English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ J ] / Just one minute

Just one minute translate Turkish

995 parallel translation
- Just one minute.
- Bekleyin biraz.
Just one minute.
Sadece bir dakika.
I'm gonna give you just one minute to get out of here.
Buradan gitmen için sana bir dakika veriyorum.
Just one minute, please.
Orada dur biraz.
- Just one minute, come
- Bir dakika gelsene.
Just one minute, laddies.
Endişelenmek mi? Bir dakika çocuklar.
Just one minute, Miss -
Bir dakika, Miss -
But just one minute with her, is worth all that she makes me suffer.
Fakat onunla bir dakika, bana çektirdiği üzüntüleri unutmama yetiyor.
Just one minute.
Bir dakika.
Just one minute, Mister!
Bir dakika bayım.
Please... Dear God... just one minute... more.
Lütfen Tanrım sadece bir dakika... daha.
NOW, JUST ONE MINUTE, PLEASE.
- Not almıştım.
All right, just one minute.
Pekala, bir dakika.
You stay here, however, for I shall weave back in just one minute.
Bununla birlikte, siz burada kalın, çünkü tam bir dakika içinde döneceğim.
If you think you can think up something funnier, I'll give you just one minute.
Daha gülünç bir şeyler ortaya koyabileceğini düşünüyorsan, sana tam bir dakika vereceğim.
Now, you wait just one minute and I'll have some sugarcane for you.
Şimdi, sadece bir dakika bekle... sana şekerkamışı bulacağım.
- Just one minute.
Bir dakika.
Just one minute more, it'll be all over.
Sadece bir dakika sonra her şey bitecek.
- Just one minute, Mr McLintock.
- Bir dakika Bay Mclintock.
Hold it! Just one minute!
Bir dakika diyorum!
Now, just one minute!
Bir dakika!
Just one minute, Mark Garrison!
Bir dakika, Mark Garrison!
Can't you stop being nosy for just one minute?
Bir dakikalığına dahi olsa meraklı olmayı kesemez misin?
Just a minute... Just one minute...
Bir saniye.
- Ready to give it a try? - Just one minute, sir.
- Denemeye hazır mısın?
Will you please stop talking for just one minute?
Lütfen bir dakika konuşmayı keser misin?
- Now, just one minute.
- Bir dakika.
Just one minute, Mr. Merrill.
Sadece bir dakika Bay Merrill.
Doctor, could I see you for just one minute, please?
Doktor, sizinle bir dakika görüşebilir miyim?
- One... - Just a minute, Ollie. Hey, mister!
Yabancılar Birliği'ne katılırsak, unutması ne kadar sürer?
- Just one more minute.
- Biraz daha bekleyin.
- Just for one minute?
- Bir dakika?
One minute he was breathing, and the next minute, he just wasn't.
Zorlukla nefes alıyordu, sonrasında da bir daha hiç almadı.
All right. Just one more minute.
Tamam sadece bir dakika daha.
Don't con me, sheriff. The minute this gun is loaded, one of you brave boys might decide to go for the rye just to fire it. And if you fired it, that might alert a few state cops down there, and the game would be over, wouldn't it?
Bana numara yapma, şerif. bu tüfek doldurulduğu anda, siz cesur çocuklardan biri onu ateşlemek için harekete geçmeğe karar verebilir ve ateş ettiği taktirde, aşağıdaki bir kaç eyalet polisini harekete geçirebilir ve oyun biter.
They just can't be left alone for one minute.
Onları bir dakika yalnız bırakmağa gelmez.
Now, please, just give us one more minute!
Lütfen, bir dakika daha izin verin!
I'm gonna give you guys just one more minute, then I'm gonna let you have it.
Size bir dakika daha süre tanıyorum, sonra size hakkınızı vereceğim.
Don't fall behind. Just one minute.
Bir dakika.
And you reporters have just one more minute on those telephones.
Onbirinci bitti, bir tane kaldı- -... ve siz gazeteciler, telefon için bir dakikanız kaldı.
One minute I think I was imagining everything and the next I'm Just not sure anymore.
Bir an her § eyin hayal oldugunu samyorum bir sonraki an bundan emin degilim.
Oh, uh... Just hold on one more minute, please.
Eee... bir dakika daha lütfen.
You just hold on one minute.
Durun bir dakika bakalım.
One minute off may not just mean 60 seconds.
Program bir dakika şaşarsa karşılığı 60 saniye olmaz.
Well, in just about one minute now, sir...
Yaklaşık bir dakika içerisinde, efendim...
- Just great. One minute 38 flat.
- Harika. 1 dakika 38 saniye.
The next programme is due to start in just under one minute.
Sıradaki program bir dakika içinde başlamak üzere.
Now just one minute, Mr Rome.
Bir dakika Bay Rome.
Will you just wait one minute?
Bir dakikacık bekler misin?
No, I mean, I bet you make a four-minute egg just like my mother made fantastic four-minute eggs, though my mother did do one thing... and that was that she'd make me go to dancing school all the time,
- Hayır. 4 dakikalık yumurtam olmalı. Annemin yaptığı gibi. Gerçi annem bir şey daha yaptı...
- Could I have just one minute?
Lütfen.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]