English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / It just slipped out

It just slipped out translate Turkish

113 parallel translation
It just slipped out.
Ağzımdan kaçırdım.
It just slipped out.
Öylesine söyledim.
I told you, it just slipped out!
Sana söyledim öylesine idi.
Fortunately, it just slipped out of the socket.
Hayır. Neyse ki mil yuvasından pırtlamış sadece.
It just slipped out.
Ağzımdan kaçıverdi.
It just slipped out!
Dışarı çık!
It just slipped out.
Ağzımdan kaçtı.
It just slipped out.
Bu da birden ağızdan çıktı.
It just slipped out.
Sadece kayıp düştü.
It just slipped out.
Ağzımdan kaçmıştı.
It just slipped out.
Ağzımdan kaydı.
I shouldn't have told you... but it just slipped out.
Bunu sana söylememeliydim ağzımdan kaçırıverdim.
It just slipped out.
Boşboğazlığıma denk geldi.
Sorry, Mr. Dufayel. It just slipped out.
Özür dilerim Bay Dufayel ağzımdan kaçtı.
It just slipped out.
Altından kaçtı!
It just slipped out.
- Önemli değil.
It just slipped out of my mouth. He...
Ağzımdan kaçtı.
Sorry. It just slipped out.
Üzgünüm, ağzımdan kaçtı.
- It just slipped out of my hands.
- Elimden kaydı.
Back there, on the Train... I-I was confused and it... it just slipped out.
Orada, trendeyken çok zor durumdaydım.. ve ağzımdan kaçıverdi.
- Well, it just slipped out.
- Ağzımdan kaçtı.
It just slipped out.
Ağzımdan kaçtı işte.
It just slipped out!
Ağzımdan kaçıverdi!
It just slipped out.
Ağzımdan çıkıverdi.
I'm sorry Red it just slipped out!
Özür dilerim Red, öylece çıktı ağzımdan!
I was in his eye-line, and we'd been talking, and it just slipped out.
Ben onun gözünün önündeydim. Sohbet de etmiştik. Ağzından kaçtı işte.
- It just slipped out.
- Ağzımdan kaçıverdi.
Sorry, it just slipped out.
Özür dilerim. Ağzımdan kaçtı.
Sorry. It just slipped out.
Üzgünüm ağzımdan kaçtı.
It-It just slipped out of my hands.
Elimden kayıverdi.
It's like I told Murdoch last night : De Franco just slipped out.
Dün akşam Murdoch'a anlattığım gibi, De Franco kaçıp gitti.
It just slipped out.
- Ağzımdan kaçtı.
Well, maybe it slipped out, but I didn't mean it. - you were just raving on about him. - All right.
Onu övüp durdun.
and then the "I love you" just slipped out right behind it.
"Seni seviyorum." aradan kaçıverdi!
It just slipped out.
Sadece ağzımdan kaçtı.
AND THEN I REMEMBERED YOU, AND IT JUST KIND OF SLIPPED OUT.
... sonra seni hatırladım ve ağzımdan kaçıverdi.
- Knew it the minute I laid eyes on you. - Just kinda slipped out, Mr. Quince.
Zorda kaldığımız için geldik.
- It might have just slipped out.
- Sadece kaynayabilir.
- We hired you to weed out the sickos... because you had professional insight... but when the big one came along, it slipped by you just like everybody else.
- Sizi ruh hastalarını... ayırt etmeniz için tuttuk profesyonel sezileriniz olduğu için... ama büyük bela göründüğünde herhangi biri gibi yanınızdan geçti.
It just kind of slipped out.
Düşünmeden konuştum.
SO I JUST PUT ONE IN MY POCKET, SLIPPED OUT THE FRONT DOOR AND ATE IT.
Ben de cebime bir tane koyup ön kapıdan çıktım ve açıp yedim.
It just sort of slipped out.
Ağzımdan kaçıverdi.
- It just kind of slipped out.
- Ağzından kaçırdı.
Oh, I bet it just kind of slipped out.
Bundan eminim.
Oop, see how it just slipped right out?
Oop, Gördün mü? NasıI da kayıverdi.
I mentioned I ran into you, and it just kind of slipped out.
Sana ulaşması imasında bulunacaktım ve bir anda ağzımdan kaçtı.
Listen. Now that Nathan knows, it wouldn't be horrible exactly if news of your pregnancy just somehow sort of slipped out, right?
Şimdi Nathan'ın da haberi olduğuna göre... senin hamile olduğunun duyulması... o kadar da korkunç bir olay olmaz, değil mi?
When I was shaving, I sort of slipped, and I tried evening it out, but it just got smaller and smaller until I looked like an evil overlord, so I just lost it.
Tıraş olurken elim kaydı ben de eşitlemeye çalıştım ama küçüldükçe küçüldü. Sonunda kötü kalpli bir derebeyine benzedim, o yüzden hepsini kestim.
I didn't have to, it just sort of slipped out.
Zorunda değildim. Ağzımdan kaçtı.
It just kind of slipped out.
Ağzından kaçırdı sanırım.
Well, it just sort of slipped out.
Ağzımdan kaçtı işte.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]