It cost translate Turkish
4,763 parallel translation
But it cost him... Everything.
Ama onun herşeyine Mal oldu
It's been a quick ride, but it cost you.
Hızlı bir yolculuk oldu, ama bedelini ödediniz.
How much does it cost?
Kaç para tutar üstünü kapatmak?
Yeah, but this time, it cost a Federal agent his life.
Evet, ama bu sefer bir federal ajanın hayatına mal oldu. Bay Khan, hapishaneye gidecek.
It cost him his job.
- Bu işine mâl oldu.
How did it cost that much?
Nasıl o kadar çok tuttu?
Not everybody does that, but what does it cost me?
Herkes böyle bir kıyakta bulunmaz, ama ne zararı var ki.
Mr. Holmes, what will it cost to buy you over to my side?
Bay Holmes, benim tarafıma geçmeniz için ne kadar ödemem gerekiyor?
I didn't see the end game and it cost me, man.
Oyunun sonunu göremedim. Ve bunun cezasını çekiyorum.
It cost me big.
Bana pahalıya mal oldu.
It cost me all my men to do it.
Bütün adamlarıma mâl oldu.
And it cost us a lot of money just to be pretty.
Burada güzelce yatsın diye bize onca paraya mal oldu.
I recall that it cost 30 bucks.
30 papele patladığını hatırlıyorum.
It cost a packet and no mistake.
Bir sürü para verdim.
How much will it cost?
- Ücreti ne kadarmış?
Best $ 45 I ever won, minus the $ 10 it cost me to find an ace bandage big enough to strap down my girls.
Kazandığım en keyifli 45 $'dı. Tabii benim kızları saracak kadar büyük bir bandaj bulmak 10 $ tuttu.
I'd take you there even if it cost 200
200 yuan olsa bile seni götürürüm.
How much does it cost?
Ne kadar tutuyor?
It's gonna cost me everything i got. But we deliver Shelby to Theo Tonin, I have it on good authority he will make it worth our while.
Elimdeki her şeye mal olacak ama Shelby'yi Theo Tonin'na teslim edersek zahmetimize değeceğine dair bir his var içimde.
It's gonna cost you extra.
- Ekstraya olur.
Yeah, I know it'll cost a fortune to fix her up, but money's not a problem.
Evet, biliyorum tamirler bir servet tutacak,... ama para problem değil.
It's cost us so much.
Bize çok pahalıya patladı.
I know a little something about young men and how they deal with their devils, and how it can cost them, dearly.
Gençler hakkında birkaç şey bilirim. İçlerindeki şeytana nasıl uyduklarını ve bunun nelere mâl olabileceğini... son derece iyi bilirim.
So why don't you just tell me how much it's gonna cost me?
Neden sadece bana ne kadara mal olacağını söylemiyorsun?
You want your man, that's what it's gonna cost.
Adamı istiyorsan, bedeli bu.
It is, but we have to sidetrack around it, which is gonna cost us more money than we have right now.
Aşılabilir, ama etrafından dolaşmamız lâzım ki bu da bize, elimizdekinden daha çok paraya mâl olur.
If it gets out, it could cost me my job, something I'm not proud of...
Bu iş ortaya çıkarsa bu benim işime mal olur. Bundan gurur duymuyorum.
What's it gonna cost me?
Bu bana ne kadar patlar?
- What's it gonna cost you to violate the agreement?
- Anlaşmayı bozmak sana kaça mal olacak?
It'll cost.
- Çok masraflı olacak.
And figure out how much it's gonna cost to get them back.
Onları geri almak ne kadara patlayacak öğrenin.
Sarcasm... it's funny, but at what cost?
Kinaye... Komiktir, ama ne pahasına?
Just saying, it's going to take some time for me to organize. It's going to cost.
Ama ayarlamam biraz zaman alacak.
When I learned of the angel tablet, I did tell Castiel to get it at any cost.
Melek Tableti'ni öğrendiğimde Castiel'e onu ne pahasına olsun almasını söyledim.
You've reached the top of your game and the pressure and the emotional cost, it just...
Oyunun sonuna gelirsin, üstündeki baskı ve duygusal yükler işte...
If Hesselboe wants a wider compromise, it has to cost him.
Bak Hans Christian, Hesselboe geniş çaplı bir uzlaşma istiyorsa, bedelini ödemeli.
I had a steak. I had some ice cream. Gloria found a hair in her fish, and it didn't cost us a penny!
Biftekle dondurma yedim ve Gloria balığında saç bulduğu için tek kuruş vermedik!
Absolutely not, but I'm afraid it's the cost of doing business.
Hiç de bile ama iş yapmanın bedeli bu işte.
And if I were to return to my old life, it would eventually cost Grace hers.
Eski hayatıma dönmeye çalışsam bile sonunda ona daha çok acı yaşatırım.
It's cost me the best part of a week's wage to get here.
Buraya gelmem bir haftalık maaşıma mal oldu.
Yeah, but you can't forget that it also cost the lives of a lot of innocent people.
Olabilir. Ama aynı zamanda pek çok masum insanın da hayatına mal oldu.
It won't cost you a thing.
Size bir şey maliyeti yok.
It's something I like to call the Longo Initiative for Cost Cutting, or "Lick."
Buna şöyle demek istiyorum : Masraf Kesintisi için Longo Girişimi kısaca'LICK'( yalamak )
When you see your children tonight, remember, it didn't cost you anything.
Bu akşam çocuklarını gördüğünde unutma onlar senin için bir şeye mal olmadılar.
Not just when it's easy, but when it can cost you something.
Kolay olduğun değil. Sana bir şeylere patladığında bile.
If he hired this guy, it would have cost upwards of ten grand.
Eğer bu adamı tuttuysa, on bin dolardan fazlasına mâl olmuştur.
And then it could cost you.
O zaman da bedelini ödersin.
Cost me $ 2000 when I bought it, back in'95.
95 yılında bu bana 2 bin dolara mal olmuştu.
Be prepared to pay'cause it's going to cost you.
Ödemeye hazır ol çünkü sana pahalıya patlayacak.
I... just want it to cost him something.
Yalnızca ona bir şeylere mâl olmasını istiyorum.
No, no, I just think that if something's gonna, I don't know, determine the course of my whole future, I'd want it to cost a little more than $ 19.95.
Hayır, hayır, sadece eğer bir şey, bilmiyorum yani tüm geleceğimi belirleyecekse eğer 19.95'ten daha fazla tutmasını beklerdim.
it cost me 34
it costs 67
costa 161
costume 31
cost 54
costanza 68
costello 19
costs 24
costumes 42
costa rica 53
it costs 67
costa 161
costume 31
cost 54
costanza 68
costello 19
costs 24
costumes 42
costa rica 53
cost me 28
it comes and goes 36
it comes 41
it comes with the territory 18
it could kill you 25
it comes to 16
it comes with the job 18
it couldn't be helped 24
it could be worse 106
it could work 74
it comes and goes 36
it comes 41
it comes with the territory 18
it could kill you 25
it comes to 16
it comes with the job 18
it couldn't be helped 24
it could be worse 106
it could work 74