English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm too hot

I'm too hot translate Turkish

189 parallel translation
I need it. This hot money too?
- Aranan paraları da mı?
I'm... not too hot in the summer... and I give protection in the winter.
Yazın terletmem ve kışın da üşütmem.
I was gonna sleep, but it's too hot.
Uyuyacaktım ama hava çok sıcak.
NO, IT'S F IN E. I'M GLAD IT ISN'T TOO HOT.
Çok sıcak şeylerden hoşlanmam. Hak veriyorum.
I hope I didn't make your shower too hot.
Umarım banyo suyunuzu çok sıcak yapmamışımdır.
I doubt if you could make anything too hot for Mr. Thomas, dear.
Bay Thomas için daha sıcak numaraların olduğundan şüphem yok, tatlım.
And I too - running away from my husband, Mr Fitzpatrick, who's hot on my trail, I'm sure.
Ben de öyle, kocam Fitzpatrick'ten kaçıyorum. Şu an peşimdedir eminim.
I'm too hot to stick around.
Fazla ortalıkta görünemem.
I guess I've been out in the hot sun too long.
Sıcak güneşin altında çok fazla kaldım herhalde.
I'm hot too.
Bana da sıcak geliyor.
I`m too hot now.
Zaten yanıyorum. Salak.
And I'm sure hell will never be too hot for him.
Ve eminim cehennem onun için asla sıcak olmayacaktır.
I'm hot too. I'm hungry and thirsty.
Ben de çok ısındım, aç ve suzuzum.
I think the water was too hot.
Sanırım su çok sıcak.
- Yes. - and I am of temperament hot, too hot.
- Evet. - Sıcak kanlıyım, hem de çok.
It's too hot inside, so I came out for some fresh air.
İçerisi çok sıcaktı, temiz hava almak için çıkmıştım
Well, I'll tell you about it, you can tell them, because... I don't feel too hot.
Ben sana anlatayım, sen de onlara anlat, çünkü ben çok hevesli değilim.
No, you go, it's too hot and I'm tired.
Yok, sen git, dışarısı çok sıcak, ben yoruldum.
I shower when I'm too hot.
- Terlediğimde ben de duş alıyorum.
Well, as far as I'm concerned, you didn't turn out too hot.
- Büyüdüm. - Öyle mi? Korkarım çok iyi olmamışsın.
It's too hot and I'm fed up.
Hava çok sicak ve biktim.
I'm not eating because it's too hot who says I'm sulking?
Çok sıcak olduğu içim yemek yemiyorum!
I'm off, it's too hot in here.
Ben gidiyorum, bu sicaga dayanamiyorum. - Biraz daha kalmaz misin?
Number two : I'm gonna go home, have a nice hot meal I'm gonna find your wife, and I'm gonna kill her, too.
İkincisi, ben evime gideceğim güzel bir yemek yiyeceğim sonra karını bulacağım ve onu da öldüreceğim.
I saw you strip down for that hot tub. I'd be frightened, too.
Seni suya girmek için soyunurken görsem ben de korkardım.
I'm fixing to feed the chickens before it gets too damn hot.
Evet, sıcak bastırmadan tavukları besliyorum.
I've hidden people, but he's too hot...
Çok insan sakladım, ama o çok isteniyor.
Tell me if I put in too much hot fudge in my casserole.
Şimdi bunu unut. Güvece fazla mı şeker atmışım, söyle.
The other night I was cold, so last night I turned up the heat, it's too hot.
Geçen gece üşüdüm, ben de dün gece kaloriferi açtım, çok sıcak oldu.
I'm too hot to die.
Şu an ben de sıcaktan ölebilirim.
I'm not risking my neck... - Either too hot or too cold.
- Ya çok sıcak ya da soğuk.
In addition to that, I've got lousy visibility, I'm too hot, and this disgusting suit's stuck to my body with sweat.
Buna ek olarak çok kötü görünüyorum ve çok sıcak... ve bu iğrenç giysi sırılsıklam bedenime yapıştı
If I remember correctly... we had some pretty hot times too. - Remember?
Doğru hatırlıyorsam oldukça ateşli zamanlarımız oldu.
I'm fine. I'm just too hot.
İyiyim. Hava çok sıcak.
I'm too old, too tired and too hungry to go chasing some hot rod.
Çok yaşlı, çok yorgun ve çok açım. Serseri falan kovalayamayacağım.
It's too hot, I need to drink.
Hava çok sıcak ve çok susadım.
I'm too hot.
Dinle, ben çok terledim.
I was too hot to be true.
Harbiden çok sıcakladım.
When strangers start knocking on my door with offers I'd say things were a bit too hot to have a stolen, sacred piece of art hanging around.
Yabancılar teklifleriyle kapımı çalmaya başladıkları zaman... çalınmış sanatsal bir kutsal parçayı etrafta bulundurmak için bazı şeylerin birazcık fazla sıcak olduğunu söylüyorum.
It's too hot. I'm tired, boss.
Çok sıcak, ben yoruldum, patron.
I'm too hot to remove them, Mr Carte.
Onları çıkaramayacak kadar sıcakladım Bay Carte.
It's too hot, I'm not touching it.
Hayır, bu benim için çok tehlikeli, buna dokunmam.
But I woke so very early this morning and I was out in the fields and it got too hot.
Ama bu sabah çok erken kalktım ve kırlara çıktım, hava çok sıcaktı.
I'm not in the mood for steam, it's too hot.
Buhar havasında değilim, çok sıcak.
It's too hot, I can't do this.
Hayır, çok sıcak! Bunu yapamayacağım.
She's a good friend of mine and she's off doing her own thing right now but I've always said she's a little too hot for old Joe Dirt.
O iyi bir arkadaşım ve şu anda kendi işleriyle uğraşıyor. Her zaman dediğim gibi, o Joe Bok için fazla seksi.
I remember when we started our restaurant. Some of the customers would complain... that the mole sauces were too hot... or that they wanted them on the side, and your father wouldn't budge.
Lokantayı açtığımızda bazı müşteriler sosun çok acı olduğunu ya da sosu yemeğin yanında istediklerini söyleyip şikayet ediyordu.
- No, I'm too hot.
- Hayır, çok piştim.
- I hope they're not too hot for you.
- Umarım çok acı değildir.
- I hit a hot spot too.
- Ben de bir noktaya çarptım.
I hope this isn't too hot.
Umarım çok sıcak değildir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]