English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ J ] / Just one second

Just one second translate Turkish

1,716 parallel translation
Uh, just one second.
Bir dakika.
I'm sorry. Just one second.
Üzgünüm.. bi saniye
Can you hold on just one second?
Bir saniye bekler misiniz?
I put the ring in the brownie and I turned my back for just one second and a member of the staff ate the brownie.
Yüzüğü keke koydum bir anlığına arkamı döndüm sonra da bir elemanımız keki yedi.
- Could you excuse us just one second?
Bize biraz izin verir misin?
Just one second.
Bir saniye.
- Sir, just one second.
- Efendim, bir saniye lütfen.
Yeah, hello, excuse me for just one second.
Ha, Selam, bir saniye izin verebilir misiniz bayım!
Think about it for just one second.
Bir saniye olsun düşün.
Just one second, please.
Bir saniye, lütfen.
Can you try and hold it together for just one second, please?
Rica etsem, bir saniyeliğine gerçeğe uygun görünmeyi deneyebilir misiniz?
Would you excuse me just one second?
Bana bir saniyeliğine müsaade eder misin?
Actually, could you excuse me just one second?
Bir saniye izin verir misiniz?
Oh, hold on just one second.
Bir saniye.
Just one second.
Bir dakika.
Just one second!
Bir saniye lütfen.
They met at the studio secretly. Just one second.
Bir saniye izin ver.
Just one second, ok?
Bir saniye bekle, tamam mı?
be with you in just one second, okay?
Bi'saniye bekler misin?
Yeah, just one second.
Evet, bir saniye.
It's just gonna be just one second.
Bir saniye sürecek.
Just one second Master, excuse me.
Kusuruma bakmayın.
- Yes, just one second.
Bir saniye. - Tamam.
will you excuse me for just one second?
Bana bir kaç saniye izin verir misin?
Just give me one second.
Bir saniye bekle.
- Just give me one second.
- Bana biraz müsaade edin.
I... you know what, I'm sorry. Can you just... one more second. I'll be right back.
Afedersiniz.. bana bir saniye izin verin hemen geliyorum
Just give me one second, Ray!
Bir saniye!
I just want to stop for one second.I just want to say something.
Tamam.
Come on, coll, will you just wait for one goddamn second?
Evet.
Just, I need one second.
Bir saniye bekler misin, lütfen?
For one second, we've just gotta stop and think.
Sadece bir saniyeliğine durup düşündük.
Hey, Morgan, will you please, please just talk to me for one second?
Morgan, lütfen, lütfen benimle bir saniyeliğine konuşur musun?
Just give me one second, all right?
Bana bir saniye izin ver, olur mu?
Don't you just stop it for one second?
- Bir saniye bile susmaz mısın sen?
Okay, y'all, just hold on one second. I'm gonna change out of this dress but don't anyone leave.
Tamam, millet, bir saniye durun elbisemi değişip geleceğim, ama kimse bir yere gitmesin, tamam mı?
Let me- - Just talk to you for one second.
Bir dakika konuşalım.
Just hold on one second, all right?
Bir dakika tamam mı?
You just got a book of some Wacky Facts in second grade and memorized them because no one wants to be your friend except those two retards on your Mystery Team.
İkinci sınıftayken içi gereksiz saçma bilgilerle dolu bir kitabın vardı ve sen hepsini ezberledin çünkü kimse seninle arkadaş olmak istemiyor. Şu sizin Gizem Takımınızdaki iki zihinsel engelli dışında.
- I just gotta stop for one second.
- Bir saniyeliğine durmam gerek.
Just give me one second, okay?
Bir saniye müsaade ver, tamam mı?
Sure, just one second, please.
Bir saniye, lütfen. Siz oturun.
Excuse us just one last second.
Son bir kez, izninizle.
You're on to me. Can I please just talk for one second without being interrupted?
Lütfen, konuşmam bölünmeden 1 dakika konuşabilirmiyim?
Okay, just give me one second, it's been a while... since... since our... our last class.
Bir saniye izin verin son dersimizden bu yana uzun süre geçti.
I-i just took my eyes off of him for one second.
Bir saniye kafamı çevirdim.
Alex, can you just excuse me for one second?
Alex, bana 1 dk müsade eder misin?
You should just not be a total idiot for one second of your entire life.
Tüm hayatında bir saniye için salak gibi davranmayı bırakmalısın.
Uh, Lauren, would you just excuse me for one second, please?
Lauren, bana bir saniye izin verebilir misin, lütfen?
- Okay. - But not all of'em... - Just, uh, give me one second, okay?
Tamam ben gelirim birazdan
Could you just give us one second?
Bize biraz izin verir misiniz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]