English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / It was a woman

It was a woman translate Turkish

1,065 parallel translation
Before me said that it was a woman formidable, brilliant.
Annem yaşlı biri ve kafası karışık... Öyle mi? Ama bana olağanüstü biri olduğunu söylemiştin.
- You mean it was a woman?
- Yani bir kadın mıydı?
You know perfectly well it was a woman that ran out that night.
O gece dışarı çıkan kişinin kadın olduğunu biliyorsunuz.
Suppose it was a woman.
Ve farz edelim o bir kadın.
It was a woman.
Bir kadındı.
It was a woman's voice.
Kadın sesiydi.
I think it was a woman that killed him.
Sanırım onu öldüren, bir kadındı.
I called a plumber it was a woman. I was pretty surprised.
Tesisatçı çağırdım. kadındı çok şaşırdım.
It was a woman. A woman I met once.
Bir kez karşılaştığım bir kadındı.
It was a woman, and she can't hear anything anymore.
Tabuttaki bir bayandı ve bizi maalesef duymadı.
It was a woman.
Kadındı.
Actually, it was a young woman, with her husband -
Genç bir kadındı demek daha doğru olur, yanında kocası da vardı.
It was a man and a woman.
Bir kadın ve bir erkek.
It was considered annoying everywhere, not just in Clermont. – Of course. – It was generally frowned upon to see a woman accompanied by a German.
Sizin gibi genç bir adam için Alman askerinin kolunda bir kız görmek özellikle sinir bozucu bir şey miydi?
Did it ever occur to you, Cable how wise and bountiful God was to put breasts on a woman?
Hiç düşündün mü, Cable kadınlara göğüsleri verirken Tanrı ne kadar nazik ve cömertmiş?
Do most people think it was a man or a woman?
Çoğunluk bir kadın mı, erkek mi olduğunu düşünüyor?
Yes, most people think it was a man or a woman.
Evet, çoğunluk bir kadın veya erkek olduğunu düşünüyor.
That was written by a black woman, an African... it was published in the Black Panther paper...
Bu, siyahi bir kadın tarafından yazıldı, bir Afrikalı. 2 Temmuz 1970'de Kara Panter gazetesinde yayımladı.
But later it was withdrawn by a woman, in cash.
Ancak sonradan bir kadın tarafından tamamı çekilmiş.
One of the cops said it was a local woman.
Polislerden biri buranın yerlisi bir kadın olduğunu söyledi.
Well, I heard someone say it was a local woman.
Şey, birinin buranın yerlisi bir kadın olduğunu söylediğini duydum.
And this woman she was so afraid of strangers that she bought herself a pinewood box and lived in it.
Ve bu kadın yabancılardan o kadar korkuyordu ki kendisini çam ağacından bir kutu içine hapsetmiş olarak yaşıyordu.
It was a Christian woman all tied up.
Eli kolu bağlı Hıristiyan bir kadınmış.
I think it was a young woman holding a baby.
Ben bir bebeği olan genç bir kadın olduğunu düşünüyorum.
That was a woman who just called you on the phone, wasn't it?
Sizi az önce telefonda arayan bir kadındı, değil mi?
You see, when I saw the type of woman that she was, it suddenly occurred to me... why you were in such a hurry to rush out of that house and get to an outside phone.
Ancak nasıl biri olduğunu görünce, neden evden koşarak çıkıp dışarıdan ona telefon etmeye çalıştığınızı anladım.
I remember that my former-woman, this must have been in 1938, it came back of the hairdresser, where it was to make clusters in the hair e a policy ordered to stop it e said that this age signal to it of decay occidental person,
Sanırım 1938'li yıllardı. Karım saçlarını yaptırmış ve kuaförden dönüyormuş. Yolda bir polis yolunu çevirmiş.
I guess you're right. You know, it's sort of like if, uh... That was a woman who just called you on the phone, wasn't it?
Haklısın sanırım ama örnek olarak... az önce yanlış aramayı yapan sanırım bir kadındı çünkü, eğer yanlış arayan bir kadın olursa... işte o zaman "özür dilerim yanlış oldu" deriz.
