Just do translate Turkish
50,908 parallel translation
I just don't like having to do these things.
Bu şeyleri yapmak zorunda olmayı sevmiyorum.
- Just do as I say.
- Söylediklerimi yap.
Just do it.
Yap haydi.
I was just doing what all my teachers told me to do.
Öğretmenlerimin bana yapmamı söylediği şeyi yapıyordum sadece.
So maybe we could just do that to Denver. Say we'll expose his predilection... That we planted... if he doesn't release Connor.
Eğer Connor'ı salmazsa ektiğimiz tohumu onun seçimi gibi ifşa edeceğimizi söyleriz.
Look, you were just doing what you thought you had to do.
Sen sadece o anda yapman gereken şeyi yapıyordun.
No, can't we just do two sets of brownies?
Hayır, iki brownie yapsak olmaz mı?
Just do it already.
Kessene artık.
Fine, I'll just do it myself.
Tamam, kendim yaparım.
Just do it, Jack.
Yap işte Jack.
If I ever do have a daughter. I hope she grows up to be just like you.
Eğer bir kızım olsaydı tıpkı senin gibi olmasını isterdim.
What are you gonna do, just wander around here?
Buralarda yürüyüp duracak mısın?
First, they were shooting and they were going after alterplex guys, but I saw a woman hit just get out of her car and I'm pretty sure they had nothing to do with alterplex!
Başta ateş ediyorlardı ve Alterplex çalışanlarının peşinden koşuyorlardı. Ama sonra arabasından inmekte olan bir kadını vurduklarını gördüm. Bu kişilerin Alterplex ile bir alakası olmadığına eminim.
Do you have something against women or just sex?
Kadınlara karşı bir takıntın mı var yoksa sadece seks mi?
Yeah, just think, now you don't have to do that anymore.
Evet, düşününce artık bunu yapmana gerek yok.
I'm just gonna go to bed. And figure out what to do tomorrow.
Ben yatağa gidip yarın ne yapacağıma karar vereceğim.
But... if I'm honest with myself, what I really wanna do is just text him right now and try and hang out with him all day.
Ama dürüst konuşacak olursam ona hemen şimdi mesaj atmak ve gün boyunca birlikte vakit geçirmek istiyorum.
I am trying to do things differently this time and just hope that it turns out... okay.
Umarım ki sonunda hayırlısı olur. Bilemiyorum.
Or do you wanna just sign this one?
Yoksa bunu mu imzalamak istersin?
You just said maybe Zack didn't do it.
Belki de Zack'in yapmadığını söyledin.
He probably gets paid more than I do in a whole episode, for just breaking his collarbone.
Köprücük kemiği kırıldı diye bir bölümde aldığım paradan fazlasını alacak.
Do you want me to just keep driving?
Gaza basayım mı?
What do you call a surfer that just broke up with his girlfriend?
Kız arkadaşından ayrılmış bir sörfçüye ne denir?
I've just been waiting for an opportunity to do it right.
Doğru anı bekliyordum.
But I do still want you, just you.
Yine de hâlâ seni istiyorum. Yalnızca seni.
Just want to know why I'm here, and... if this has anything to do with that special envelope I received in the prison.
Neden burada olduğumu ve bunun, hapiste aldığım özel zarfla bir ilgisi var mı bilmek istiyorum.
All I have to do is just get it to him.
Tek yapmam gereken bunu ona götürmek.
My guys showed no symptoms until they arrived back here just in time for our company retreat, something we do every July 4th.
Adamların şirketin ricat ettiği anda, her 4 Temmuz'da ricat ederiz buraya gelene kadar hiçbir belirti göstermemişti.
I could've just told you all that information on the phone but what I wanted to do was thank you.
Sana telefonda bütün bilgileri anlatabilirdim ama teşekkür etmek istedim.
I enjoy delivering speeches just about as much as I do hearing them.
Konuşma dinlemek ne kadar hoşuma gidiyorsa konuşma yapmak da o kadar hoşuma gidiyor.
I just didn't know what to do.
