I feel like dancing translate Turkish
103 parallel translation
- I feel like dancing.
- Dans edelim.
Now I feel like dancing!
Şimdi dans edebilirim işte.
- I feel like dancing.
Dans etmek istiyorum.
- I feel like dancing.
- Dans etmek istiyorum.
I feel like dancing.
Dans edebiliriz diye düşünüyorum.
I feel like dancing!
Dans ediyor gibi hissediyorum!
I feel like dancing.
Dans etmek istiyorum.
- I feel like dancing.
- Sanırım dans etmekten hoşlanıyorsun.
And I feel like dancing with my baby already.
Bebeğimle dansediyor gibi hissediyorum.
What he is or is not, I cannot really express in words but I don't know why... When he looks at me, I feel beautiful... when he laughs I feel like dancing.
Ne olup olmadığını ben lafla anlatamam ama bilmiyorum, neden o bana bakınca kendimi güzel hissediyorum.
To dance. I feel like dancing.
Dans etmeye. Dans etmek istemez misin?
Because I feel like dancing.
Dans etmek istiyorum.
Because I feel like dancing.
Çünkü canım dans etmek istiyor.
I feel like dancing.
Ben dansetmek istiyorum.
I feel like dancing.
Canım dans etmek istiyor.
I feel like dancing. Dancing.
İçimden dans etmek geldi.
- I feel like dancing.
- İçimden dans etmek geldi.
I feel like dancing.
Dans edesim var.
- I feel like dancing!
- Dans etmek istiyorum.
I feel like dancing!
Canım dans etmek istiyor.
I feel like dancing.
Canım dans etmek istedi.
I don't feel like dancing.
Dans edecek havada değilim.
I don't feel like dancing, let's sit this one out.
Dans etmek istemiyorum, bu şarkıda oturalım.
I feel like singing, shouting, dancing. I want to go out.
Kendimi şarkı söyleyen, dans eden çığlık atan gibi hiss ediyorum Dışarı çıkmak istiyorum.
For some mysterious reason, I don't feel like dancing.
Anlaşılmaz bir sebepten, dans edebilecek gibi hissetmiyorum.
I feel like break dancing.
İçimden'break'dans yapmak geliyor.
Well, I say you can dance to anything as long as you feel like dancing.
Bak, ben diyorum ki her müzikte dans yapabilirsin eğer dans etmek istiyorsan.
This lap dancing's so much fun, I feel like I should be the one paying you.
Bu kucak dansı gerçekten eğlenceli, size bile ödeme yapasım var.
I don't feel like dancing.
Dansetme havamda değilim.
- We'll see, alright girls, let's hit the cages - oh, I don't feel like dancing
- Göreceğiz. Pekâlâ kızlar yırtalım şu fileleri! - Pek dans edesim yok.
The other night and Woodstock. I feel like you saw me dancing without a shirt.
O gece ve Woodstock'ta sanki beni çıplak dans ederken görmüşsün gibi hissediyorum.
Between seeing myself in a mirror at the club dancing my modified Charleston and catching my reflection in a store window this morning as I Rollerbladed past in spandex I feel like I'm being stalked by some pathetic, middle-aged ghoul.
Gece kulübünde çarliston gibi bir şey yaparken aynada kendimi gördüm. Sonra paten yaparken bir mağazanın camında taytlı halimi gördüm. Beni orta yaşlı bir gulyabani takip ediyormuş gibi geldi.
Can I ask you, Billy, what does it feel like... when you're dancing?
Sorabilir miyim, Billy, nasıl bir duygu... dans etmek?
I am shaking so goddamn much, I feel like I'm dancing.
O kadar titriyorum ki, dans ediyormuş gibiyim.
I don't feel like dancing right now.
Şu an canım dans etmek istemiyor.
I don't feel like dancing now.
Dans edecek havam yok.
I'm worried about Grace I don't feel like dancing
Grace'e üzülüyorum. Dans edesim yok.
I just really feel like dancing again.
Canım yine dans etmek istiyor.
Yes. I don't feel so much like dancing tonight, you know?
Evet. Bu gece nedense dans edesim yok.
- Three hours of dancing. - I feel like I could go for three more. Ryan.
3 saat dans 3 Saat daha edebilirim sanki
And I suppose you feel like dancing tonight, too.
Sen de dans havandasındır sanırım.
My buddy and his girl are going dancing, and they invited me along and I'm starting to feel like a third wheel.
Arkadaşımla kız arkadaşı dansa gidiyor ve beni de çağırdılar. Ve ben de kendimi biraz üçüncü tekerlek gibi hissettim.
I feel like dancing.
İçimden dans etmek geliyor.
I don't really feel like dancing, although I can't speak for Katherine here.
Canım dans etmek istemiyor Gerçi, Katherine'in adına konuşamam.
- I don't feel like dancing.
- Pek dans havasında değilim.
You're only good at dancing. Do you want to feel what it's like to float in the air after I do my ippon?
İpponumu yaptıktan sonra havada süzülmenin nasıl bir duygu olduğunu öğrenmek ister misin?
I don't feel like dancing.
İçimden dans etmek gelmiyor.
Why didn't you dance with him? I don't feel like dancing right now.
Dans edecek havamda değilim.
Hey, Ray, I don't know if you noticed, but there's a party going on here. Everybody's having a good time, dancing, so any time you feel like, you know, jumping in, you know, just get off your little stool and, uh...
Ne zaman katılmak istersen, taburenden kalk.
- I feel happy, I feel... like I have energy, I feel like doing things, I feel like putting on make-up and going out dancing.
- Kendimi mutlu ve enerjik hissediyorum, kendimi makyaj yapip dansa gidebilecek gibi hissediyorum.
Well, I don't feel much like dancing.
Canım pek dans etmek istemiyor.
i feel nothing 63
i feel you 138
i feel your pain 36
i feel like shit 51
i feel fantastic 19
i feel the same way 123
i feel bad 209
i feel sorry for you 124
i feel great 244
i feel like crap 25
i feel you 138
i feel your pain 36
i feel like shit 51
i feel fantastic 19
i feel the same way 123
i feel bad 209
i feel sorry for you 124
i feel great 244
i feel like crap 25