It just sucks translate Turkish
200 parallel translation
Yeah, man, it just sucks when you try to do the right thing... and then she yells at you for killing her cat.
Doğru şeyi yapmaya çalıştığında, kızın size kedisini öldürdüğünüz için bağırması berbat bir şey.
I mean, it just sucks.
Çok kötü.
- It just sucks!
- Sadece berbat!
It just sucks for Keith, that's all.
Ama bu Keith için çok kötü.
look, I've seen Peyton really try to make an effort to turn things around and it just sucks that she got bit the first time she reached out to somebody, you know?
Peyton'ın bazı şeyleri düzeltmek için çok çabaladığını gördüm. Ve tam kendini açacakken böyle bir şeyle karşılaşması berbat, biliyor musun?
It just sucks, okay?
Kötü bir durum, tamam mı?
And although I should be used to it because I know that's your deal, it just sucks at a time like this.
Aslında buna alışmış olmam gerekirdi, çünkü bunların işin olduğunu biliyorum. Sadece, böyle bir zamanda insanın canını sıkıyor.
It just sucks disappointing everyone.
Sadece herkesi hayal kırıklığına uğratmak berbat bir şey.
Well, I mean, what if we get this kid and it just sucks?
Peki, diyelim çocuğu aldık ama işe yaramazsa ne olacak?
No, there was just one kid had a T-shirt that said "life sucks" on it.
Hayır, tişörtünün üzerinde "hayat boktan" yazan bir çocuk vardı.
- Damn traffic sucks, - It works great, just think'ee - but I do "cheese"!
Lanet trafik takıldım kaldım,... ama ben "cheese" deyip duruyorum.
Why don't they just say that it sucks shit your mom's dead?
İnsanlar neden böyle derler?
What I do, runnin'around stealing'shit... that may sound great when you're 15 years old... but it sucks just a little bit when you're 35... no family, no house.
Yaptığım, etrafta koşuşturup bir şeyler çalmak... 15 yaşındayken kulağa hoş gelebilir... Ama eğer 35 olmuşsan, berbattır... ailesizsin, evsizsin.
It is my dream, it is my goal, it is my idea to make a film that the story just sucks them in and when they spurt out that joy juice, they just gotta sit in it.
Benim hayalim, benim hedefim. İnsanları büyüleyecek bir hikayesi olan... ve seyircinin o zevksıvısını akıttıktan sonra bile... gitmeyecekleri bir film yapmak.
Yeah, it sucks. I have to know who my father is, I just have to.
Bu berbat. sadece babam kim bilmek istiyorum.
- What do you think guys? - It sucks just like all your other books.
İğrenç, tıpkı diğer kitapların söylediği gibi.
- Well, that just sucks, doesn't it?
- Gerçelten de iğrenç bir durum.
You get to come in here and just pick up your fuckin'money, and it sucks.
Sen sadece paranı almak için buraya geliyorsun.
And it just generally sucks.
Ve genel olarak berbat olur.
I know it sucks, but they're just kids.
Kötü olabilir, ama onlar daha çocuklar.
Just tell me it sucks.
Bana berbat olduğunu söyle.
This song sucks, man but it's 1.45 and I'm playing it just like you asked me to.
Bu şarkı iğrenç, adamım ama saat 1.45 ve senin benden istediğin gibi bunu çalıyorum
It sucks when these things just happen - out of nowhere.
Hiç umulmadık anda böyle şeylerin olması çok kötüdür.
If it sucks, I will tell you over coffee and you might just get to make out with me again.
- Berbatsa, sana söylerim. Kahve içerken. Belki yine benimle öpüşme şansı yakalarsın.
So it just kind of sucks.
Yani bu sinir bozucu bir durum.
... and whatever happens, you finish school, even if you think it sucks, and you don't know if you can take it anymore, you just finish school.
... ve her ne olursa olsun, okulunu bitir, eğer berbat bir durum olduğunu düşünsen bile, ve daha fazla sürdürebileceğinden emin olmasan da, sadece okulunu bitir.
The job sucks and it's just a temp job anyway.
Iş berbat ve yine sadece geçici bir iştir.