Sadece ne yapacağımı bilmiyordum.
I don't know where to go, I don't know what to do, you are just like out of options and you don't know what to do.
Nereye gideceğimi bilemedim, ne yapacağımı bilemedim, sanki... Bütün seçeneklerin tükenmiş gibi ve ne yapacağını bilemiyorsun.
smelling like hogs, you know, I just couldn't do it, so I don't think the government cares.
Domuz gibi kokarken kiliseye gidemezdim. Bence devlet bunu umursamıyor.
This is just after just two weeks eating healthy, which raises the question, what kind of blood do we want in our bodies?
Bu sadece sağlıklı yemek yedikten sonraki iki haftada oldu, bu da şu soruya neden oldu ;
It's just like I need meat because I'm a Capricorn or I need meat'cause I have an A plus blood, it's like what do you say?
"Ete ihtiyacım var çünkü burcum Oğlak."
We gonna do this, or are we just gonna talk about it?
İş mi yapacağız yoksa sadece konuşacak mıyız?
You do realize you just confessed to a felony?
Az önce suçunu itiraf ettiğinin farkında mısın?
I want answers just like you do.
Ben de tıpkı senin gibi cevap istiyorum.
No, it's just something you do with your nose when you're determined.
Kararlı olduğunda burnunla böyle yapıyorsun da.
Bitch, will you just leave her be? Or do I need to drown you in your own piss?
Huysuz, onu kendi haline bırakacak mısın yoksa seni kendi çişinde boğmam mı gerekecek?
So, please... please, just do what I never could.
- Lütfen, benim yapamadığımı sen yap.
Just hope she's not dead when we do.
Dua et de bulduğumuzda ölmüş olmasın.
Maybe none of you can understand how I know that, but he just wouldn't do that to me.
Belki hiçbiriniz bunu nasıl bildiğimi anlayamaz ama o bana böyle bir şey yapmaz.
I was just like you... just trying to do the right thing, stood up to them... and they destroyed my life.
Ben de tıpkı senin gibiydim. Sadece doğru şeyi yapmaya çalışıyordum. Yollarına çıktım ve hayatımı mahvettiler.
Our it just means Annalise can't prove she didn't do this.
Ya tek anlamı Annalise'nin bir şey yapmadığını ispatlayamamış olmasıdır.
I just... I miss him, and I know that you do, too, which is why I shouldn't have shut you out.
Onu daha yeni kaybettim ve aynı şeyin senin için de geçerli olduğunu biliyorum, ki bu yüzden seni dışarıda bırakmamalıydım.
It's just disheartening that sometimes all we can do is help them keep their head above water.
Bazen sadece idare etmelerini sağlayabilmemiz moral bozucu.
Just had to sit back and watch it like a horror film, helpless, until Poseidon tapped my shoulder, gave me a chance to do something about it.
Arkama yaslanıp korku filmi gibi izlemek zorunda kaldım. Acizdim. Ta ki Poseidon omzuma dokunup bana bu konuda bir şey yapma fırsatı verene dek.
Okay, look, I know you've got a million questions, just like I do, okay?
Bak, kafanda milyonlarca soru olduğunu biliyorum, benim de var, tamam mı?
All you have to do is just get close and then...
Tek yapmanız gereken yaklaşıp sonra da...
But if you have just a modicum of the oily black soul that we think you do, well, when this show goes live to the whole world, you'll be the high priest of heart.
Sende olduğunu düşündüğümüz bezgin karanlık ruhun bir parçasına bile sahipsen bu program tüm dünyada canlı yayınlanmaya başladığında Heart'ın Yüce Rahibi olacaksın.
just do it 1237
just do your job 49
just do your best 22
just don't 272
just don't move 45
just do it already 31
just don't tell anyone 20
just don't do it 26
just don't worry about it 19
just don't hurt me 25
just do your job 49
just do your best 22
just don't 272
just don't move 45
just do it already 31
just don't tell anyone 20
just don't do it 26
just don't worry about it 19
just don't hurt me 25