Knock him out translate Turkish
335 parallel translation
You trail behind and knock him out when the time comes.
- Ben onu lafa tutarım, siz arkadan dolaşır ve uygun bir anda bayıltırsınız onu.
- Knock him out later.
- Tamam, tamam. Sonra edersin.
Why'd you knock him out?
Neden onu bayılttınız?
You've gotta knock him out to win.
Kazanmak için onu nakavt etmelisin.
Knock him out!
Yere ser.
Can't you give him a hypo? Knock him out?
Bir iğne yapıp uyutamaz mısınız?
- I knock him out.
- Nakavt edeceğim.
Can Rocky Graziano shake off every roof that has caved in on him during the past six months and bounce back to take the title from the only man to ever knock him out?
Rocky Graziano son altı aydır başına gelen talihsizlikleri üzerinden atıp,.. ... kendisini nakavt etmiş tek adamı yenerek unvanını elinden alabilecek mi?
Knock him out, knock him out.
Nakavt et onu.
Booker can name the round, he'll knock him out.
Bokker roundu belirler, onu konock-out eder.
But it's the second time you knock him out!
Bunun suratını iki kere paramparça etmiştim!
Knock him out if you have to.
Mecbur kalırsanız çakın bir tane.
Give you even money Ski don't knock him out in the first round.
Ski onu ilk rauntta nakavt etmezse sana para bile veririm.
You'll knock him out a little...
Bayıltman gerekiyor...
Knock him out of the way!
Onu bankete yuvarla!
When we locate Chaney, we can jump him this way and knock him out.
Chaney'yi bulunca, üzerine böyle atlayıp onu devirebiliriz.
You'll knock him out.
Yere yıkacaksın onu.
You get him again, you'll knock him out next time.
Tekrar karşılaşırsınız, gelecek sefer indireceksin onu.
Knock him out!
Hadi.
Knock him out!
İndir onu!
You'll have to knock him out.
Onu nakavt etmen lazım.
Just knock him out.
Ama onu nakavt et.
I wanted to knock him out fast.
Onu hemen halletmeliydim...
Hannibal, if that fool don't stop that crazy TV talk... I'm gonna knock him out over the airways for real.
Hannibal, bu deli şu televizyon saçmalığından vazgeçmezse boğazını sıkacağım.
Now you try and knock him out of the race yourself.
Şimdi ise onun yarış dışında kalması için çalışmalar yapıyorsun.
To win you gotta knock him out!
Yenmek için onu yıkmalısın!
- Yeah, knock him out, Rocko.
- Evet, onu indir, Rocko.
- Knock him out.
- Onu nakavt et.
Our job is to knock him out.
Görevimiz onu aşağı indirmek.
Knock him out till show time.
Şov başlayana kadar uyutabilirsiniz.
( girl ) Knock him out!
Nakavt et onu.
Don't worry, we'll knock him out. He won't feel a thing.
Merak etmeyin Bay Baker, onu bayıltacağız,... bir şey hissetmeyecek.
Come on. Knock him out!
Hadi, bitir artık işini!
Yes, I knocked him... No, I didn't knock him out.
Evet, nakavt ettim- - Aslında nakavt etmedim.
I then use the gun to knock him out with a blow to the head. And I er, keep stabbing him until he's... dead.
Sonra kalasına silahla vuracağım ve ölünceye kadar bıçaklayacağım.
They'll knock the stuffing out of him.
Onun kibrini dağıtırlar!
After I showed him how to knock this guy out, we get this big feed, see?
O adamı nasıl nakavt edeceğini gösterdikten sonra... -... büyük ödülü hak ettik, tamam mı?
Let him go into the fight and knock Ben out.
Dövüşüp Ben'i nakavt etsin.
Now and then, for no good reason a man can figure out, life will just haul off and knock him flat.
Yani bazen bir adam, hiçbir sebep olmaksızın yaşamın sadece yumruk atmak için geri çekildiğini ve onu yere sereceğini anlayabilir.
Tell him I'm a married woman, and that my husband is a government official, ready and willing to knock out all his front teeth.
Ona benim evli Olduğumu, kocamın yüksek rütbeli bir devlet memuru olduğunu ve onun ağzını burnunu kırmaya hazır olduğunu söyleyin.
Now, if I can knock Spock out without really hurting him.
Spock'ı bayıltabilirsem...
Bones, knock him out, fast.
Bones, onun işini bitir.
And I might knock out the guard with my crutch and run off with him?
Ve ben koltuk değneğimle nöbetçiyi öldürüp, onu kaçırabilir miydim?
They knock a man out, or they make him real dizzy, if you give him a small enough shot.
Bir adamı yere serer, ya da başını iyice dödürür, eğer ona yeteri kadar küçük bir miktar verirseniz.
'Our backwash should knock him silly'and scare the pogees out of him.'
'Rüzgarımız onu aptala çevirecek ve've korkutup bir süre kör edecek.'
That guy wants to play games with me, I'll knock him right out of the sky!
Benimle oyun oynamak istiyorsan şimdi ona gökyüzünden aşağıya indiririm!
So when he comes out, knock him on his ass.
O zaman dışarı çıkınca vur.
So there's Pops, all 130 pounds of him, tryin'to knock the shit out of Bill.
Babam tam orada küçücük cüssesiyle Bill'i kovalamaya çalışıyordu.
Knock him out!
Sersemlet onu!
Can't knock him out.
Düşmedi ama.
Now you use the roundhouses and you knock him down and out, right?
Sen de o sert yumruklarını kullanıp adamı yere sereceksin.
outside 883
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
out of order 40
out of my mind 17
out of the blue 171
out of interest 20
out of sight 112
out of town 49
out of nowhere 149
outstanding 214
out loud 97
out of 299
out of my mind 17
out of the blue 171
out of interest 20
out of sight 112
out of town 49
out of nowhere 149
outstanding 214
out loud 97
out of 299