I'll bet translate Turkish
4,464 parallel translation
- I'm sure you'll be bet...
- Eminim ki daha iyi olaca -
Oh, and while you're busy judging me, I'll bet our friendship that you've already fantasized about two-timing with your tutor.
Oh, ayrıca sen burada bana artistlik yaparken kendinin de öğretmeninle birlikte olmayı hayal ettiğine arkadaşlığımız üzerine iddiaya girebilirim.
Smart woman like you with your looks, I bet he was hitting on you all the time.
Sizin gibi akıllı ve güzel bir kadına eminim sürekli asılmıştır.
I'll bet you can't shoot my ornament.
Bahse varım bu süsü bile vuramazsın.
I'll bet you just need a little practice.
Biraz antrenman yapsan öğrenirsin.
After their father's endowment in the will, I'll bet even Satchmo's allowed to return.
Babalarının vasiyetteki bağışından sonra, iddiaya varım Satchmo bile tekrar girebilir.
I'll bet your brains taste delicious. Oh, I'll- - I'll be out in the car.
Beynin pek lezzetlidir bence.
I'll bet he's headed for one of the airports.
Eminim havalimanlarından birine gidiyordur.
But I'll just bet Nikolai Jakov is so jealous of my, ahem, friendship with Len Trexler that he planned this whole thing.
Ama eminim Nikolai Jakov, Len Trexler ile şeyimi, arkadaşlığımı kıskanıyordur o yüzden bunları plânlamıştır.
No, but I'll bet I see our artifact.
Hayır, ama bahse varım objemizi göreceğim.
I'll bet your wife doesn't like it.
Eminim karının hiç boşuna gitmiyordur.
- I'll bet that sick bastard was stashing the stolen goods in little Andy's playhouse.
- Kesin bu şerefsiz çaldığı şeyleri Andy'nin oyun evine koyuyordu.
I'll bet you're up there watching and laughing your ass off.
Eminim yukarıda beni izliyor ve götünle gülüyorsundur.
I bet we'll soon hear rumors of alcohol or fraud.
Yakında alkol veya sahtekârlık söylentileri çıkacağına eminim.
Safe bet I'll only remember the sex anyway.
Ne olursa olsun hoşlanmış olduğum bir seks olarak hatırlayacağım.
I'll bet you have a spare freezer full of steaks, don't you?
Bahse varım senin biftek dolu yedek bir buzdolabın vardır, değil mi?
I'll bet you're pretty impressed with yourself right now, aren't you?
Şu an kendinle gurur duyuyorsundur eminim, değil mi?
Gonna write a pretty good report for me, I'll bet.
Bahse varım, benim için güzel bir rapor yazacaklar.
I bet she'll be too drunk to know if she did or not...
Sarhoş olduğum için sevişip sevişemeyeceğini kestiremiyorum.
I'll bet we run into Ashley again.
Bence tekrar Ashley ile hareket edelim.
- I'll bet.
Tahmin ederim.
I bet you'll end up thinking I'm your favorite.
Ne var biliyor musun?
I'll bet you wish you were working on that.
Büyük olay, değil mi?
I'll bet.
Eminim.
Continue down that road, and I'll bet you'll find some peace.
Bu yolda devam edersen, eminim sonunda biraz huzur bulacaksın.
Must have swallowed it just before she was killed, and I'll bet Paddy Doyle wanted it.
Öldürülmeden önce bu kartı yutmuş olmalı,... ve bahse girerim, Paddy Doyle bu kartı istiyordu.
I'll take that bet.
Buna inanırım işte.
I'll bet.
Öyledir kesin.
Oh, I'll bet you did.
Eminim öyledir.
Well, I'll bet Emmy's coming because her show was canceled.
Eminim Emmy dizisi iptal... edildiği için geliyordur.
Tom thinks you hung the moon, Ashley, and I'll bet that there's someone else here who feels the same way.
Tom, seni kusursuz olarak görüyor, Ashley. Eminim buradaki başka biri de aynı şekilde düşünüyordur.
I mean, I'll bet you anything some of these guys got real juice.
Eminim bu elemanlardan birinin gerçekten gücü vardır.
I'll bet you don't even know a black person.
Zenci tanıdığın bile yoktur senin.
I'll bet it is.
- Eminim öyledir.
I'll bet the vase is in it.
Hayır, hayır, bundan şüpheliyim.
I'll bet the wife put the vase in the teddy bear to steal it from the husband.
Kadın vazoyu kocasından çalabilmek için oyuncağın içine koymuş olmalı. Hayır.
I'll take that bet.
Ben o bahse girerim.
I'll bet you anything if this guy didn't have a girlfriend that he'd be all over you.
Her şeyine bahse girerim ki eğer bu çocuğun sevgilisi olmamış olsaydı seni yanından hiç ayırmazdı.
I'll bet you a hundred bucks that it's not him.
Seninle yüz dolarına bahse girerim, o değil.
I'll bet you did, Dr. Isles.
Sizin bildiğinize eminim, Dr. Isles.
I bet you'll get into lots of trouble back there.
Bahse varım ki, orada Birsürü bela bulabilirsin.
I'll bet Joy is behind this.
Bahse girerim, bu işin arkasında Joy var.
The bet's that I'll get fired after my hearing.
Bahis disiplin soruşturmamdan sonra kovulacağımdı.
Well, I bet it'll make you a better painter.
Eminim bu daha iyi bir ressam olmana yardım edecektir.
I'll bet you everything I've got. Everything.
Seninle sahip olduğum her şey üzerine iddiaya varım.
I'll bet you I can connect that guy to them.
Bahse varım, bu adamın onlarla olan ilgisini bulabilirim.
I'll bet a lot of people in town have pictures of him.
Eminim kasabadaki birçok kişide resmi vardır.
I bet it'll come out cheaper.
- Eminim daha ucuza gelecek.
I'll bet her Air Force pilot would be interested to see who she's letting buzz around her no-fly zone.
Hava kuvvetleri pilotu uçuşa yasak bölgede kimin uçuş yaptığını görmek ister.
I'll bet she'll even end during our dream funeral, too, the right stone coffin being pull by New Kids On The Block.
Düşlediğimiz cenazeyle de kapanış yapacağına eminim. Taştan bir tabut. New Kids On The Block'ın taşıması.
I bet it'll be nice to be back to your old life, see all your fancy friends, sleep in your own bed.
Eminim ki eski yaşamına dönmek, süslü arkadaşlarını görmek, kendi yatağında yatmak çok güzel olur.
i'll bet you do 46
i'll bet you are 19
i'll bet you 52
beta 115
betty 1260
better 1689
beth 1551
between 480
betadine 18
betsy 230
i'll bet you are 19
i'll bet you 52
beta 115
betty 1260
better 1689
beth 1551
between 480
betadine 18
betsy 230
bethany 197
bette 147
betrayed 55
bets 54
better safe than sorry 106
betts 48
better than sex 19
better watch out 24
better than me 42
better luck next time 114
bette 147
betrayed 55
bets 54
better safe than sorry 106
betts 48
better than sex 19
better watch out 24
better than me 42
better luck next time 114