English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I went out

I went out translate Turkish

4,547 parallel translation
No. Yeah, I went out to the Hoh river to fish winter steelhead.
Çelikbaş alabalık avlamak için Hoh Nehri'ne gitmiştim.
At night... I went out, just for a couple of hours.
Gece birkaç saatliğine dışarı çıktım.
♪ Ta-da. I went out to the drugstore and bought you a new toaster to replace the old one.
Markete gidip eskisinin yerine yepyeni bir ekmek kızartma makinesi aldım.
Walt, I went out with a nice guy last night, a runner for an architecture firm, and my first instinct when I got home was to call my ex.
Walt, dün gece hoş biriyle dışarıdaydım,... kendisi bir mimarlık firmasında ayak işleri yapıyor,... ve eve döndüğüm zaman aklıma ilk gelen şey, eski erkek arkadaşımı aramaktı.
So, I went outside, grabbed a baseball bat, beat the hell out of his precious Trans Am.
Ben de dışarı çıktım, elime bir tane basketbol sopası aldım ve değerli arabasını kırıp döktüm.
I went out to smoke a couple cigarettes.
Birkaç defa sigara içmeye dışarı çıktım.
Yeah, they gave me my own show, I went out for a few drinks to celebrate and didn't stop drinking for, oh, 15 years.
Bana programı vermişlerdi, ben de bunu kutlamak için içmeye gitmiştim ve 15 yıl boyunca içmeyi bırakmadım.
Look... I told you when I first came to this town that I went out to the cabin to meet Peter, but that... that he wasn't there.
Bak bu kasabaya ilk geldiğimde kulübeye Peter ile buluşmak için gittiğimi ama onun orada olmadığını söylemiştim.
Okay, but I went out and bought Crunch Berries.
Peki, ama dışarı çıkıp meyveli mısır gevreği almıştım.
Let's just say that I went out with a 23-year-old dancer-slash-mime last night.
Şu kadarını söyleyeyim. Dün gece 23 yaşında, dansçı ve pandomim sanatçısı biriyle çıktım.
So I went out this morning and I got you this.
Bu sabah çıktım ve sana bunu aldım.
- Over here! Put it out! - I guess he went out for that smoke.
Sanırım sigara içmek için dışarı çıktı.
Of course, when I found out, I immediately went to the prosecution and got a job as their expert witness.
Elbette öğrendiğim zaman hemen savcılığa gittim ve onların uzman tanığı olarak işe alındım.
I went ahead and printed out my address, Social Security number, and other important information to make your life easier.
Sizden bir adım önce davranıp, adresimin, sosyal güvenlik numaramın ve hayatınızı daha da kolaylaştıracak olan diğer önemli bilgilerin bir çıktısını daha önceden aldım.
You know, we had Lucy's form filled out before I even went to the hospital.
Lucy'nin formunu ben daha hastaneye gitmeden doldurmuştuk.
I saw it every time we went out.
Her çıktığımızda görüyordum.
Well, next week, when I went in to buy my third pair... I asked her out and we were married a year later.
Sonraki hafta, artık üçüncü çiftimi almaya gittiğimde ona arkadaşlık teklif ettim ve bir sene sonra da evlendik.
In fact, you thought that door was so closed that you went out to another door, but had I known that the first door was open, that's the door I wanted to walk through.
O kapıyı o kadar kapalı sanıyorsun ki başka bir kapıdan geçiyorsun. İlk kapının açık olduğunu biliyor muydum? Geçmek istediğim kapı oydu.
Look, I think something went terribly, terribly wrong out there.
Bakın, sanırım orada çok ters giden bir şeyler oldu.
Uh, Brick and I, we went out fishing and on the way back, we got a flat tire.
Brick ve ben, balık tutmaya gittik. geri dönerken, lastiğimiz patladı.
He's been out driving around looking for Eileen and Caitlyn ever since they went.
Eileen, Caitlyn'i alıp gittiğinden beri onları arıyor.
I never went to any of my son's soccer games. I missed my daughter's high school graduation. I haven't been out to dinner with my wife in years.
Oğlumun tek bir futbol maçını bile seyredemedim kızımın mezuniyet törenine gidemedim ve karımla yıllardır bir kere bile akşam yemeğine çıkamadım.
So, I went out fishing..... and I caught a sea bass and she cooked it for me.
İkiniz de pek mutlu görünüyorsunuz.
So I sent Mrs Lim an invoice about a month ago when all the outstanding bills went out.
Tüm ödenmemiş fişler gittiğinde yaklaşık bir ay önce Bayan Lim'e bir fatura gönderdim.
I know it's not the same, but the call went out.
Gus, sen yaşamıyorsun. Hepimizin travmaları var.
