Hope not translate Turkish
8,464 parallel translation
Good God, I should hope not, no.
- Tanrım umarım değildir.
I should hope not.
Öyle olmadığını ummalıyım.
- I hope not.
- Umarım çıkmazlar.
- I hope not.
- Umarım değildir.
I hope not.
Umarım hatırlamaz.
I hope not.
Umarım öyle değildir.
I kind of hope not ever. Hey!
- Umuyorum hiç gelmezler.
I hope not.
Umarım yoktur.
Let's hope not too vulnerable.
Umalım ki çok hassas olmasın.
Sir Walter, I... I hope you do not take it amiss.
Sör Walter, umarım beni yanlış anlamazsınız.
I hope you're not gonna send me back out into the rain without sleeping with me.
Seninle yatmadan önce... tekrar o yağmura çıkmak istemiyorum.
I just hope you're not starting to care for him too much, in the wrong way.
Ben sadece onunla yanlış bir şekilde ilgilenmeni istemiyorum.
I hope we're not intruding!
Umarım izinsiz gelmemişizdir!
Hope I'm not interrupting.
Umarım bölmüyorumdur.
I'm terribly sorry to raise this with you, but I'm afraid something unexpected has happened to my family and I hope it's not remiss of me to seek your advice.
Bu konuyu size açtığım için son derece üzgünüm ama korkarım ailemin başına beklenmedik bir şey geldi. - Umarım size danışmakla dikkatsizce davranmıyorumdur.
I sincerely hope that, basically, you don't have the feeling that would rather not have been a part of this experiment.
Kalpten umuyorum ki, bu deneyin bir parçası olmamış olmayı tercih etmiyorsunuzdur.
I hope you're not spilling your guts to those hippies.
Umarım bütün her şeyi o hippilere dökülmüyorsundur.
- I hope you're not in trouble, but it was so worth it. Hi, Hazel.
Merhaba, Hazel.
I do hope you're not vegan.
Umarım vejetaryen değilsindir.
Alright, let's hope she's not as dry as the desert, guys.
Pekala, umalımda çöl gibi kuru değildir, çocuklar.
It is my most fervent hope that there will not be.
Olmamasını şiddetle umut ediyorum.
And those of us who are in prison, we hope that the food there does not suck.
Hapishanede olanlar için, umalım ki oradaki yemek berbat değildir.
even I haven't left my mother I am just saying I hope you realize he is a selfish man no he's not...
Ben de annemi bırakmam. Diyorum ki, umarım onun bencil bir adam olduğunun farkındasındır. - Hayır, bencil değil.
I hope she's not simple-minded.
- Umarım cahil çıkmaz.
Not a lemon yellow, I hope.
Limon sarısı değildir umarım.
The best I can hope for is to get a few votes, so it's not completely...
En fazla birkaç oy alabilirim, ki bu da...
Okay, for what I hope is the last time, but will assume is not the last time, our strategy does not involve blimps.
Umuyorum bu son olur ama hiç de sanmıyorum son kez olacağını. Planlarımızda zeplin meplin yok.
I'll spend the day with Hope, and you spend the day not thinking and fixing the heater because this place is freezing at night.
Ben günü Hope ile geçireceğim. Sen de bir şeyler düşünmeden geçireceksin. Isıtıcıyı düzeltsen iyi olur çünkü burası geceleri buz gibi oluyor.
Hey, I hope you're not down here for any of that girl faggot shit.
Umarım buraya o homoseksüel kız boklukları için gelmemişsindir.
I mean, not good that she's sick, but good that you weren't lying, and I hope that she feels better, and I hope that you both know not to mess with me.
Yani o hasta olduğu için iyi değil yalan söylemediğin için iyi ve umarım annen daha iyi olur ve umarım ikiniz de bana bulaşmamanız gerektiğini biliyorsunuzdur.
Let's hope that's not the case.
Şimdilik öyle olmayacağını umalım.
Not empty-handed, I hope.
Boş dönmedin umarım.
I mean, I hope you're not gonna be disappointed.
Umarım hayal kırıklığına uğramazsınız.
I, I hope it's not because of us, is it?
Umarım bizle bir alakası yoktur.
I hope you're not expecting to leave with more than half of these.
Bunların yarısından fazlasını götürmeyi beklemiyorsundur umarım.
I hope it is, for her sake, not to mention the child's.
İnşallah öyledir, onun hatırına, en iyisi çocuk hakkında konuşmamak.
Let's hope we're not robbed by any third graders coming from arts and crafts.
Umarım, el sanatları okulundan gelen üçüncü sınıf öğrencileri tarafından soyulmayız.
I hope I'm not being rude, but I just don't feel like talking.
Umarım kabalık etmiyorumdur ama hiç konuşasım yok.
totally divorced from the harsh reality that out in the the real world, there's not much more to hope for than disappointment, heartbreak and failure.
Acı gerçeklerden tamamen uzak. Gerçek dünyadaysa hayal kırıklığı, başarısızlık ve kalp kırıklığıydılar.
I knew full well if I had any hope of finding Jamie I'd need help if not divine intervention.
Gayet iyi biliyordum ki Jamie'yi bulmak için herhangi bir umudum olsaydı ilahî bir müdahale söz konusu değilse yardıma ihtiyacım olacaktı.
I hope it did not end happily?
Umarım mutlu sonla bitmemiştir.
- You're not going back to jail, I hope. - Please.
- Hapse geri dönüyor olmasan bari.
Hope I'm not building up the weirdness factor too much.
Umarım çok fazla tuhaf faktör kurmuyırum.
Well... there are going to be boys everywhere and you're going to be away from home, so I hope you have the good sense to not act like you've been let out of a cage.
Yani... her yerde erkekler olacak evden de uzakta olacaksın, umarım kafesten kaçmış gibi davranmaman gerektiğinin farkında olursun.
Good evening. I hope I'm not disturbing your dinner.
Umarım akşam yemeğinizi bölmüyorumdur.
Ah. Money's not a problem, I hope.
- Para sorun değildir, umarım.
Amidst this talk of enquiries, that could drag on for years, let us not forget the immediate plight of the refugees at the Hope 4 U camp near here.
Araştırmalar serisi yıllarca uzayıp gidebilir. Ama yanımızdaki kamptaki mültecileri hemen unutmayalım.
- I hope not.
- Umarım öyledir.
So I hope you're not planning on rolling out the casket like a birthday cake.
Umarım tabutu, doğum günü pastası gibi, sürükleyerek buraya getirmeyi düşünmüyorsunuzdur.
It's not grand, but I hope it'll serve.
Büyük değil ama umarım işini görür.
I hope I'm not intruding. But I see that I am.
Dahil olmayayım demek isterdim ama sanırım oldum.
nothing 25771
not allowed 48
note 183
noth 18
notes 105
not yet 7691
notebook 23
notice 40
not really 5709
notorious 29
not allowed 48
note 183
noth 18
notes 105
not yet 7691
notebook 23
notice 40
not really 5709
notorious 29
not at all 5606
nottingham 42
noticed 24
nothin 482
notch 62
noted 237
nothing else matters 82
nothing to see here 87
not me 3274
nothing to hide 21
nottingham 42
noticed 24
nothin 482
notch 62
noted 237
nothing else matters 82
nothing to see here 87
not me 3274
nothing to hide 21
nothing much 304
not anymore 2246
nothing more 611
not tonight 725
not my type 47
nothing happened 754
nothing at all 597
nothing changes 92
not now 3813
nothing yet 509
not anymore 2246
nothing more 611
not tonight 725
not my type 47
nothing happened 754
nothing at all 597
nothing changes 92
not now 3813
nothing yet 509