Million and translate Turkish
6,528 parallel translation
First, one weirdo beneficiary who refuses to cash a cheque for $ 10 million and keeps sending it back to me...
Birincisi, hak sahibi bir manyak, 10 milyon dolarlık çeki inatla reddedip bana geri gönderiyor.
Let's say they value the agency at $ 65 million and they buy 51 % of it.
Diyelim ajansın değeri 65 milyon dolar olsun. Adamlar bunun yüzde 51'ini satın alacaklar.
He does a million and one amazing things.
- On parmağında on marifet var.
Some toerag, shit-for-brains arsehole... bastard's got our Annie and he wants a million quid.
Bir tane puşt, geri zekâlı orospu çocuğu Annie'yi kaçırmış ve 1 milyon pound istiyor.
And he wants a million quid.
1 milyon pound istiyor.
- After 20 years at the EPA... Hi... 400 parts per million was about all his sense of logic could handle - and his mind packed up.
- Ajansta 20 yıl çalıştıktan sonra milyonda 400 birim mantığının kaldırabildiği en yüksek noktaydı ve aklı durdu.
I figured why do a broadcast with 1.1 million viewers when I can do one for 287,000 and make less money at the same time?
- Evet. 287,000 izleyicisi olan bir program yapıp daha az para kazanmak varken neden 1,1 milyon izleyicisi olan bir program yapayım ki dedim?
All right, you haven't cuddled in 71 million years, four months and two days?
Demek 71 milyon yıl 4 ay 2 gündür kimseye sarılmadın.
She said that you were in charge of Silk Road, it was your invention and that you had $ 100 million in Bitcoin hidden away in Iceland.
İpek Yolunda yetkili kişinin sen olduğunu söyledi,... senin icadınmış ve İzlanda'da Bitcoin halinde 100 milyon dolar gizlemişsin.
And I exceeded them by 380 million.
Ve ben de onları 380 milyonluk serveti aşarak gururlandırdım.
I would say population over two million, but that would eliminate Algiers, Macau, and Vegas.
Nüfus için iki milyon derdim. Ama o zaman Cezayir, Makau ve Vegas liste dışı kalıyor.
Around 400 million years ago, you'll find fish swimming in oceans and streams.
Yaklaşık 400 milyon yıl önce okyanus ve nehirlerde yüzen balıklar vardı.
'Finally, there was this strip across Northern Canada'and these rocks were ten million years older.'
Sonuncusu ise Kuzey Kanada boyunca uzanan bu şeritti ve buradaki kayalar 10 milyon yıl daha yaşlıydı.
Now, what those rocks tell us is that this valley, 375 million years ago, was a giant flood plain and that flood plain was filled with rivers that swelled their banks and sometimes shrunk, but in those conditions formed swamps and streams of all sizes
Kayaların içine baktığımızda, bu kayalar bize şunu söyler : 375 milyon yıl önce bu vadi, dev bir taşkın alanıydı. Bu taşkın alanı da bazen kabararak taşan, bazen de çekilen nehirlerle doluydu.
Could we ever find evidence of this momentous event buried in sediments that had been crushed and distorted by 375 million years of geological upheaval?
Bu önemli olaya dair 375 milyon yıllık jeolojik değişimlerle ezilip parçalanan tortulara gömülüp kalmış herhangi bir kanıt bulabilecek miydik?
He'd manage me exclusive and we'd make a million.
Bana özel olarak menajerlik edeceğini, parayı kıracağımızı anlattı.
You work for me, and I will pay you $ 1 million.
Benim için çalışırsan sana 1 milyon dolar veririm.
Some bastard's got our Annie and wants £ 1 million.
Şerefsizin biri Annie'yi kaçırmış. 1 milyon pound istiyor.
He illegally authorized a 3 million loan to PARK and SONG invested it in stocks.
Park'a yasadışı olarak 3 milyon dolar kredi verdi. Song da bu parayı borsaya yatırdı.
So, Alicia was in charge of the day-to-day, but for some reason you are suing both Lockhart / Gardner and Florrick-Agos for $ 6 million?
