English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I went to

I went to translate Turkish

26,081 parallel translation
I went to the VA.
Gazi Sağlık Merkezine gittim.
I went to New York on my own.
Ben tek başıma NYPD'ye gittim.
I went to New York on my own.
New York'a tek başıma gittim.
I-I went to the doctor a week ago, which means, if we use a condom, it's actually safer to have sex with me than it is with someone who says he's negative but then, like, hasn't been tested recently.
Bir hafta önce doktora gittim. Yani demek istediğim, eğer kondom kullanırsak benimle ilişkiye girmen negatif olduğunu söyleyen biriyle ilişkiye girmenden daha güvenli. Sanki yakın bir zamanda test yaptırmamış biri gibi.
I went to see Lin yesterday.
Dün Lin'i görmeye gittim.
I was cooped up here all day, grinding on a re-fi, so I went to a Knicks game to unwind.
Bütün gün buraya kalıp borç yenilemesini düşünüyordum. O yüzden kafamı boşaltmak için Knicks maçına gittim.
I went to that meeting.
O buluşmaya gittim.
I went to law school.
Hukuk okudum ben.
When I went to take a look, she was running away and this gentleman's face was covered in blood
Bakmak için gittiğimde, o kız kaçıyordu bu adamın yüzü de kanlar içindeydi.
I went to use the toilet.
Tuvaleti kullanmak için.
They act like I'm some dumb assistant, but I went to Michigan.
Bana aptal bir asistanmışım gibi davranıyorlar ama ben Michigan'a gittim.
So, I went to this grief group, thinking there might be men there who could commit,'cause, obviously, they'd committed before.
Bu yüzden bu yas grubuna katıldım. Düşündüm ki, orada kendini adayacak adamlar olur çünkü belli ki kendilerini daha önce de birilerine adamışlar.
I went to school for 11 years to become a surgeon.
Cerrah olabilmek için 11 yıl okudum.
I went to Tahoe to tell you I love you.
Tahoe'ya seni sevdiğimi söylemek için gelmiştim.
I went to Wharton.
- Wharton'da okudum ben.
After he was taken care of, I went to S.T.A.R. Labs, and that's when I found out a lot more had changed than I realized.
Adamı hallettikten sonra STAR Labs'e döndüm tahmin ettiğimden çok daha fazla şeyin değiştiğini gördüm.
I went to the army to change, and I haven't changed.
Değişmek için orduya girdim ama değişmedim.
I'm sorry. I... I meant to, and then every time I went to go bring it up,
Niyetliydim ama ne zaman konuyu açmaya çalışsam...
Do you remember when Tommy and I went to the U.S. Open and you tried to land a helicopter on the grounds because Tommy wanted to impress Maria Sharapova and then made dad blow that huge acquisitions deal?
Tommy'le ABD Açık'a gittiğimiz zamanı hatırlıyor musun? Tommy Maria Sharapova'ya artistlik yapmak istiyor diye sen helikopter indirmeye çalışmıştın sonra babam da o büyük yatırım anlaşmasını feshetmişti.
I was about to go to Peru, so I went to the doctor.
Peru'ya gitmek üzereydim, bu yüzden doktora göründüm.
I went to Peru.
Peru'ya gittim.
I went to the bathroom. I came back, and it was gone, and I will call security if I have to. It was right there.
Lavobaya giderken buradaydı ve döndüğümde gitmiş.
I had to file all the injury and casualty reports - - how soldiers were maimed, how they died, how many pieces they went home in.
Kaç asker sakatlandı, kaçı öldü, evlerine kaç parça halinde gittikleri...
Wait, I still need to know where the money went.
Yine de hâlâ paranın nereye gittiğini bilmem gerekiyor.
I can't even remember if I went with you to the airport when you left for Canada.
Kanada'ya giderken havaalanına gelmiş miydim onu bile hatırlamıyorum.
But sir, I just went to use the washroom...
