English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I heard screaming

I heard screaming translate Turkish

274 parallel translation
I heard screaming from inside the house.
Evden çığlıklar duydum.
- I heard screaming.
- Çığlıklar duydum.
I heard screaming.
- Bir çığlık duydum. - Hayır, duymadın.
I heard screaming.
Kapı kilitli. Bir çığlık duydum.
Then I heard screaming.
Sonra bir çığlık duydum.
The windows was exploding, I heard screaming.
Pencereler patlıyordu, çığlıklar duydum.
I thought I heard screaming in here.
- Vurmak mi? Bir ciglik duydugumu sandim.
I heard screaming.
Bir ciglik duydum.
I heard screaming.
Çığlıklar duydum.
I HEARD SCREAMING.
Çığlık duydum.
Look, I heard screaming, okay?
Çığlıklar duydum.
I heard her screaming, "Guillermo, husband, wait. I'll go with you!"
"Guillermo, sevgili kocacığım, bekle ben de geliyorum" dediğini duydum.
That's what they was doin'when I heard the screaming'from the river and run back.
Nehirden çığlıklarını duydum, geri dönüp geldiğimde yapılanları gördüm.
I heard him screaming.
Çığlıklarını duydum.
I HEARD YOU SCREAMING THAT NIGHT.
Onu... onu ilk bulan bendim.
I was comin'from the woods with a load of kindling'... and I heard Mayella screaming as I got to the fence.
Çite yaklaştığımda Mayella'nın bağırdığını duydum.
I guess he must've heard her screaming.
Sanırım çığlığını duymuş olmalı.
I heard screaming and on the court I've seen someone running out of Miss Dorian's room.
Bayan Dorian'ın odasından birinin koşarak çıktığını gördüm.
When I heard the screaming I left.
Çığlıkları duyduğumda dışarı çıktım.
And then I heard all those people screaming!
Ardından tüm bu insanların çığlıklarını duydum.
I heard her screaming and ran... but he had already passed away.
Çığlığını duydum ve koştum... ama O çoktan ölmüştü.
I heard him screaming!
... çığlık atıyordu.
I heard this screaming... and they had a guy pinned down for maybe ten seconds... screaming like it was a hundred years.
Bir çığlık duydum bir adamı sıkıca bağlıyorlardı, belki on saniye sürmüştü ama çığlığı sanki yüz yıl sürdü.
But I heard you screaming.
Çığlık attığını duydum.
Last I heard there were a billion screaming Chinamen.
Son duyduğumda bir milyar yaygaracı Çinli vardı.
Until one Christmas long ago, rode along the Snake River, when I heard a boy screaming for help.
Ve uzun zaman önce, bir Noelde, Snake Nehri'nde at sürüyordum. Bağıran küçük bir çocuğun sesini duydum.
because the walls were shaking and I heard Dad screaming.
Duvarlar sallanıyordu ve babam da çığlık atıyordu.
I heard you screaming.
Bağırdığınızı duydum.
... and I heard somebody screaming', and it was me.
.. ve bir çığlık duydum, çığlık atan bendim.
I've heard a lot of fucking screaming!
Bir sürü çığlık duydum ben!
I mean, a good loud party where the music is playing too loud and everybody is talking too loudly, and in order to be heard even by the person standing right next to you, you've got to be screaming at the top of your lungs.
Ve hemen dibinizdeki kişi tarafından bile duyulabilmek için ciğerlerinizin derinliklerinden bağırmak zorunda kaldığınız.
I heard this woman screaming from the bathroom.
Tuvaletten çiglik atan bir kadinin sesini duydum.
You know, I heard her screaming from my apartment.
Onun çığlıklarını kendi dairemden duyardım.
I heard him screaming one night at Bob.
Bir akşam Bob'un yerinde bağırdğını duydum.
And then I heard all the noise, and I heard Mr Lee screaming.
Sonra da gürültüleri duydum, ve Bay Lee'nin çığlığını.
He Was taking his nap, and I heard him screaming.
Uykusunu uyuyordu, çığlık attığını duydum.
No, I heard him screaming.
Olamaz, çığlıklarını duydum.
Davids. I heard them screaming into the bunker above us.
- Çocuklar. Davidler. Bize doğru çığlık attıklarını duydum.
I heard the soldiers screaming.
Askerlerin çığlıklarını da duydum...
I heard men screaming.
Bağıran adamları duydum.
I heard the other girls screaming and you seemed to believe them.
Diğer kızları bağırırken duydum ve onlara inanmış görünüyordunuz.
I could've sworn I heard screaming.
Yemin ederim bir çığlık duydum.
When I heard him screaming and I saw the way he was holding his arm, I...
Bağırışını duyduğumda ve kolunu nasıl tuttuğunu gördüğümde, ben...
I hit you because I just got mad when I heard that lady screaming.
Sana vurduğum için özür dilerim, küçük dostum. O bayanın çığlık attığını falan duyunca aklımı kaybettim.
I heard the screaming.
Bağırmaları duydum.
Then I heard some screaming from down here... and I just kind of stumbled onto it.
Sonra aşağıdan bazı çığlıklar duydum. Yani, aslında tesadüfen oldu.
- Theo, all I heard was you screaming, "Luke, help me, please."
"Luke, yardım et" diye bağırdığını duydum.
When I heard you screaming last night that Batman was chasing you, all I could do was estimate his position and fire away.
Dün akşam Batman seni kovalarken ki çığlığını duyduğumda, tek yapabileceğim onun yerini tahminde bulunarak ateş etmekti.
I didn't see much, not until I heard the old lady screaming.
Gerçeği söylemek gerekirse, fazla bir şey görmedim ta ki yaşlı kadın bağırıncaya kadar.
I heard this screaming.
Bir çığlık duydum.
I heard it playing while one of you is screaming.
Biriniz bağırırken, onun çaldığını duyuyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]