English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Back in

Back in translate Turkish

79,400 parallel translation
I'm just gonna get all this back in here, and you'll be good as new, all right?
Bunların hepsini içeri geri koyacağım, tekrar sapasağlam olacaksın tamam mı?
Just gonna scoop this stuff back in there where it belongs.
Sadece şunları yerine sokayım yeter.
Okay, I'll be back in a few seconds.
Birazdan donerim.
I'm gonna play this back in here.
Bunu burada tekrar dinleyecegim.
Please come back in the house.
Lutfen eve don.
I was thinking we should get back in the studio, Courtney.
Studyoya donmeliyiz diye dusunuyordum.
Do you just pop it back in and then a bump grows on my head, like Tom and Jerry?
İçeri sokuyorsunuz, bu sefer de Tom ve Jerry gibi kafamdan mı çıkıyor?
I will assure ladyshopper99 that I can get the dress cleaned and back in her arms before the wedding.
Ladyshopper99'a, elbiseyi temizletebileceğimin ve düğünden önce kollarında olacağının garantisini vereceğim.
Did you get your dress back in time?
Elbiseni vaktinde götürdün mü?
Put me back in.
Beni oraya koy.
'Cause this asshole's gonna be back in my office in an hour, trying to cut a deal with me behind your back.
Bu şerefsiz bir saate arkandan iş çevirip anlaşma yapmak için ofisimde olur.
I'm gonna put you on calcium supplements, and I'm gonna have you come back in about three weeks.
- Sana kalsiyum hapları yazacağım. Yaklaşık üç hafta içinde seni buraya bekliyorum.
Just promise you'll have me back in time to put Hope to bed.
Sadece Hope'un yatağa gitme vaktinde beni buraya getireceğine söz ver.
And you... you were the one who pulled me back in.
Ve sen... beni geri çeken kişi sendin.
Istanbul back in the 60s and 70s.
İstanbul'un 60'Iı 70'| i yıllardaki hali.
Deniz is stuck back in those days?
Deniz orada mı kalmış?
When you love someone... You hope that they love you back in the same way.
Birini sevdiğin zaman onun da seni aynı şekilde sevdiğini umuyorsun.
Right back in Hell.
Dosdoğru Cehennem'e.
I won't be back in time.
Zamanında geri gelemem.
Just hop in the back seat, okay?
Arka koltuğa atla, tamam mı?
We're gettin'ourselves settled in back there all right, so... And I got another friend coming over, too.
Bir de arkadaşım gelecek.
As in bring back to life?
Onu hayata mı döndürecek?
To check the caste horoscopes before falling in love, it wasn't like today's times back then
Aşık olmadan önce sınıf ve burçları kontrol etmek, o zamanlar bugünkü gibi değildi.
And then all I hear in the back is...
Arkadan gelen o ses...
Way in the back.
cok arkada.
I got actually a little problem in the back.
Aslinda sirtimda bir sorun var.
Oh. New donations in the back.
Yeni bağışlar arkada.
In about six months, she'll move back, because she is in way over her head.
Altı ay sonra oraya geri dönecek çünkü fazla ileri gitti.
So, get this. I just got back from my ear, nose and throat specialist, and he said I have problems in all three.
Az önce kulak burun boğaz uzmanından geldim ve hepsinin sorunlu olduğunu söyledi.
Tiny Tim coming in from the back, that was my idea.
Küçük Tim'in arkadan gelmesi benim fikrimdi.
Nasty Gal is back.
Nasty Gal'in döneceğini söylemeliyiz.
Yes, and once it's done and Mike's in the Bar, he can come back here and work again.
Evet şu işi halledersek Mike tekrar avukat olabilecek ve buraya dönebilecek.
So I'll meet you both back here in an hour.
Bir saat sonra burada buluşalım.
So she went out in the middle of the night and didn't say where or why or when she'll be back?
Yani gecenin bir körü dışarı çıktı nereye gittiğini de ne zaman döneceğini de söylemedi öyle mi?
Any who survived would no doubt return to seek revenge, bringing our enemies back to your city in our wake.
Aramızda kurtulan kim olursa olsun.. intikam uğruna geri döner ve şehrini düşmanlarla doldurur.
The bosses got in your boy's face... he don't back down.
Patronlar ona kızıyorlar... ama o durmuyor.
A couple in Denver, just received a five million ransom demand to get their son back.
Denver'daki bir çiftten, oğullarını geri almak için 5 milyonluk fidye istenmiş.
We're going to need some time with your son, there's a legal process, lots to get in order before we can get him back to you.
Oğlunuz biraz bizle kalacak, Onu size vermeden önce bir kaç yasal işlem yapmamız lazım.
Sure, but the thing is he's got to get it back, so if you could strip a little more in our direction...
Tamam ama onları geri alması lazım. Bize doğru daha hızla soyunabilirsen...
The deadliest tome in the world is in the hands of a mad scientist, who snuck out the back door with cattle-prod man.
Dünyanın en ölümcül kitabı, arka kapıdan üvendire'li adamla kaçıp giden çatlak bir bilim adamının elinde.
I was gonna take it back myself so you wouldn't get in trouble.
- Başın belaya girmesin diye kendim geri götürecektim.
I'll go back to the Triskelion and get a location on Radcliffe.
Siz çocuklar Ward'un adamı ile buluşun. Ben Triskelion'a gidip Radcliffe'in yerini öğreneceğim.
Found one in the back.
Arka tarafta birini buldum.
Just tell me where you are in the other world, and I'll bring Lincoln back.
Diğer dünyada nerede olduğunu söyle sadece. Ben de Lincoln'ı geri getireyim.
The back door exit point's programmed to be in a city park, not some steel mill.
Arka kapı noktası bir şehir parkına programlandı çelik fabrikasına değil.
Radcliffe said the back door was in a public fountain, not some creepy steel mill.
Radcliffe arka kapının bir çeşme olduğunu söylemişti garip bir çelik fabrikası değil.
Aida... she made changes in this world to keep us from fighting back, so she fixed your biggest regret.
Aida... karşı koymanızı engellemek için en büyük pişmanlıklarınızı düzeltti.
I'll come back again in a little while, check in on you.
Sonra yine gelip nasıl olduğuna bakarım.
I said it was good. Zoom in on the serial number and then trace it back to the owner.
Seri numarasına yakınlaştırırız sonra da sahibini buluruz.
If I ask a guy five questions before he asks one back, well then he's a douche and you just squeaked in under the wire.
Bir adam bir soru sormadan önce beş soru sorarsam o adam pısırığın tekidir, son anda kurtardın.
Get back in line.
Sıraya geç.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]