English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / It was a misunderstanding

It was a misunderstanding translate Turkish

355 parallel translation
- Captain, it was a misunderstanding.
- Yanlış anladınız efendim.
I said it was a misunderstanding.
- Ben bir yanlış anlama olduğunu söyledim.
I don't know whether it was a misunderstanding or a mistake, but all of your people were introduced under your name.
Yanlış anlama mı oldu, hata mı oldu bilmiyorum? ... oradakilerin hepsi sizin isimlerinizle tanıştırıldılar.
You two will spread the word that it was a misunderstanding.
Siz ikiniz, durumun yanlış anlamadan kaynaklandığını etrafa yayacaksınız.
Forgive me, it was a misunderstanding.
Affedersin, bir yanlış anlaşılma oldu.
You're claiming it was a misunderstanding?
Bunun bir yanlış anlama olduğunu mu iddia ediyorsunuz?
I'm here to tell you that, it was a misunderstanding.
Buraya, sana bunun bir yanlış anlaşılma, olduğunu söylemek için geldim.
It was a misunderstanding.
Bir yanlış anlama oldu.
- It was a misunderstanding.
- Sadece yanlış anlaşılma.
It was a misunderstanding.
Yanlış anlaşılma oldu.
It was a misunderstanding.
Hepsi de, olabilecek en kötü yanlış anlaşılmaydı.
It was a misunderstanding.
Sadece bir yanlış anlamaydı.
It was a misunderstanding.
Yanlış anlamıştı.
It was a misunderstanding.
Bir yanlış anlamaydı.
She said she made a mistake, it was a misunderstanding...
Bir hata yaptığını söyledi, yanlış anlama olmuş...
It was a misunderstanding.
Bir yanlış anlaşılmaydı.
It was a misunderstanding, banal and trivial, and K. had a lot of those.
Olga yüzünden geldiğini de biliyorum. buraya gelmek için Barnabas'ın mesajlarını mazeret göstermene gerek yok. Bunu yaptığım yok.
Your Honor, it was a misunderstanding and I'd like to admit Ms. McBeal's dental records with her x-rays, which vouch for her hygiene and character.
Ben... - Sayın Yargıç, bütün bunlar bir yanlış anlaşılmaydı. Üstelik Bayan McBeal'in diş kayıtlarını da röntgenleriyle birlikte getirdim.
It was a misunderstanding!
bu bir yanlış anlamaydı!
- Julián, for heaven's sake. Easy, it was a misunderstanding.
- Julián, Allah aşkına, sakin ol, bu bir yanlış anlama.
You see, it was a - well, it was a misunderstanding because I thought that my par...
Bu bir yanlış anlaşılmaydı. Sandım ki annemle...
I could introduce you to Xe-Is and we could tell him it was a misunderstanding.
Sizi Xe-Is'e götürebilirim siz de ona bunun bir yanlış anlama olduğunu anlatırsınız.
It was a misunderstanding.
Yanlış anlamaydı.
It was all a terrible misunderstanding.
Her şey korkunç bir yanlış anlama.
I said it was a misunderstanding.
Ona bir yanlış anlama olduğunu söyledim.
But it was all a misunderstanding.
Ama bir yanlış anlaşılma oldu.
It was just a silly misunderstanding.
Bu sadece saçma bir yanlış anlama.
It was all a misunderstanding.
Tümüyle bir yanlış anlama.
It was all a misunderstanding', señor.
Hepsi bir yanlış anlaşılma, señor.
It was just a little misunderstanding, you see.
Sadece bir yanlış anlaşılmaydı.
It was all a misunderstanding.
Aramızda bir yanlış anlama oldu.
No problem. It was all a misunderstanding.
Aramızda küçük bir yanlış anlama oldu.
It was just a misunderstanding.
Sadece bir yanlış anlama olmuş.
It was a big misunderstanding tonight.
Bu gece büyük bir yanlış anlama oldu.
- Yeah, well, like I just said it was a little misunderstanding. With who, I don't know. We got it worked out.
Dediğim gibi bir yanlış anlaşılmaydı.
It was a first-contact situation. Ghorusdan culture is so complex, they sent a specialist to prevent misunderstanding.
Bir ilk-temas göreviydi, Ghorusdan kültürü bize göre çok karmaşıktır ve değişiktir, yanlış anlamaları önlemek için bir uzman gönderdiler.
All it was, a big misunderstanding.
Tüm olanlar, büyük bir yanlış anlamaydı.
It was all a terrible misunderstanding.
Hepsi korkunç bir yanlış anlaşılmadan ibaret.
It was a simple misunderstanding.
Evet. Hayır. Yok, hayır.
Just tell your mother it was all a big misunderstanding.
Annene bunun tamamen büyük bir yanlış anlama olduğunu anlatır mısın.
It was just a misunderstanding.
Bir yanlış anlamaydı.
It was a stupid misunderstanding. Ah.
Aptal bir yanlış anlamaydı.
There was a bit of misunderstanding, but now you've cleared it up.
Bir yanlış anlaşılma olmuş, Ama şimdi siz onu açıkladınız.
It was just a misunderstanding.
Ne? Bir yanlış anlamaydı.
Hey, I'm sorry about that. It was just a misunderstanding.
Hadi gel Jeff.
- No. It was all a misunderstanding.
- Bir yanlış anlama olmuş.
They only know that there's been some kind of unfortunate misunderstanding... and that your place is not as high as it was a few days ago.
Sadece çok kötü bir yanlış anlama olduğunu ve mevkiinin birkaç gün önceki kadar yüksek olmadığını biliyorlar.
It was all just a misunderstanding.
Her şey bir yanlış anlaşılmadan ibaretmiş.
It was all just a misunderstanding.
Bir yanlış anlamaydı sadece.
Since it was all a misunderstanding, sure.
Hepsi bir yanlış anlaşılma olduğundan, elbette.
Rosita, it was all a misunderstanding.
Rosita, bu tamamıyla bir yanlış anlaşılma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]