I went shopping translate Turkish
222 parallel translation
I went shopping.
ben de alışverişe çıktım.
Suppose I went shopping and found you as the clerk.
Düşünsene, alışverişe çıkmışım, seni tezgâhtar olarak görüyorum.
- I went shopping.
- Alışverişe çıktım.
I saw when I went shopping.
Alış verişe çıktığımda gördüm.
I went shopping.
Alış verişe gittim.
And I went shopping and I went to Scotland Yard.
Ve ben alışverişe gittim ve de Scotland Yard'a
I went shopping today.
Bugün alışverişe gittim.
I went shopping yesterday.
Dün alışverişe gittim.
I went shopping f or gratification. But that's like sex without a climax, you know?
Tatmin olmak için alışverişe başladım ama bu orgazmı olmayan bir seks.
I went shopping.
Alışverişe gittim.
Just tell him I went shopping. Could you get us some milk?
Alışverişe gittiğimi söylersiniz.
I went shopping today. You know, spending here, spending there, to warm up to some serious shopping.
Nedenini anlayamamışlar, ama sanırım birileri otobüsün üzerine şöyle bir slogan yazmış.
But I went shopping and saw a dead dog.
Ölü bir köpek gördüm.
Look, honey, I went shopping for food and I brought you some very special treats :
Bak hayatım. Yiyecek alışverişi yaptım. Ve sana nefis şeyler getirdim.
I went shopping yesterday.
Ben dün alışverişe gitmiştim.
I blew off the afternoon. I went shopping.
Ben de öğleden sonramın gerisini boşalttım ve alışverişe gittim.
I went shopping,'cause the phone was out.
Telefon çalışmadığı için, alışverişe çıktım.
I went shopping, and I, um... I stopped at a place on Madison Avenue for some...
Alışverişe çıkmıştım, Madison Avenue'da bir yere uğrayıp...
Today I went shopping in Harajuku.
Bugün Harajuku'ya alışverişe gittim.
Miranda and I went shopping.
Miranda ile beraber alışverişe çıktık.
After breakfast, Charlotte and I went shopping.
Kahvaltıdan sonra, Charlotte'la alışverişe çıktık.
I went shopping to pick out a thank-you gift but what do you get the guy who's seen everything?
Sana teşekkür hediyesi almak için Cordelia'yla birlikte alışverişe gittim ama zaten herşeyi görmüş bir erkek ne ister ki?
- I went shopping with Rebecca.
- Rebecca'yla alışverişe gittim.
Hey. I went shopping.
Alışveriş yaptım.
I told you. I went shopping with Amy.
Dedim ya, Amy ile alışverişe çıktık.
- I went shopping.
- Alışverişe gittim.
I went shopping with my wife, and...
Karımla alışverişe çıktım ve...
You know, I went shopping today.
Bugün alışverişe çıkmıştım...
I am so glad I went shopping today!
Alışverişe geldiğim için çok memnunum!
Well, today, I went into Milford, as usual, to do my shopping... with the special intention of buying a far too expensive present for Fred's birthday.
Bugün, her zamanki gibi alışveriş için Milford'a gittim. Fred'e doğum günü için çok pahalı bir hediye alacaktım.
Maria was trousseau-shopping in Rome when I got here So I went to work
Ben geldiğimde Maria çeyiz almak için Roma'ya gitmişti, bende çalışmaya koyuldum.
I went shopping in those Memphis stores this morning and just went wild.
Bu sabah Memphis dükkânlarında alışverişe gittim ve çılgına döndüm.
I just left my husband outside here while I went in to do some shopping, and I came back and he was gone.
İçeride alışveriş yaparken kocamı buraya bırakmıştım. Döndüğümde kaybolmuştu.
I cleaned my apartment and went shopping for new towels.
Evimi temizledim, yeni havlular aldım.
There there, is alright, maybe she went shopping I will take you home, ok?
Sıkma canını sorun değil, belki alışverişe gitmiştir. Seni eve ben götüreyim olur mu?
I went on an orgy of shopping.
Alışveriş yapıp çılgınca eğlendim.
I just went shopping and I came back, and they were everywhere.
Markete gittim ve döndüğümde her yerdeydiler...
We went shopping, and I had a salad.
Monica ile alışverişe çıktık ve salata edim.
Today I went record shopping in Greenwich Village.
Greenwich ViIIage'e plak almaya gittim.
"Coming home, I went grocery shopping at the usual store."
"Eve dönerken, her zamanki dükkana bakkal alışverişi için gittim."
I went to take him shopping.
Alışverişe götürecektim.
You know, when you were little, I used to put you in front of that TV and Uncle Dudley would entertain you when I went out shopping or to the movies, or went away for the weekend.
Küçükken seni televizyonun karşısına koyar, Dudley amca seni oyalarken ben de alışverişe, sinemaya ya da hafta sonu gezmesine falan giderdim.
She went shopping for some shoes for the wedding and yada, yada, yada, I'll see her in six to eight months.
- Düğüne ayakkabı almak için bir dükkana girmişti... ve, yada yada yada, onu altı ile sekiz ay sonra göreceğim.
We ran out of coffee so I went grocery shopping.
Kahvemiz bitmişti bu yüzden markete gittim.
Then I went grocery shopping.
Sonra alışverişe gittim.
I went out for shopping!
Alışveriş için dışarı çıktım!
I went to return the shopping cart and he was just laying by the car.
- Hayır.Alışveriş arabasını bırakmaya gitmiştim.Geldiğimde arabanın yanında yatıyordu
So I hear you and Joey went shopping last night.
Ee, senin ve Joey'in dün gece alışveriş yaptığını duydum.
The other day, he went shopping, so I tossed his room.
Geçen gün Soleil'le alış veriş yapmaya gittiğinde eşyalarını karıştırdım.
Played billiards, went shopping I think she gave me mono.
Bilardo oynadık, alışveriş yaptık, sanırım bana oral yaptı.
I... went... shopping!
Alışverişe çıkmıştım!
i went 167
i went for a walk 44
i went home 97
i went inside 19
i went too far 34
i went to the bathroom 21
i went to college 32
i went to 26
i went there 77
i went over there 16
i went for a walk 44
i went home 97
i went inside 19
i went too far 34
i went to the bathroom 21
i went to college 32
i went to 26
i went there 77
i went over there 16