O halde, günlük bazda Alicia sorumluydu,... ama her niyeyse hem Lockhart / Gardner'a hem de Florrick / Agos'a 6 milyon $ dava açtınız?
And my $ 38 million a year in client billing.
Ve yıllık 38 milyon dolarlık müvekkil gelirimi.
As we discussed, I'm not gonna stand by and watch you smash my cousin's heart into a million pieces just so you can get double dipped.
Sırf çifte pompalanmak istediğin için kuzenimin kalbini paramparça etmene seyirci kalmayacağım, konuşmuştuk.
My house and $ 20 million go to the care and maintenance of my beloved Falcon.
Evim ve 20 milyon dolarım sevgili Şahin'im ve onun bakımı için harcanacak.
As always, my house and $ 20 million go to Falcon.
Önceden olduğu gibi, evim ve 20 milyon dolarım Şahin'e kalacak.
My house and $ 20 million go to my Maltese Falcon.
Evim ve 20 milyon dolarımı Maltız cinsi köpeğim Şahin'e bırakıyorum.
Okay, well, according to this, Claypool Industries bought the property for 5.2 million, and then six days later, Pearce bought it for $ 1.
Burada yazanlara göre Claypool Endüstrileri, evi 5.2 milyon dolara satın almış ama 6 gün sonra Pearce onlardan 1 dolara satın almış.
~ Some bastard's got our Annie and he wants a million quid.
Şerefsizin biri Annie'yi kaçırmış. 1 milyon pound istiyor.
that actually are talking about communications out to the public, we're not necessarily focusing on those 5.2 million people and their needs as much as I think we could be and should be.
5.2 milyon kişiye ve bu kişilerin ihtiyaçlarına odaklanmıyoruz. Yani... Yeterince odaklanmıyoruz.
I supported Julie when we first heard about this, because I thought the exposure is fantastic, and it is very populist, it actually gets us to 18 million people, and it is therefore a good association.
Şahane bir görünürlük sağlayacağını düşündüm. 18 milyon kişiye ulaşan popüler bir olay. Bu nedenle de iyi bir ortaklık olacaktı.
The main challenge that we are dealing with is that our income, and what's available to us to spend is 3.2 million less next year than it was this year, so it's a significant reduction in what we have got available to us to spend.
Önümüzdeki en önemli mesele gelir durumumuz olacak. Gelecek yıl harcayabileceğimiz para bu yılkinden 3,2 milyon daha az olacak. Yani harcamalar için ayrılan miktar önemli oranda azalıyor.
We are also spending less on our capital programme next year, so 1.5 million down because we're spending a million less on the capital and half a million less on exhibitions.
Sermaye yatırımları için de daha az kaynak ayırdık. Yani 1,5 milyonu böyle düştük yarım milyon sergi harcamalarından ve bir milyon sermaye yatırımlarından.
So all of those costs won't appear again next year, but that still leaves us about a million short, and the way that we have managed to break even for next year is because of the savings we have made in staff costs.
Yani, bu giderler gelecek yıl karşımıza çıkmayacak. Yine de bir milyon gibi bir açığımız kalıyor. Personel giderlerinde kısıntıya giderek gelecek yıl için denkliği sağladık.
Only at 1.7 million of new income, when the last couple of years they've gone way over that and way over our budget figures.
Yaklaşık 1,7 milyon tutarında yeni gelirimiz var. Son birkaç yıla baktığımızda, bütçede yer alan rakamların çok üstünde bir rakam.
Last year, this current year, we budgeted for 2.8 million, and as of December, you were at 4.9 million, not including 1.1 of campaign income, so you were at six altogether.
Geçen yılki... Hayır, bu yılki bütçemiz 2,8 milyondu. Aralığa geldiğimizde 4,9 milyona ulaştınız.
And now you're budgeting for 1.7 million.
Toplamda yaklaşık 6 milyona ulaştınız. Şimdi ise bütçeyi 1,7 milyonda tutuyoruz.
And leave six million in the bank? !
6 milyonu bankada bırakıp da mı kaçacaktı?
