ben bir alev topunun içinde öleceğim, adam yastık istiyor.

When fox's death comes, he goes towads the lion But when a dog wants to die he calls a lion for a challenge

Eceli gelen insanı bilmem ama eceli gelen köpek cami duvarına işermiş.

This way, someone kills him and it's over. He has a wife, children, money... and wants to die?

Oysa biri onu öldürecek ve her şey bitecek karısı, çocukları, parası var ve ölmek mi istiyor?

He won't die unless he wants to.

İstemediği sürece ölmeyecektir.

Part of you wants him to die for what he did.

Bir parçan, yaptıklarından dolayı, onun ölmesini istiyor.

He says he wants to die.

Genellikle genç erkeklerde görülen, ender rastlanan ve ölüme sebebiyet verebilen bir hastalık.

He wants me to die.

Benden nefret ediyor.

He wants all of you to know what you may be asked to die for... and why.

Ne uğruna ölmeniz gerekebileceğini ve sebebini görmenizi istedi.

He wants to take control of his life and he doesn't want to die hooked up to a respirator.

Hayatını kontrol edip bir respiratöre bağlı olarak ölmek istemiyor.

What if he really wants to die, and he's just asking for help?

Tamam ama büyük baban ölmek istiyor çünkü çok yaşlı ve sadece senden yardım etmeni istiyor.

- He really wants to die.

- Büyük babam gerçekten de ölmek istiyor.

This Negro says he's 99 and he wants to... die on Dabney ground!

Bu zenci 99 yaşında olduğunu ve Dabney topraklarına gömülmek istediğini söylüyor!

He was never there for her, but now he wants her to watch him die?

Hiç yanında olmadı, şimdi ölümünü izlemesini mi istiyor?

He wants us to die with him.

Bizim onunla ölmemizi istiyor.

A lot of good ships and good people are going to die tomorrow, and he wants me to stand aside and let it happen.

Birçok iyi gemi... ve iyi insan, yarın ölecek. ve O, kenarda durup bunların olmasına izin vermemi istiyor.

He wants me to die, knowing I have blood on my hands.

Ölürken, ellerimde kan olduğunu bilmemi istiyor.

If I'm Dibbs and I think I'm gonna die... I'm gonna tell Chet whatever he wants to hear.

Eğer ben Dibbs olsaydım ve öleceğimi düşünseydim Chet'e ne duymak istiyorsa onu söyledim.

He wants me to fall. To die.

o benim ölmemi istedi.