English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I told you why

I told you why translate Turkish

895 parallel translation
Suppose I told you why he killed Snow.
Snow'u niçin öldürdüğünü sana söylediğimi sanıyordum.
I told you why, didn't I?
Size sebebini söylemiştim, değil mi?
I told you. I told you why not.
- Sana neden olmayacağını söyledim ya.
Junior, I told you why I came home early.
Eve erken gelme sebebimi sana söyledim ya Junior.
I told you why I can't.
Sana söylemiştim, yapamam.
I told you why I want you back in there and you're going to stay there with that cage locked when I'm not here.
Neden içeride kalmanı istediğimi söyledim. Ben burada yokken kafesi kilitleyip orada kalacaksın.
I told you why.
Nedenini söyledim.
I told you why last night.
Nedenini dün akşam söylemiştim.
But I told you why I couldn't tell you why.
Ama sana neden anlatamadığımı söyledim.
I've told you why I came.
Niçin geldiğimi size söylemiştim.
Why, everything I told you can be found in the simplest anatomy book.
Bunu tüm anatomi kitaplarında okuyabilirsiniz.
Why didn't you listen to me when I told you to leave?
Gitmeni söylediğimde neden beni dinlemedin?
I told you to spread-eagle that liar. Why hasn't it been done?
Bu yalancıyı selviçeye bağla dememiş miydim?
"I suppose'R'told you why we're" here for.
Sanırım'R'neden burada olduğumuzu anlatmıştır.
Why, you wouldn't believe it if I told you that on the first Thursday, we were here on our honeymoon, we just started for Brooklyn Bridge.
Anlatsam da inanmazsınız! Burada, balayımızın ilk perşembesinde ilk defa Brooklyn Köprüsü'ne gidecektik.
Why didn't you do what I told you to?
Sana söylediğimi neden yapmadın?
I know why she came, she told me, but why did you?
Karınızın neden geldiğini biliyorum, bana anlattı.
Why don't you know? I told you to be accurate!
Sana söyledim, dakik olman gerek.
Well, I don't know whether I've unmasked you or not but I don't know why you told him you weren't out when you were.
Maskeni düşürdüm mü, düşürmedim mi bilmiyorum ama bugün dışarı çıktığın halde dedektife niye çıkmadım dediğini de bilmiyorum.
Now I know why I drew back when you told me the angle.
Bana bakış açını anlatışındaki çekinme nedenini artık biliyorum.
Why didn't you come in today like I told you?
- Bugün neden gelmedin?
Why, I told'em you was working for me.
Onlara senin bana çalıştığını söyledim
As I told you it was very friendly on my sister. Milly, why so long?
Söylesene neden bu kadar yavaşsın?
Angie, why do you want to talk like that for? I told you it's just a trip.
Neden böyle konuşmak istiyorsun?
Why, suppose I told you, you could get twice the salary Old Fezziwig can afford to pay you?
Neden, size iki katı maaş vereceğimi söylemiştim sanırım yaşlı Fezziwig size bunu ödeyebilir mi?
Molly you know why I told them that, don't you?
Molly onlara neden öyle dediğimi biliyorsun, değil mi?
You mean have I told him why a certain woman lent you 5,000? Have you?
Malûm bir kadının sana 5 bin dolar borç verdiğini söyleyip söylemediğimi mi soruyorsun?
That's why I told you to slowly uncover the crucifix.
Bu yüzden İsa heykelinin örtüsünü yavaşça aç dedim.
Ogata, if Emiko told you everything about my device, you should know why I can't let you use it.
Ogata, Emiko cihazımla ilgili her şeyi anlattıysa kullanmana neden izin veremeyeceğimi anlamış olmalısın.
I told him why you did it, what it was that made both of us the way we were.
Ona niye yaptığını anlattım, bunun ikimiz için neden önemli olduğunu da anlattım.
I don't know why I told you, you know?
Sana bunu neden anlattım bilmiyorum.
Know why I told you all this?
Bütün bunları niye söyledim biliyor musun?
- Mr. Lord, Mrs. Lord, you must know that Mike and I weren't told anything about this. - Why, of course.
Bay Lord, Bayan Lord, Mike'la bana bu konuda bir şey söylenmediğini bilmelisiniz.
You still haven't told me why you said I was a tutor.
Beni neden özel öğretmen olarak tanıttığını söylemedin halâ.
That's why I told you not to take this trip.
Onun için bu geziye çıkmanı istemedim.
You dunce, now do you see why I told you to come with me?
Seni aptal, şimdi sana neden benimle gel dediğimi anladın mı?
I've already told you why.
Nedenini sana zaten söyledim.
I told you my name, but don't ask why I'm friends with the Germans.
Size adımı söyledim ama Almanlarla neden arkadaş olduğumu sormayın.
Why'd you run off without me? I told him to stay behind.
Parson, bensiz nereye gidiyorsun?
I sent your father that telegram from Junction City like you told me, and he'll be at Spindle Station to meet you and mighty glad to see you, too. Why, sure he will.
Bana söylediğin gibi Junction City'den babana o telgrafı çektim, ve O Spindle İstasyonunda seni karşılayacak ve seni gördüğünde mutlu olacak.
THAT'S WHY I TOLD YOU I DIDN'T SEE HIM.
Tekrardan yürüyemem. Öldüm yorgunluktan.
What would you say if I told you that I knew why you were leaving school?
Sana neden okuldan ayrıldığını bildiğimi söylesem, ne dersin?
- But why? - I told you.
- İyi de neden?
I think you're old enough to be told why.
Bunun nedenini bilecek yaştasın.
Don't you understand English? Why do you see Maggie when I told you...
Söylediğim halde niye Maggie'yle...?
Then why should I have told you?
O zaman sana neden söylemek zorundayım?
I've told you why. I'm keeping it myself.
Veremem, çünkü tablo benim artık.
I had to find her a home somewhere. That's... That's why I told you she was my sister.
Ona kalacak bir yer bulmalıydım o yüzden size onun kardeşim olduğunu söyledim.
This is why I told you to come here.
Buraya gelmeni işte bu yüzden istedim.
I told you I was expecting a call And why don't you look after the baby when she cries!
Sana bir telefon beklediğimi söyledim ağladığında neden bebeğe bakmıyorsun?
I told you. Where is she? Why didn't she come to my party?
- Öyleyse o neden benim partimde yoktu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]