England are going to win, and you are going to clear half a million.
İngiltere kazanacak ve sen yarım milyon cebine koyacaksın.
And this new svp will also be heading up Our creative presentation To grab the $ 250 million l.A. Tourism account.
Ve yeni KBY aynı zamanda Los Angeles turizmiyle alakalı 250 milyon dolarlık yaratıcı sunumumuzun başına geçecek.
We were a million miles away in the same room, and I started to think thoughts I never thought I'd have.
Aynı odada binlerce kilometre uzaktaydık. Aklımdan bile geçmeyecek şeyler düşünmeye başladım.
Once again, we're reporting the sad death of LeBron James, and the rest of the Miami Heat, and 12 million other people.
Bir kez daha LeBron James'in öldüğü haberini veriyoruz. Miami Heat takımının diğer oyuncuları ve 12 milyon diğer insanın da.
I've seen it on TV a million times, and now I'm standing right in front of it.
Tv'de milyonlarca kez gördüm ve şimdi hemen önünde duruyorum.
T-the doctors gave her a million anti-psychotics, and none worked.
Doktorlar milyon tane anti-psikotik verdiler ama hiçbiri işe yaramadı.
8 million feet in the air. Eva and Luke certainly seem to be hitting it off.
Eva ve Luke iyi anlaşmış gibi görünüyorlar.
Today's frogs are descended from a group of amphibians that lived around 300 million years ago, and they were very like the modern salamander.
Bugünün kurbağaları, yaklaşık 300 milyon yıl önce yaşamış amfibi bir gruptan türedi. Ve onlar daha çok modern bir semender gibiydiler.
But then about 250 million years ago, an intermediate form appeared, like this fossil from Madagascar, and already you can see a difference.
Ama sonra, yaklaşık 250 milyon yıl önce,... bir ara form ortaya çıktı, Madagaskarda bulunan bu fosildeki gibi, ve zaten bir farkı görebilirsiniz.
19 men dead between us, at least a million in lost revenue, and no goddamn end in sight.
İkimizin arasında 19 kişi öldü, en az bir milyon gelir kaybı oldu, ve lanet olası bitecek gibi de değil.
Capone made over a million between'25 and'29.
Capone'un 25-29 yılları arasında elde ettiği hasılat 1 milyonu aştı.
I could say that a million times and it wouldn't make no difference, would it?
Milyonlarca kez de söylesem bir şey fark etmeyecek değil mi?
Well, that's what they're charging me with, and like a million other things.
Yani beni bunla suçluyorlar ve bir sürü diğer şeyden.
There are no court records of a will, and his lawyer is dead, but he had almost a million dollars in property at the time of his death.
Vasiyetine dair hiç bir mahkeme kaydı yok, ve avukatı da ölmüş. ama öldüğünde evinde yaklaşık olarak bir milyon doları varmış.
Yeah, well, there are only two of these stamps left in existence, and one of them was sold a few years ago to a private collector for $ 2.3 million.
Evet, bu pullardan sadece 2 tane kaldı... ve bunlardan biri gizli bir koleksiyoncuya... 2.3 milyon dolara satıldı.
andale 45
andre 702
andres 26
andrea 546
andrei 220
and then 7362
andrew 1394
andy 3665
andreas 75
and you 7643
andre 702
andres 26
andrea 546
andrei 220
and then 7362
andrew 1394
andy 3665
andreas 75
and you 7643
andi 114
ando 91
andromeda 21
andrews 141
andiamo 19
anderson 358
android 81
and now 4728
anders 163
andersen 24
ando 91
andromeda 21
andrews 141
andiamo 19
anderson 358
android 81
and now 4728
anders 163
andersen 24
and i 3645
and then i met you 29
andie 143
and you know it 1023
and just like that 171
and i'm proud of you 44
and i will 353
and i'm grateful 35
and i said yes 53
and you know 574
and then i met you 29
andie 143
and you know it 1023
and just like that 171
and i'm proud of you 44
and i will 353
and i'm grateful 35
and i said yes 53
and you know 574