English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Back to the beginning

Back to the beginning translate Turkish

371 parallel translation
Donely say much, but back to the beginning.
Donely çok fazla konuştu, fakat hala başladığımız yerdeyiz.
You go around in a big circle and come right back to the beginning.
Kocaman bir daire çizip tam başladığın yere geri dönüyorsun.
Let's go back to the beginning positions.
Başa dönüyoruz. Gaby.
Let's go back to the beginning.
Başlangıca dönelim.
Go under again, back to the beginning.
Arkaya gidip, tekrar baştan başlayın! Haydi!
"Back to the beginning."
Başa dönüş.
Go back to the beginning.
Başlangıca dön.
I wanna go back to the beginning, Dan.
En başa dönmek istiyorum Dan.
No, it's just that... every new turn seems to lead us right back to the beginning, you know?
Hayır ben sadece... Her yeni gelişme bizi başa döndürüyor.
Now you gotta get it back, and the way to do it is to go back to the beginning.
Şimdi onu geri getirmelisin, bunu yapmanın yolu en başa dönmek.
Could you roll that back to the beginning?
- Geri sarar mısın? - Şimdi bakıyorum.
The dwarf's about to lead her back to the beginning.
Cüce birazdan onu başlangıca geri götürecek.
No, I was taking her back to the beginning, Your Majesty.
Hayır, onu başlangıca geri götürüyordum efendim.
How can I trust you now that I know you were taking me back to the beginning?
Başlangıca götürdüğünü duyduktan sonra sana nasıl güveneyim?
I told him I was taking you back to the beginning to throw him off the scent.
Onu kandırmak için seni başlangıca götürdüğümü söyledim.
So I was about to lead her back to the beginning like you told me.
Ben de tam, sizin dediğiniz gibi onu başlangıca götürecektim.
I better find them, but first I'm off to take the little lady back to the beginning of the labyrinth like we planned.
Onları bulmalıyım, ama önce planladığımız gibi o genç bayanı labirentin başına götüreceğim.
You told me to go back to the beginning, so I have.
Bana başlangıca geri dönmemi söylemiştin. Ben de öyle yaptım.
When a job went wrong, you went back to the beginning.
Bir iş yolunda gitmediğinde en başa geri dönersin.
It's pushed me back to the beginning.
Tekrar başa döndüm.
I've gone back to the beginning, to the earliest entries.
En başa, Atılgan'ın ilk inşa bilgilerine geri döndüm.
I wish I could go back to the beginning of the season, put some money on the Cubs.
Keşke sezonun başına dönebilsem de - Cubs'a para yatırabilsem.
I said I wish I could go back to the beginning of the season.
Keşke sezonun başına dönebilsem de
I keep going back to the beginning, the beginning...
Hep başa dönüyorum... başa...
Cast her dream back to the beginning.
Hayallerini en başa döndürebilirsiniz.
I guess I would like to go back to the beginning and have you say win or lose, I could just be your daughter.
Sanırım, başa dönmek ve bana. kazansam da kaybetsem de sadece senin kızın olabileceğimi söylemeni isterdim.
I'm back to the beginning.
Basa döndüm.
That's the point in a journey where it's longer to go back to the beginning than it is to continue to the end.
Bir yolculukta, başlangıç noktasına dönmenin, bitişe devam etmekten daha uzun süreceği noktadır.
Anyhow, gettin'back to the beginning of the story, my granddaddy come over from Scotland, you see.
Neyse, hikayenin başına dönersek... dedem İskoçya'dan gelmiş.
Let's go back to the beginning.
En başından anlatayım.
Back to the beginning, so that none of this could happen again.
Bu işin en başına, henüz hiç bir şeyin olmadığı zamana.
I will call into the past, far back to the beginning of time, and beg them to come and help me at the judgment.
Ben geçmişe sesleneceğim, zamanın başlangıcından çok öncesine, ve yardım etmelerini isteyeceğim... mahkeme sırasında.
If I go back to the beginning that'll take forever.
En başa dönersem çok uzun sürer.
I told him all that and went right back to the beginning and told him about my mother, and the store, and The Fat.
O gün olanları anlattım sonra işin başına döndüm ve ona annemi anlattım ve mağazayı ve de babalığımı.
Sometimes you have to go right back to the beginning.
Bazen en geriye, başlangıca gitmen gerekebilir.
Let's go back to the beginning- -
Başa dönelim...
Go back to the beginning. Was that it Chelsea...
Öyle miydi, Chelsea- - Bildim mi?
It was worse in the beginning when I was always expecting him to write or even to come back.
İlk başlarda... bana yazmasını ya da dönmesini beklediğim zamanlarda daha kötüydüm.
" from the beginning to the end, keeping nothing back but the bearings of the island...
"Hazine Adamızı ayrıntıları ile size anlatmak için..."
Even wilder here, as I got back closer to the sources to the beginning of things, further away from towns and wars.
Bu bakir doğada, savaşlardan ve şehirlerden olabildiğince uzakta herşeyin başladığı yere ; "insanlığın köklerine" daha çok yakınlaştım.
And with the speed of unwelcome thoughts, my mind went back to the real beginning, and I wished as I had so many times, that I'd never met her.
Aklımdan hızla geçen nahoş düşünceler sayesinde en başa döndüm. Daha önce defalarca yaptığım gibi onunla tanışmamış olmayı diledim.
Why didn't that butler bring the count... right back to life in the beginning?
Neden kahyası Kont'u taa en baştan hayata döndürmedi de bugünü bekledi? Lillian'ı kurtarmak en öncelikli vazifemiz
And at the very beginning, I had some 700,000 Japanese soldiers, sailors and airmen to take the surrender, disarm, put into prison camps, awaiting transportation back.
Ve en başında teslim almak, silâhsızlandırmak ve esir kamplarına koymak zorunda olduğum geri gönderilmeyi bekleyen, 700.000 dolayında Japon askeri, denizcisi ve havacısı.
You cannot go back... to the... beginning.
Geri dönemezsin oraya başlangıca!
The new sluts were a bit difficult at the beginning, but my gorillas made sure to bring them back to terms.
Yeni sürtük başlangıçta biraz zorluk çıkartmıştı, ama benim gorillerim onu yola getirmeyi başardılar.
Why can't we get it back to how it was in the beginning?
Peki, neden nasıl olacağını denemiyoruz?
When we made love today, when I came back, it felt like it used to, in the beginning when we first met.
Bugün, geldikten sonra ki sevişmemizde, eskisi gibi hissettim, ilk günlerimizde ki gibi.
I'm beginning to get the feeling back.
Hissimi geri kazanmaya başlıyorum.
We can think about it by going back to one of the simplest sorts of animals, a bacterium, right back at the beginning of life.
Bunu ; bir nevi hayvan olan en basit canlılara, bir bakteriye, yani doğruca yaşamın başlangıcına giderek anlayabiliriz.
Well, unless I can bring something back to Central Command to prove your good faith and your willingness to help stop the Defiant I don't believe anything can prevent this conflict from beginning.
Merkez Komutanlığa, sizin iyi niyetinizle Defiant'ı durdurmaya yardım etme konusundaki kararlılığınızı kanıtlayacak bir şeyler götüremediğim sürece,... hiçbir şeyin bu savaşı engelleyebileceğini sanmıyorum.
From the beginning, I was nothing but a tool to get her back?
Başından beri, ben onu geri alman için bir araçtan başka birşey değildim? !

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]