It cost me translate Turkish
903 parallel translation
It cost me 20 dollars.
Bana 20 dolara mal oldu.
It cost me two million.
Maliyeti iki milyondur.
It cost me $ 5,000 last year to trace my family tree.
Soy ağacımı çıkartmak geçen yıl bana 5000 dolara patladı.
It cost me $ 450 to tear it out of Cooley.
Cooley'yi konuşturmak 450 dolara patladı.
- It cost me 12 coupons.
- 12 kupona mal oldu.
I oughta know. It cost me plenty.
Biliyorum, çok pahalı birşey.
It cost me a lira.
Bana 1 lirete mal oldu.
It cost me $ 275.
Tamamı 275 dolara mal oldu.
Robbed me right and left. It cost me 30 % over the estimate.
Beklenen ortalamanın yüzde 30 fazlasına maloldu.
Besides, it cost me nothing.
Ayrıca hiçbir değeri yok.
How much would it cost me to have the lake dragged and prove it to you?
Gölün dibini arattırıp bunu size kanıtlamak bana kaça patlar?
- It should be. It cost me $ 300.
- Olsa iyi olur, 300 dolar verdim.
It cost me $ 10000!
Tam 10.000 $ değerindeydi!
It cost me 1,000 yen.
Ona 1000 yen ödemiştim.
What does it cost me to try?
Denemekle ne kaybederim?
It cost me 1,200 lire.
1200 lirete aldım.
To say nothing of the money it cost me!
Aldığı para da cabası!
It cost me $ 15.
Bana 15 dolara mal oldu.
What does it cost me?
Ne masrafları var ki bana?
I don't care for myself, but it's cost me my child.
Bana ne olacağı umrumda değil, ama olan çocuğuma oldu.
If I was late again tonight, it would have cost me my job.
Bu akşam da geç kalsaydım, işimden olacaktım.
Even if it did cost me one of the prettiest jobs I ever lined up for myself.
Elbette. Bana, şimdiye dek yakaladığım en iyi vurguna mal olsa bile.
When I ordered my prayer book it took them years to copy it out and cost me a fortune.
Ben dua kitabı sipariş ettiğimde kopyasını çıkarmak yıllarca sürdü ve bana bir servete maloldu.
It'll cost me a franc, but it's worth it.
Bana bir franka mal olacak, ama değer.
and it won't cost me nothin because I'm in the picture.
Su gibi para harcayacağım, yıldız olacağım çünkü.
It'll cost me $ 1 to have this cleaned.
Bunu temizletmek 1 dolarıma mal olacak.
- Not if it's gonna cost me $ 9.
- 9 dolara mal olacaksa, hayır.
Believe me, my dear, it has cost us a king's ransom.
İnanın bana, bize çok pahalıya mal oldu.
If StiIIman doesn't restore the mine, it's up to me to go to seattle to a higher court. - That'II cost money.
Stillman bize madeni vermezse, o zaman Seattle'deki mahkemeye gidecegim.
My employer is watching, and if he sees me losing a customer, it might cost me my job.
İşverenim şu anda bana bakıyor ve bir müşteriyi kaybettiğimi görürse işimden olabilirim.
It would cost me my job.
İşimden olurum.
You'd be surprised what it's cost me.
Bana neye malolduğunu duysanız, şaşardınız.
It has cost me dear.
Bana pahalıya patladı, canım.
That's all it cost to buy me.
Bunlar beni satın almasına yetti.
That little business in the bathroom that night cost me $ 322, believe it or not.
Banyoda o geceki şu önemsiz iş, ister inan ister inanma, bana 322 dolara mal oldu.
Fun and rest and friends and privacy, and in that cockeyed way things have of working out, it's even cost me Brita.
Eğlence, istirahat, dostlar ve mahremiyet kalmadı. Hatta bu işlerin beklenmedik bir şekilde ters gitmesiyle, Brita'yı bile kaybettim.
Whatever I want, my mother will get for me if it's sensible and doesn't cost too much.
Her ne istersem, annem bana alır... Tabi eğer mantıklı bir şeyse ve çok pahalı değilse.
It has cost me, but I don't regret it.
Bedelini ödedim ama pişman değilim.
Well, he didn't seem to care how much it cost, so I just yawned a little to get things started and he gave me $ 300.
Ücretin ne kadar olduğunu umursamıyor gibi, biraz açıImasını istedim o da 300 dolar verdi.
"If you'd done this, it wouldn't have cost me that."
"Eğer şunu şöyle yapsaydın, böyle olmazdı" lar!
It's cost me.
Masrafları çok.
The dentist told me what it would cost this afternoon.
Dişçi ne tutacağını söyledi bugün.
How much is it gonna cost me?
Ne kadara mal olur?
How much is it gonna cost me?
Bana ne kadara çıkacak?
At least it ain't gonna cost me any money.
En azından para harcamam gerekmeyecek.
You must get it back for me, superintendent, because it cost L200.
Onu benim için bulun, Komiser, çünkü ederi 200 sterlin.
I figured it was one thing I could do in this town and it wouldn't cost me 10 bucks.
Bu kasabada yapabileceğim ve bana 10 papale patlamayacak bir şey gibi geldi bu bana.
Since it's going to cost me $ 50,000 dollars, I want you to have fun.
Bana 50 bin dolara mal olacağını düşünürsek iyi eğlenmeni istiyorum.
I tell you, it has cost me over £ 5,000 since I work with the Haganah.
Haganah'da çalıştığımdan beri 5 bin sterlin kaybettim.
If he gets here, it will cost me a great deal of money.
Eğer buraya gelirse bana çok paraya mal olacak.
The last time she so referred to me, on a network radio program, it cost her $ 65,000 and court costs.
Bana bir radyo programında bu şekilde atıfta bulunduğu son defasında,... bu ona 65,000 dolara ve mahkeme masraflarına mal oldu.