- Ama efendim, ben tuvalete gittim.
I've already proved... that these girls went to RS Resort with the intent of extorting
Bu kızların gasp niyetiyle RS Otel'e gittiklerini ve saldırı sonrası kaçtıklarını halihazırda kanıtladım.
You know, I went through a lot of trouble to save your life.
Senin hayatını kurtarmak için o kadar çaba harcadım.
I wanted to get things shipshape before you came back, then you went and surprised me.
Gelmeden önce her yeri derli toplu yapmak isterdim ama çok geçmeden sen geldin ve beni şaşırttın.
Well, I hope you were planning on matching your carpet to your drapes,'cause I went ahead and saved you some time there as well.
Umarım halından kendine iç çamaşır yapmayı da düşünüyordun çünkü o konuda da seni bayağı zaman kaybından kurtardım.
We even went to a marriage counselor a couple of times, but that's life, I guess.
Hatta bir kaç kere evlilik danışmanına gittik ama hayat işte, sanırım.
A few months ago you went to a support group meeting, and I don't know why.
Bir kaç ay önce destek grup toplantısına gittin ve nedenini bilmiyorum.
Hey, I went out of my way to help you meet guys, and you were nothing but ungrateful.
Sana yardım etmek için elimden geleni yaptım ama sen nankör çıktın.
Well, Jefferson and I went over the ship top to bottom.
Onu mu diyorsun? Jefferson'la gemiyi baştan aşağı elden geçirdik.
I went back in time to change the timeline.
Geçmişe giderek zaman çizgisini değiştirdim.
I went where I needed to go,
Gitmem gereken yere gittim.
I actually went to visit my mother.
- Annemi ziyaret ettim.
Uh, would it be okay if I talked to him before you went in?
Önce ben biraz konuşsam olur mu?
Yeah, I came to have you sign this before City Council went in to mutiny, but that can totally wait.
Evet, belediye meclisi ayaklanmadan önce bunu imzalatmak için gelmiştim. ... ama kesinlikle bekleyebilir.
But traumatic events have a way of doing funny things to the memory, and if you think what you went through is not traumatic, again, I say mirror.
Eğer başından geçenin travmatik olmadığını düşünüyorsan yine aynaya bakmanı öneririm.
I wasn't there anymore, he wasn't there anymore, he just... went wild and he tore at everything and he only hurt me because I was trying to stop him.
Artık orada değildim, o da orada değildi. Çıldırdı, her şeyi parçaladı. Bana zarar vermesinin sebebi de onu durdurmaya çalışmamdı.
And while you were cowering in the panic room, I went and got this file to make sure you weren't lying.
Ve siz panik odasında saklanırken, yalan söylemediğinden emin olmak için dosyayı almaya gittim.
So you'd be fine if I went back to acting and waiting tables again?
Yani tekrar oyunculuğa dönüp garsonluk mu yapayım?
I thought you went to go visit Adam this morning.
Bu sabah Adam'ı görmeye gitmemiş miydin?
I almost went to jail for it.
Neredeyse hapse giriyordum.
If our perp went to this much trouble to abduct Addison, I hate to think what he's gonna do to her.
Şüpheli Addison'ı kaçırmak için bunca zahmete girdiyse ona ne yapacağını düşünmek bile istemiyorum.
So... you went to the Tax Prom a few nights ago, I hear.
Yani duyduğuma göre bir kaç gece önce Vergi balosuna gittin.
I take it you learned something when you went to see your father.
Babanı görmeye gittiğinde bir şeyler öğrendin mi?
She invited me to a party, and I went, and we fell asleep in the grass.
- Hayır. Beni bir partiye davet etti, ben de gittim. Sonra da çimlerde uyuyakaldık.
I had to wait for the baby to miscarry, so I went...
Bebeğin düşmesini beklemem gerekiyordu, bu yüzden gittim...
First concert that I ever went to.
İlk gittiğim konser.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]