English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / He wants to

He wants to translate Turkish

21,124 parallel translation
That's why he wants to race.
Bu yüzden yarışmak istiyor.
He wants to siphon the energy I create when I run.
Koşarken yarattığım enerjiyi çekmek istiyor.
He wants to siphon the energy off both of you.
- İkinizin de enerjisini çekmek istiyor.
He doesn't want to just destroy Earth-2 ; he wants to take out every other planet in the multiverse.
Sadece Dünya 2'yi yok etmek istemiyor Çoklu Evren'deki diğer dünyaları da yok etmek istiyor.
He wants to know what I'm talking about.
- Ne eşyası diyor.
We both know this is his last chance to make his mark if he wants to become Deputy Director.
Yardımcı Direktör olmak istiyorsa kendini kanıtlamak için son şansı olduğunu ikimiz de biliyoruz.
He wants to ship all of us home.
Hepimizi eve göndermek istiyor.
He wants to be useful, stay busy.
İşe yaramak, bir şeylerle ilgilenmek istiyor.
He wants to make sure there are no infected on board.
Gemide virüslü biri olup olmadığını kontrol etmek istediklerini söyledi.
We tell Barker exactly what he wants to hear.
Barker'a tam da duymak istediğini söyleyeceğiz.
He wants to break him.
Onu kırmak istiyor.
Should we call Todd, see if he wants to join us?
Todd'u arayıp katılmak ister mi soralım mı?
They're, like, snowboarding in Tahoe or, like, banging some smokin'chick, and then this fuckin'nerd calls and he wants to talk about his app.
Tahoe'da kar kayağı yapıyorlar ya da mala vuruyorlar sonra sikik bir inek arıyor ve uygulamasıyla ilgili konuşmak istiyor.
But if this company is a plane, then this is Richard's goddamn plane, and if he wants to fly it in the side of a fucking mountain, that is his prerogative and it is our duty to climb on,
Ama bu şirket bir uçaksa, Richard'ın kendi uçağı. Uçağı dağın yamacında uçurmak istiyorsa bu onun hakkı.
You know, he said he wants to be able to keep an eye on me and my money and that I need to get a real job to learn the value of a...
Bir gözünü bende ve paramda tutmak istediğini söyledi. Bir de geçinmenin değerini anlamam için gerçek bir işe...
We both made a decision not to see one another, and if he wants to torture himself by speed-dating lunatics, he can be my guest.
İkimiz bir karar aldık birbirimizi görmeyeceğiz ve hızlı flörtçü delilerle kendine eziyet etmek istiyorsa kendisi bilir.
We put the Sun Gun panels in it, send it off, and Rahal is now decades behind schedule if he wants to make new ones.
Güneş Silahı panellerini içine koyup zeplini salacağız ve yenisini yapacaksa Rahal'ın planları on yıllarca ötelenecek.
He only sees what he wants to see.
Sadece görmek istediğini görüyor.
And I doubt he wants to see you.
Hem seni görmek istediğinden de şüpheliyim.
He wants to have dinner with me.
Benimle yemeğe çıkmak istiyor.
He, um, he wants to settle.
Anlaşmak istiyor.
He wants to give you the key to the city or something.
Sana Şehir Anahtarı vermek istiyor sanırım.
I reckon he wants to be master here.
Sanırım burada efendi olmak istiyor.
The only reason he's even civil to us is because he wants to leech off us with a rich allowance to keep that Jezebel divorcee of his in the manner to which she's become accustomed.
Bize iyi davranmasının tek nedeni o boşanıp duran karısının alışık olduğu hayat tarzını kaybetmemesi için bizden koparabildiği kadar maaş koparmak istemesi.
The wife needs to be excited in order for the husband to get what he wants too.
Bir kocanın istediğini alabilmesi için karısının da heyecan içinde olması gerekir.
I hear one of'em's got the balls to say he wants to be King of the Pirates!
İçlerinden birinin Korsanlar Kralı olmak istediğini söyleyecek cesareti varmış.
He wants to die! - Have a D.N.R.?
- Kurtarılmak istemiyor mu?
His wife says he wants to be a D.N.R., so he's a D.N.R.
Karısı kurtarılmak istemediğini söylüyor, yani kurtarılmayacak.
I bet you he wants to have phone sex.
Kesin telefon seksi yapmak istiyordur.
He wants to call the police.
Polisi aramak istiyor.
He's sorry he wasn't there, but he wants to talk to you.
Gelmediği için üzgünmüş ama seninle konuşmak istiyor.
He wants to marry me.
Benimle evlenmek istiyor.
He just wants to race.
- Sadece yarışmak istiyor.
He needs your speed again to get what he wants.
İstediğini elde etmesi için hızına ihtiyacı var yine.
He's impressed by Strand's wealth and wants to know how much it cost.
Strand'in zenginliğinden etkilenmiş ve geminin ne kadar olduğunu soruyor.
He's loving all this! He wants the girls to hurt us!
Kızların bizi incitmesini istiyor!
He wants me to come to his house and party with his friends.
Evine gelip arkadaşlarıyla partiye katılmamı istiyor.
He wants Ash to destroy the Book, and kill anyone who tries to stop...
Ash'in kitabı yok etmesini istiyor ve onu durdurmak isteyen herkesi öldürmesini- -
No, he wants the location to some colonia.
Hayır, o bazı colonia konum istiyor.
He wants me to check it every morning.
Her sabah kontrol etmemi istiyor.
Well, just'cause he wants a rocket to send a weapon into space doesn't necessarily mean he has a weapon.
Pekala, uzaya silah gönderecek bir roket yapmak istiyor diye, silahı var demek değil.
He'd, uh, keep it safe until he's ready to blast it into space with the rocket he wants Walt to build.
Walt'tan inşa etmesini istediği roketle uzaya fırlatmaya hazır olana kadar güvende tutmak isteyecektir.
And you know that smug son of a bitch is going to take this as a sign that he can do whatever he wants.
Ve o kibirli şerefsiz bunu ne isterse yapabileceğinin işareti olarak alacak.
He wants me to roll you back.
Seni eski hâline getirmemi istiyor.
He wants to see the world.
- Dünyayı görmek istemiştir.
He just wants to know a little bit more about your plan, that's all.
Sadece planınız hakkında daha çok şey öğrenmek istiyor hepsi bu.
John Ridge wants us to help his son, but he's ashamed to be associated with us.
John Ridge oğluna yardım etmemizi istiyor ama bizimle ilişkili olmaktan utanıyor.
Eddie won't reveal anything. Richard wants him to do the 14 days in-house, and he won't.
Richard, 14 gün kurum-içi kalmasını istiyor ama kalmayacak.
He wants us to stay on guard.
Bizim tetikte olmamızı istiyor.
Now he suddenly wants to see me?
Aniden beni mi görmek istiyor şimdi?
He wants me to tell him how.
Nasıl olduğunu söylememi istiyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]