The women were in a esquina, for example, in Tokyo, it was in Ginza, e asked for to each woman who passed to sew a point.
Bir kız yol kenarına geçip örneğin Tokyo'yu ele alırsak, Ginza boyunca yolda durup geçen her kadından bir ilmek isterdi.
If I was a woman, I think it would do it for me.
Bir kadın olsaydım, sanırım bende işe yarardı.
This afternoon, I got a call from a woman and I thought it was a wrong number. But then she started screaming at me.
Bugun bir kadin telefon etti, once yanlis numara sandim... ancak sonra bana bagirmaya basladi.
Well, it was supposed to be talk between a man and a woman, who were... involved in the... in the act of copulation.
Bir erkek ve kadın arasında cinsel ilişki sırasında söylenmesi gereken şeylerdi.
It is possible the murder was committed by a woman or by a man and a woman in collaboration.
Cinayetin bir bayan tarafından işlenmiş olması mümkün, ya da işbirliği içinde bir erkek ve bir kadın tarafından.
He said it was from a woman.
Bana bir kadından çalındığını söyledi.
It was a man and a fat woman!
Bir adam ve şişman bir kadınlardı.
Was it a man, or was it a woman?
- Erkek miydi kadın mı?
It was really weird, but she's a very nice woman.
Biraz acayipti. Ama o iyi bir kadın.
Oh, it makes me glad I was born a woman.
Ay şükürler olsun ki bir kadın olarak doğmuşum.
It was found by a cleaning woman who, not realizing the value of it. Did not hand it over to the authorities immediately :
Öneminin farkında olmayan, bir temizlikçi kadın tarafından bulunduğu için yetkililere hemen teslim edilmedi.
One could say it was brought on by my grief for my husband, but what a superficial woman I have become!
Birisi kocamın başına gelenler yüzünden böyle olduğumu söyleyebilirdi, Ama ben o kadar basit bir kadın değildim!
"But it's another woman - A man was insulting my mother."
"Ama başka bir kadın - Bir adam anneme hakaret ediyordu."
It was just a bit funny Kitty seeing that northern woman in the car.
Yalnızca Kitty'nin kuzeyli... kadını arabayla görmesi tuhaf. Tuhaf mı?
I don't think it's possible to find a a woman as good as she was.
Onun kadar iyi bir kadın bulmanın mümkün olduğunu sanmıyorum.
When I was in the brothel, they're often two men and a woman, or many women and one man, but it's never one man and a woman.
Ben kerhanedeyken Genellikle 2 erkeğe, 1 kadın düşer.. yada nadiren bir çok kadına, 1 erkek olur
A part, you, madame, took every opportunity to give the impression that you are a physically frail woman who's no good at sports and who had to hide her skin away from the sun because it blistered and made her look like, what was it?
Ayrıca siz Madam, sporlar konusunda iyi olmayan hassa ve kırılgan... bir kadın rolü oynamayı da ihmal etmediniz. Kabardığı ve İtalyan dondurmasına benzediği için yüzünüzü bile... güneşten saklamak zorunda kalıyordunuz.
The police were satisfied that it was the work of a madman or a tramp and so was I, since the only possible suspect... the husband, had a cast-iron alibi... which had been established by a woman-hiker
Polis bir serserinin ya da bir delinin işi olduğuna karar vermişti. Ben de öyle düşündüm. Çünkü tek olası şüpheli olan kocasının... mükemmel bir tanığı vardı.
Now, last time you were in jail, it was over a woman, too.
Geçen sefer de bir kadin yüzünden hapse girmiºtin.
I was a married woman when I realized that I hate my father beyond all words to tell it.
.. yetişkin ve evli bir kadın olduğumda anladım.
One day, when history is written, it will be recorded there was a woman who made it possible For the Jewish state to be born.
Günün birinde tarihe şu kayıt geçecek. "Yahudi devletinin kurulmasını sağlayan bir kadın vardı."
It was a jealous woman who found her husband spying on us.
Kocasını bizi gözetlerken yakalayan kıskanç bir kadın olmalı.
It was worn by a woman who lives among the desert people.
Çöl insanları arasında yaşayan bir kadın takıyordu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]