I went to Colorado to find out.
Bunu anlamak için Colorado'ya gittim.
Now I find out you went through menopause during the Clinton administration.
Şimdi öğrendim ki, daha Clinton yönetimdeyken menapoza girmişsin.
Couple of us guys went out and they bet me 100 bucks that I wouldn't get this tattoo of two arms coming out of my butt.
Askeri üsten bir kaç elemanla içmeye gitmiştik ve kıç çatalımdan çıkan iki kol dövmesi yaptıramayacağıma dair 100 dolarlık bir bahse girdik.
I thought that Gretchen had gone to bed, so I went upstairs, and I looked out the window.
Gretchen yatmıştır diye düşündüm. Yukarı çıktım, pencereden dışarı baktım.
I started out feeling one way about the case, and then I went completely in the other direction.
Dava hakkında kafamda bir fikir oluşmuştu sonra birden tam aksini düşünmeye başladım.
After seeing how well our star charts worked out, I went back to Madame Van Horn, and... had our color charts done.
Yıldız çizelgelerimizin ne kadar iyi olduğunu gördükten sonra Bayan Van Horn'a yeniden gittim ve renk çizelgelerimizi çıkarttım.
Well, I'm just spit-balling here, but if I were you, uh... Ruby, killing Lilith, letting Lucifer out, losing your soul, not looking for me when I went to Purgatory,
Ben bilmem ama yerinde olsaydım öncelikle Ruby, Lilith'i öldürmek, Lucifer'i çıkarmak, ruhunu kaybetmek Purgatory'e düştüğümde beni aramaman.
Well, stayed in more than we went out, if you know what I mean. Heh, heh.
Gerçi çıkmaktan çok içerde otururduk, anlarsın ya.
I went down into the cement works and tried to find a way out.
Çimento fabrikasına gidip çıkış yolu bulmaya çalıştım.
After we found out that Mercy was alive and we were planning the extraction, I went to him again.
Mercynin hayatta olduğunu öğrendikten sonra ve çıkarma planları hakkında tekrar ona gittim.
I got it out of her phone when she went to the bathroom.
Evet.
I found out that his father was the one who put that bomb on Flight 197, a fact that he went to great lengths to conceal.
197 sefer sayılı uçağa bombayı koyan adamın babası olduğunu öğrendim gizli tutmak için çok uğraştığı bir gerçek.
'Cause I thought maybe you were hanging out at Chi Chi's? Huh. Oh, yeah, well, some of us went there last week.
Evet, bazılarımız geçen hafta gitti.
You know, your dad went out for a beer run, I think.
Baban bira içmeye gitmiş, sanırım.
So I'd just moved to L.A. to be with Cece, and we went out to some bar.
Cece'yle olmak için Los Angeles'a yeni taşınmıştım ve bir bara gittik.
After we went out, I went to him, I said I wanted to tell you- -
Biz çıktıktan sonra onun yanına gidip sana söylemek istediğimi söyledim ve...
Yes, but I was not able to find out why your brother went to Portland.
Evet fakat kardeşinin neden Portland'a gittiğini öğrenemedim.
When I found out what was going on between her and Braden, I went over there.
Braden ile arasındakileri öğrendiğim zaman. Onu görmeye evine gittim.
And after the war, when I lost my place in the post office, because you keep writing and one day I went to Rimini to find out, and Domenico had a sister and his sister what she liked most was the sun.
Ve savastan sonra, Sen yazmaya devam ettin. Ve bir gun Rimini'ye onunla tanismaya gittin, Ve Doménico'nun bir kizkardesi vardi.
And whatever they said freaked Jack out, so he went out there, but the guy never showed.
Dediği şey Jack'i heyecanlandırdı. Oraya gitti ama adam ortada yoktu.
I only went out with you because of them.
Seninle çıkmamın tek sebebi de onlardı.
I went looking through my mom's stuff, and I found out my dad isn't really my dad.
Hakkım yoktu. Sadece, başka kimi arayacağımı bilemedim.
I was so worried about you when it all went to hell... about getting you out.
Ortalık karıştığında senin için çok endişelenmiştim. Seni İran'dan çıkarma konusunda.
Because you went and complained. So I turn out this way.
Bizi ispiyonladın diye bu haldeyim.
I went on a journey to the outside world to find a doctor who could fix Pairo's eyes. the news of the Kuruta clan getting mass murdered came out.
6 hafta sonra Kurta Klanı Katliamı'nın haberi duyuldu.
Hoo-ah. Then when everything went tits up, I got the hell out and took my ride with me.
Her şey ters gitmeye başlayınca da tabanları yağladım ve aracımı da yanıma aldım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]