I heard them talking translate Turkish
78 parallel translation
I heard them talking.
Onların konuştuklarını duymuştum.
I heard them talking in the elevator : "Somebody to look after the girl."
Asansörde konuşurlarken duydum, "Kıza bakacak biri." dediler.
Insigna, Mannion, some of those other guys. I heard them talking.
Insigna, Mannion, bir kaç kişi daha.
I heard them talking at the hospital
Hastahanede konuşurlarken duydum.
I heard them talking about how they done this to get even with ya.
Bunu nasıl yaptıklarını konuşurlarken duydum
I heard them talking.
Konuşmalarını duydum.
But I heard them talking.
Ama konuşmalarını duyuyorum.
It's so cold there. I heard them talking.
Orası çok soğuk.Onların konuşmalarını işittim.
- I heard them talking.
- Nerden öğrendin? - Onları konuşurlarken duydum.
I heard them talking.
Konuşurlarken duydum.
I heard them talking. I heard the sound of Laman's boots as he scraped his way to bed.
Konuşmaları duydum, Griffin'in botlarını sürüyerek yatağa gidişini duydum.
I heard them talking about Max.
Max hakkında konuştuklarını duydum.
I HEARD THEM TALKING.
Konuşurlarken duydum.
I heard them talking at Jere's room.
Jere'nin odasında...
I heard them talking.
Konuştuklarını duydum.
I heard them talking about the smokehouse!
Tütsühane hakkında konuşurlarken duydum!
I heard them talking.
Kulak misafiri oldum.
I heard them talking.
- Konuşurlarken duydum.
When I went down for water, I heard them talking. Who's Jena?
Su almak için aşağı indiğimde Jena diye birinden bahsediyorlardı.
But I heard them talking.
Ama konuştuklarını duydum.
Oh, I heard them talking. It's not a real jail.
Konuşurlarken duydum, gerçek hapishanede değiliz.
I heard them talking.
Konuşurlarken duydum. - Ne?
How long have you known? I heard them talking on the phone a couple of days ago.
İki gün önce telefonla konuşurlarken duydum.
I heard them talking.
Kadın böyle söylemişti.
I mean, I heard them talking.
Yani, onları konuşurken duydum.
Abdul is planning something ; I heard them talking.
Abdul bir şey planlıyor, konuşurken duydum.
I heard them talking about the girls.
Kızlar hakkında konuştuklarını duydum.
I heard them talking and...
Onları konuşurken duydum.
I heard them talking on the phone.
Onları Telefonla konuşurken duydum.
The reason I told those girls about you and Bradley is because I heard them talking about you,
Bradley'yle aranızda olanları o kızlara anlatmamın sebebi onları, senin hakkında konuşurken duymamdı.
But they found my clothes. I heard them talking outside.
Ama giysilerimi buldular, onları dışarıda konuşurken duydum.
I heard them talking about it, they mentioned him.
Onlar hakkında konuştuklarını duydum, onun adını zikrettiler.
I heard them talking.
Bu emri verdiğini bizzat kulaklarımla duydum.
I've heard them talking.
Onları konuşurlarken duydum.
I'm just saying the best way is to tell them... you heard voices talking in German.
Sadece diyorum ki, en iyi yol onlara... Almanca konuşulduğunu duyduğumuzu söylemek.
I've even heard them say they're talking about your dismissal.
Hatta seni kovdurmaktan söz ettiklerini duydum.
I heard you talking to them upstairs that night.
O gece onlarla aranızda geçen konuşmayı duydum.
I was thinking, "I've heard a lot of them." But I love talking to folks.
Ben düşünmeye başladım, "onlardan çok dinledim." ancak halkla konuşmayı seviyorum
I think they heard us talking about them.
Sanırım onlar hakkında konuştuğumuzu duydular.
I heard the phone ring, the two of them talking.
Telefonun çaldığını ve ikisinin konuşmaları duydum.
I still don't know how you heard them talking about this.
Hâlâ onları o kadar uzaktan nasıl duyabildiğini anlayabilmiş değilim.
Then I heard them talking.
Sonra konuşmalarını duydum.
I've heard them talking.
Onları konuşurken duydum.
I've heard them talking.
Onu konuşurken duydum.
I heard them talking on the telephone once.
Bence George Pritchard kötü bir insan.
I heard Mum and all them mob talking.
Mum ve çetesi konuşurlarken duydum.
I was talking to some friends of ours over in Monroe County this morning, and I said something to them that I think a lot of you may have heard me say before but it bears repeating.
Bu sabah Monroe İlçesi'nden bazı arkadaşlarla konuşuyordum. Onlara şöyle söyledim. Muhtemelen daha önce de bunu söylediğimi duymuşsunuzdur ama tekrar etmekte fayda var.
And... I've heard them talking.
Ve... konuşmalarını duydum.
- They were talking pretty quietly, but I heard them ask her about M.E.N.D.
- Çok sessiz konuştular. Yine de ona DATA hakkında sorular sorduklarını duydum.
I heard them talking.
Konuşurlarken duymuştum.
I was actually on my way to the airport when I... heard them talking about the earthquake... on the radio.
Havaalanına giderken radyoda depremden bahsettiklerini duydum.
i heard it too 19
i heard her 44
i heard screaming 20
i heard you the first time 95
i heard a noise 55
i heard 1243
i heard it 224
i heard you talking 16
i heard everything 60
i heard you 527
i heard her 44
i heard screaming 20
i heard you the first time 95
i heard a noise 55
i heard 1243
i heard it 224
i heard you talking 16
i heard everything 60
i heard you 527