English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Lay back

Lay back translate Turkish

616 parallel translation
That's why when he cracks the whip, men and mules just lay back their ears and take orders.
Bu yüzden verilen emirlere kulak asmaz, istediği gibi davranırdı.
- Lay back.
- Sen yat.
You lay back.
Sırt üstü uzan.
Lay back.
Uzan.
Lay back and rest, lay back and rest.
Arkana yaslan ve dinlen. Arkana yaslan ve dinlen.
... lay back upper two, lay back drop your wrists four.
... iki üste yatırın, geri yatırın bileklerinizi bırakın.
Why don't you just lay back and enjoy being inferior?
Neden sadece arkana yaslanıp keyfini çıkarmıyorsun?
There you'll lay back... and think only of yourself.
Seni dağlara gönderiyorum. Orada dinlenirsin ve sadece kendini düşünürsün.
I figured I'd lay back a few days.
Birkaç gün dinleneyim diyorum.
Just lay back.
Arkana yaslan.
I don't think I know that one. Hey, lay back, baby.
Bunu sanırım ki, tanımıyorum.
Signal them to lay back with us. - Lay back... - Stay off the radio!
Onlara, bizimle birlikte geride kalmaları için sinyal ver!
That means I lay back and let you come forward and sing a few songs.
Bu demek oluyor ki, ben dinleneceğim ve siz de gelip şarkı söyleyeceksiniz.
He used to lay back.
Geriye yaslanırdı.
# I might lay back for a while #
# Esneyebilirdim #
Stop smiling. Lay back.
Gülmeyi bırak.
I'm not gonna lay around waiting for him to come stab me in the back.
Arkamdan bıçaklamasını bekleyerek gezinmeyeceğim.
Lay out a course for best drainage, then throw up a bridge over the creek and cut through a road leading back to the compound, for shortest and easiest hauling.
En iyi drenaj için bir rota belirleyerek derenin üzerine bir köprü atıp taşıma işini en kısa ve kolay yoldan yapmak için yerleşkeye bir dönüş yolu açın.
I'll lay this outlaw by the heels when I get back.
Döndüğümde bu haydudu yakalayıp öldüreceğim.
Come you, then, and you shall bring back a posy fit for a queen... for your brave mother.
- Bugüne hazırlamıştım. - O halde gel benimle ve cesur annen için kraliçelere layık bir çiçek demeti hazırla.
I got into the back of the car. I lay there on the floor and waited.
Arka koltuğa geçtim ve uzanıp beklemeye başladım.
They have proven themselves warriors by bringing back a heart which they offered to the leopard god as a symbol of their worthiness.
Ona layık olduklarının bir simgesi olarak leopar tanrıya sunacakları bir kalp getirerek savaşçı olduklarını kanıtladılar.
Lay still a minute till you get your senses back.
Tamamen ayılana kadar biraz daha yat.
Will you lay three hundred dollars that five riders in succession leave here and five come back.
Beş atlının buradan çıkıp başarıyla geri döneceğine dair 300 Dolarına bahse var mısın?
You lay it back on the chair like this.
Koltuğun üstüne şu şekilde koyarsınız.
Now, you fellows don't lay any bets till I get back.
Ben dönene kadar bahis oynamayın.
It was I who asked to come back, humiliating as it may seem.
Ne kadar aşağılayıcı görünse de olmayı ben istedim.
On every field problem, your boys get the 3rd Battalion to lay miles of wire and then they just sit back and tap the lines let the other guys do the work.
Her alan sorununda, adamların 3. Tabur'a hat döşettiriyor ve sonra oturup o hattan dinleme yapıyorlar tüm işi diğerlerine yaptırıyorlar.
Cousin of Buckingham... and sage, grave men... since that you will buckle fortune on my back... to bear her burthen, whether I will or no... I must have patience to endure the load.
Kuzen Buckingham ve siz, sağduyulu, basiretli insanlar, madem siz, ben istesem de istemesem de kaderin yükünü sırtıma vurup onu taşımaya layık gördünüz beni, bana da bu yüke katlanmaktan başka çare kalmıyor.
With Slim back, you better lay low for a while.
Slim`le beraber geldi, iyisimi bir süre saklanalım.
And, of course, I shall be back to lay my customary one-minute egg.
Elbette ben de geleneksel bir dakikalık yumurtlamamla karşınızda olacağım.
Then we'll run in, lay one pattern of charges, drop back, wait for one hour, and attack again.
Sonra biraz yaklaşıp bir su bombası atacağız. Ve sonra geri çekileceğiz. 1 saat sonra yine aynı şeyi yapacağız.
Lay your head back.
Başını arkaya yatır.
I'll lay you five to one he expects you to report back tonight.
Seninle bire beş bahse girerim, senin bu gece haber vermeni bekliyor.
I'm going to lay down two things and back up all the way.
Sizden iki şeyi çok iyi anlamanızı istiyorum.
As soon as they're buried decent I'm heading back East on the first boat that comes along.
Layık oldukları gibi gömüldüklerinde buradan geçen ilk gemiyle Doğu'ya döneceğim.
I'll either break his back or I'll push him off for good, which I deserve.
Ya belini kırarım ya da onun hayrına çekip gitmesini isterim ondan, ki layıkım budur.
Al, Why don't you lay right down in the water so you can get your back washed?
Al, Niye sırtın da yıkanabilsin diye sırtüstü suya uzanmıyorsun?
Lay that whip across my back.
Şu kamçıyı sırtıma vur.
Mr Sulu, you will lay in an evasive course back to the Constellation.
Bay Sulu, Takımyıldızına kaçamaklı bir rota çizeceksin.
I'll buy it back from you... when I lay my hands on some dough.
Param olduğunda geri alırım. Peki.
I'm going to go down to the battalion... see if I can lay my hands on some dirty movies and when I come back...
Ben tabura gideceğim ve erotik film var mı diye bakacağım.
That's why I lay low at the security company, trying to get back on my feet.
O nedenle saklanıyordum! gücümü toplamak için!
The body lay on its back, its limbs grotesquely splayed like a broken puppet.
Bu oldukça abartılı. Bak sana ne söyleyeceğim. Sanırım polisin bulacağı sahne şu şekilde olacak :
" She lay there with her head back and her beautiful throat exposed.
Oraya uzandı ve başını geriye attı güzel gerdanı açığa çıktı.
Lay down, and stay there. Get back in your bunks.
Koridoru boşaltın, Herkes ranzalara çıksın!
We tell them to lay off his back, to stop threatening or they're in trouble.
Arkalarına yaslanmalarını, tehdit etmeyi bırakmalarını aksi takdirde başlarının belaya gireceğini söyleyeceğiz.
Lay her back.
Yatırın onu.
- Lay down in the bus in the back.
- Otobüsdeysen arkana yaslan.
Such a man could creep up behind you as you lay asleep... And dip his hands into the small of your back. Remove your kidneys.
Öyle bir adam ki sen uyurken arkandan sessizce yaklaşan... elini, sırtının ufak bir kısmından içeri daldıran... böbreklerini yerinden söken... derini yüzüp ona sarınan... ve bir iz bile bırakmadan yenisi ile değiştirebilen.
I will speak to the cardinal I will give back the authority he gave me and I will refer you, Sister Marta, as worthy to succeed in this...
Kardinal ile konuşacağım, bana vermiş olduğu yetkileri... bu işi başararak, bu göreve daha layık olan Rahibe Marta'ya vermesini isteyeceğim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]