English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Move over

Move over translate Turkish

2,361 parallel translation
The camera slowly starts to move over the marquee. The audience is going wild.
Seyirciler çılgına dönüyor.
Mrs., please move over there, the boy too...
Bayan, şuraya geçin lütfen, çocuk da geçsin...
Let's move over here.
Şuraya geçelim.
You get tired of banging your drum, you move over to the slide whistle.
Trompeti çalmaktan bıkınca da klarneti üflemeye başlarsın.
Move over.
Kenara çekil.
Move over a little bit. Let me sit on the cooler.
Biraz yana kaysana, köşeye oturayım.
- Move over.
- Kaysana.
Move over.
Kenara kay.
Help me! Ladies and gentlemen, move over to that side of the room.
Yardım edin!
He's got a game on here, he's playing a move over here.
birinde oyun oynuyor, burda similasyon birkaç harek yapıyor.
Move over!
Diğer tarafa!
Move over!
Kenara çekil!
Move over.
Dahası.
Would you move over?
Çekilsene.
Move over there, right now.
Oraya geç, hemen.
- Move over there!
- Orada toplanın!
Move over to the terminal to the left.
Soldaki terminale geç.
Move over.
İşte hepsi bu.
No no that don't impress me, Move over, move over..
Hayır hayır bu beni etkilemez, kımılda, kımılda.
Move over! I'm dying.
Çekil oradan, ölmek üzereyim.
Move over, move over.
Kenara çekil, kenara çekil.
Could you move over here, please.
Şuraya doğru geçer misiniz lütfen.
I'm just gonna move over to the couch.
Ben sadece koltuğa geçeceğim.
Come on, man. That paper lee's looking to move is perfect, and there's no reason to ruin a good business opportunity just over some silly misunderstanding.
Haydi, bu para işi Lee için mükemmel ve yanlış bir anlaşılma yüzünden bu işi mahvetmek için bir neden yok.
You have to move it a little bit over that way.
- Bence biraz daha buraya kaydırmalısın.
You guys, could you please move the piano over just a little bit?
- şu piyanoyu biraz bu tarafa kaydırsanız?
Sit over there and don't move!
Burada otur, beni bekle. Bir yere gitme.
She's on the move. I'll grab Calleigh, I'll head over there.
Calleigh'i alıp oraya gideceğim.
Chaos brigade controls distribution Over in rancho rosa, but i figure if we move
Kaos Tugayı, Rancho Rosa'daki dağıtımı kontrol ediyor.
Explain to the man that married his college sweetheart that the best way to get over a breakup is to move fast, throw yourself into a relationship.
Üniversitedeki sevgilisiyle evlenen adama ayrılığın, hızla bir ilişkiye atılarak atlatılabileceğini açıklasana.
What it says essentially is, you capture the CO2 and any other greenhouse gases emitted in the burning of the coal, you exert enormous amounts of energy to compress it, then you move it over enormously long distances,
Özündeki mantık şudur, yanan kömürdeki karbondioksiti ve diğer sera gazlarını tutup çok büyük enerji sarf ederek sıkıştırırsınız.
Well, in this case, Im gonna move him over to table number three, right next to me.
Eh, o zaman onu üç numaralı masaya, yani yanıma yerleştiriyorum.
If you're imagining a scenario where I am no longer here, and watching over your every move, and protecting you from every danger, I can assure you that will never happen.
Artık aranızda olmadığım ve yaptığın her hareketi izlemediğim seni her tehlikeden korumadığım bir senaryoyu hayal ediyorsan emin ol böyle düşünmezdin.
I did all these things so that you would have time to get over what happened, so you could move past it.
Unutabilesin diye. Bugün bir şansın vardı.
I'm so happy just to be going over there, being close with her, I don't even care about the move.
Oraya gideceğim için çok mutluyum onunla yakınlaşacağım, hareket umurumda bile değil.
Let's move this over there a little.
Biraz daha şöyle alalım.
Then we're gonna move you over to Danny Weaver's squad.
Sonra da seni Danny Weaver'ın takımına yerleştireceğim.
- I'll move the heavy machinery over.
- Ağır makineleri oraya götüreceğim komutanım.
Charlie one, move right, over.
Charlie Bir, sağa gidin, tamam.
I'm about to make my move when this car comes out of the alley and runs over my foot.
Hamlemi yapmak üzereydim ki ara sokaktan bir araba çıktı ve ayağımı ezdi.
In line to take over are a host of immature clown fish..... each waiting to move up the hierarchy.
Hiyerarşik düzende bir üst kademeye çıkmak için sırada bekleyen toy bir palyaço balığı sürüsü var.
The two-week window is over and the killer whales move on.
İki haftalık gösteri bitti ve katil balinalar yollarına devam ediyor.
Move! Get over there!
Geç şöyle, geç...
They only move a few centimetres every year, but over millions of years the centimetres add up.
Bu maymunlar, neredeyse diğer bütün hayvanlardan daha çok alet kullanır.
Move over
Buraya bak.
Hands over your head, move out!
Eller yukarı. Kıpırdayın.
Just move that over there... move this over here.
Bunları şuraya koyalım.
We'll move the whole fucking movie over to Mississippi.
Çektiğimiz filmi, Mississippi'ye taşıyacağız.
I'm going back over to Meg's later, and making her dad help me move that piano into her bedroom.
Daha sonra Meg'e gideceğim, Babasına piyanoyu odasına taşımakta yardım etmek için.
d Move over for a damage case
Herkese merhaba.Devam eden program Loveline.
It's over, so just forget about it and move on.
bitti, yani sadece unut bizi ve git.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]