Just one thing translate Turkish
3,960 parallel translation
You're worth just one thing.
Sen sadece bir şeye layıksın.
There's just one thing I'd... I'd like you to do for me.
Benim için yapmanı istediğim tek bir şey var.
Just one thing.
Son bir şey var.
You're welcome. There's just one thing.
Tek bir şey var.
Actually, there is just one thing.
Aslında, yalnızca bir mesele vardı.
The guys over here know just one thing.
Buraya gelenler bir şeyi iyi biliyorlar.
Just one thing.
Sadece bir şey var.
There's just one thing that doesn't make any sense.
- Mantıksız gelen sadece tek bir şey var.
There's just one thing I want to go over with Michael.
Michael'a söylemek istediğim bir şey var sadece.
Just one thing though, don't ever hang upside down like that again.
Yalnız bir şey var. Sakın bir daha öyle tersten asılı durma. Neredeyse kalp krizi geçirecektim.
The only weird thing is that two different girls just asked me out in the span of one minute.
Garip olan şu iki farklı kız çıkma teklif etti üstelik bir dakika içinde.
I just need to know one thing.
Yalnızca tek bir şeyi bilmek istiyorum.
I'd just like to hear you name one thing that you can put in there that's more useful than an E.R.
Acil servisin yerine koyabileceğiniz ondan daha faydalı tek bir şey söyleyin bana.
Just- - there's one thing I was wondering about since we last spoke.
Son konuşmamızdan sonra aklıma takılan bir şey oldu.
I just need you to sign off on one more thing.
Bir konuda daha son sözü söylemene ihtiyacım var.
Oh, well, it was probably just a one-time thing.
Muhtemelen tek seferlik bir şeydi.
I just want to ask God for one thing be true, let our minds be clear.
Tanrıdan yalnızca tek bir şey diledim dürüst olmayı, açık olmayı.
Just you remember one thing : It's all about client maintenance.
Yalnızca bir şeyi aklından çıkarma, bütün olay müvekkil korumasında.
I just wanted to bring one small thing to your attention, if you have some time.
Yalnızca bir şeye dikkatinizi çekmek istedim,... eğer vaktiniz varsa.
No, I'm just telling you how we got to be the number-one pass offense in the league... precision routes, timing, accountability... that kind of thing.
Hayır, ligdeki bir numaralı ofansa nasıl sahip olduğumuzu anlatıyorum. Kesin belli rotalar, zamanlama, mesuliyet. Böyle şeyler.
I just want her to see one more thing.
Bir şeyi daha görmesini istiyorum.
You do one thing, just go straight... You will find Mr.Rohit Sharma there.
Pekâlâ, şöyle yap, doğruca gidersen orada Bay Rohit Sharma'yı bulabilirsin.
I've tried to do just one right thing in my life.
İlk defa hayatımda doğru bir şey yapmaya çalışıyorum.
Only there's, um... there's just this one thing.
Ama şöyle bir şey var...
Just one more thing, if I may.
Bir şey daha, sakıncası yoksa.
Yeah. Can you just tell me one thing?
-... bana bir şey söyleyebilir misin?
Reason being, I feel like you all think that I just want one thing from you.
Sebebiyse, sizden istediğim tek bir şey olduğunu sandığınızı düşünmem.
Eventually, this thing suddenly got up, the one that was lying down, and the two of them were then standing, and then the one that had been knocked over completely then just said, " I've had enough.
Sonra birden kalktı. Öyle ayakta durdular. Sonra nakavt olan "Pes" dedi.
Just let me tell you this one thing.
Sadece bir şey söylememe izin ver.
There's not just one more thing you need to do before I suspend you?
Seni görevden uzaklaştırmadan önce yapman gereken bir tanecik bile iş yok mu?
Ed... Just one more thing.
Ed, son bir şey daha.
See, the thing is it just seems like there's more than one person living here.
- Bak, mesele şu ki sanki burada birden fazla kişi yaşıyor gibi.
The thing is, every time I think he's making some play, I find out that he's just doing something for the good of the house, or to save one of us.
Ama ne zaman adamın bir şey yapmaya kalkıştığını görsem bu ya evin yararı için oluyor ya da bizden birisini kurtarmak için.
Just one more thing if I may,
Mümkünse bir şey daha.
Just one more thing for this to work.
Ve birşey daha.
- All right, Mike, listen, just tell me one thing.
Peki Mike, söyle bana.
Just pick one thing to start with.
- Başlamak için sadece bir şey seç.
No, I know. But can I just say one thing?
Ama bir şey diyebilir miyim?
Let me just say one thing.
Tek bir şey söyleyeceğim.
pregnancy stuff. You know, I think that there are probably a number of reasons, but the main one is that he just wants to do the right thing.
Muhtemelen bir dizi nedeni olduğunu düşünüyorum ama en önemli olanı doğru olanı yapmak istemesi.
20-hours-from-now me, just tell me one thing.
20 Saat Sonraki Ben bana şunu söyle : Kustum mu?
Just please... Just tell me one thing?
N'olur bana şunu söyle.
'cause there's one damn thing we've learned uh, give'em that big finish and they'll forget what came before just give'em that big finish but always keep one eye on the door so I give this lesson to you, my friend
* Öğrendiğim tek bir şey var ama * * Görkemli bir son verdin mi * * Unuturlar daha önce olup bitenleri *
Just try and find one thing that feels organic, and change that.
Yapısal bir şey bul ve sadece onu değiştir.
I just wanted to say one thing, and then I'm gone.
- Bir şey söyleyip gideceğim.
For just one moment, could we pretend that the only thing that happened tonight is... I got engaged!
Bir dakikalığına dün akşam olan tek şey nişanlanmammış gibi rol yapabilir miyiz?
I'm just sorry that you didn't get that one thing that you were hoping for.
İstediğin tek şey olmadığı için çok üzgünüm.
But I just know one thing. I need your help to stop them.
Ama şunu biliyorum ki onları durdurmak için yardımına ihtiyacım var.
No, this was just a one time thing.
Hayır, bu sadece bir seferliğine olmuş bir şey.
And then I-I just felt like I was being so stupid to-to worry about this one little thing, li-like-like you couldn't even get over it.
Sonra bu küçücük şeyi bu kadar taktığım için aptallık ettiğimi düşündüm. Sanki bunu boş veremezmişsin gibi.
I just need to know one thing.
Sadece bir şey bilmek istiyorum.
just one more 132
just one 795
just one last thing 27
just one more thing 124
just one kiss 20
just one more time 65
just one day 24
just one night 42
just one time 35
just one word 29
just one 795
just one last thing 27
just one more thing 124
just one kiss 20
just one more time 65
just one day 24
just one night 42
just one time 35
just one word 29