Just sucks you had to get in trouble to do it.
Bunun için başının belaya girmesi kötü oldu.
- I can't tell if the script sucks... or if it's just I got the sound of a jet engine in my head.
Ya senaryo berbat ya da kafamın içinde bir motor vınlıyor sürekli.
I just don't need to know how much it sucks before it's time.
Sadece vaktinden önce ne kadar berbat olduğunu bilmeme gerek yok.
It just kind of sucks.
Lanet olsun
Well, I'm just having one of those "it sucks to be a reporter" days.
Bu da muhabir olmak berbattır dediğim günlerden biri.
Look, it sucks that the immigrants'time is so crappy, but the cold hard truth is that if we let them all come back to our time, then it's just gonna make our time crappy too.
Bakın, göçmenlerin zamanının bu kadar boktan olması çok kötü, ama acı gerçek şu ki eğer hepsini bizim zamanımıza kabul edersek, bizim zamanımızı da boktanlaştıracaklar.
And when you lose that possibility... it just kind of sucks.
Eğer bu ihtimalin olmadığını görürsen... bir süprüntüye dönüşürler.
It just really sucks.
Sadece gerçekten berbat.
Look, obviously, you can't tell a woman you just met... you love her, but it sucks that you can't.
Ama, söyleyememek berbat bir şey.
Kids, the thing about New Year's Eve is that it sucks. Sure, it looks great on TV, but in reality, it's always just a big let down, but in 2005, I attempted to do the impossible, to give my friends a great New Year's Eve.
Fakat 2005'de, imkansız olanı başaracak ve, arkadaşlarıma müthiş bir yeni yıl gecesi yaşatacaktım.
that sucks and fucks with your life... you just keep it simple.
bu berbat ve hayatını mahvediyor... sadece onu basit tut.
Oh, just how much it sucks that we have to get old.
Yaşlanmak zorunda olmamızın ne kadar berbat olduğunu
I'm looking at a future that just sucks because you're not gonna be in it anymore.
Geleceğe bakıyorum da tam boktan çünkü artık sen hayatımda olmayacaksın.
It's not that, it's just as far as I'm concerned, God sucks!
Sadece Tanrı'yla aram iyi değil.
It just really sucks'cause now I have to get back up on stage and sing for this benefit.
Gerçekten berbat bir durum çünkü şu yardım konserinde sahneye çıkıp şarkı söylemem gerekiyor.
It was ripped down and Lou said he saw you do it and I just want you to know that I think that sucks.
Yırtılmış ve Lou seni yırtarken görmüş. İğrenç olduğunu bilmeni isterim.
I'm looking at a future that just sucks, because you're not gonna be in it anymore.
Geleceğe bakıyorum da tam boktan çünkü artık sen hayatımda olmayacaksın.
Now I just come out and Breathe. It sucks.
Şimdi sadece nefes almaya çıkıyorum.
And it just sucks, you know, because I graduated today.
Çünkü bugün mezun oldum.
It's just how everyone else reacts, it sucks.
Bu başkalarının tepkisiyle ilgili ve çok can sıkıcı.
It's like a black hole on the calendar that just sucks all the joy out of your entire being.
Takvimde, var olmanın tüm neşesini kendi içine çeken bir kara delikten hiç farkı yok.
It just goes to show that when the chips are down It just goes to show that when the chips are down and life looks like it really sucks...
Bu gösteriyor ki, işler sarpa sardığında ve hayat berbat göründüğünde...
Oh, and you know what, I bought another Sonic Youth album and it sucks! It's just noise!
Ayrıca biliyor musun bir Sonic Youth albümü daha aldım.
It just really sucks.
Gerçekten de berbat bir durum.
it just happens 49
it just doesn't feel right 28
it just occurred to me 28
it just goes to show 17
it just feels right 19
it just so happens 29
it just is 92
it just doesn't 17
it just sort of happened 20
it just came out 53
it just doesn't feel right 28
it just occurred to me 28
it just goes to show 17
it just feels right 19
it just so happens 29
it just is 92
it just doesn't 17
it just sort of happened 20
it just came out 53