English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Nd and

Nd and translate Turkish

9,745 parallel translation
Melody Grant, the first first lady who has decided to run for elected office and, in turn, eschew her sworn duty to her husband and the country.
Melody Grant, ilk First Lady kim bir seçim ofisi açmasına ve çalıştırmasına karar verdi? Ve sırasıyla, kocasına ve ülkesine olan yemin ettiği görevlerinden neden kaçındı?
I just moved in with my boyfriend and I don't have any stuff except for a food processor and, like, 19 thongs, because even though at first we were like, "I am not wearing that,"
Daha yeni sevgilimin evine taşındım ve kendime ait bir mutfak robotuyla on dokuz tane falan tangadan başka bir şeyim yok, ki onları da başta "hayatta giymem" desek de ataerkil dünya bir şekilde aklımıza girip çamaşır izinin görünmesinin kabul edilemez olduğuna ikna etti.
You make a compelling case, and, uh, I hope you're right.
Beni zor bir durumda bırakıyorsun, umarım haklısındır.
And you're probably already starting to feel it.
Şimdiden hissetmeye başlamışsındır muhtemelen.
As you can see, it's about an inch wide and it's caused by a blunt force trauma.
Görebileceğiniz gibi bir inç genişliğinde. Kafadan darbe alındığında böyle olur.
From right outside our house, and never found. Stolen?
- Çalındı mı?
Well, I thought I'd better get a choice because the cornershop has gone now, and it is a ten-minute walk to Tesco's.
Seçenek alsam daha iyi olur diye düşünmüştüm. Çünkü dükkân artık taşındı ve Tesco'nun Yerine gitmek de 10 dakika sürüyor.
It took me a little while to find my feet when I moved up from Crawley and er... I ended up having some problems with alcohol, other stuff.
Crawley'den sonra taşındığım yere uyum sağlamak biraz vaktimi aldı ve alkol ve çeşitli şeylerle problemi olan bir insana dönüştüm.
But he disappeared about two and a half years after Jimmy, but, crucially, at least two years after the Slaters moved into their house.
Jimmy'den yaklaşık 2.5 yıl sonra ortadan kaybolmuş. Daha da önemlisi Slaterler evlerine taşındıktan 2 sene sonra.
Now, in the months before he was killed, we know that Jimmy borrowed £ 50 from a gang to pay for an abortion for JoJo, and that that money was then stolen.
Öldürülmeden önceki aylar içinde Jimmy'nin JoJo'nun kürtajını ödemek için bir çeteden 50 sterlin aldığını biliyoruz. Sonrasında o para çalındı.
Yeah, we courted for, er, a year or so and then got married, before we moved to Dollis Hill.
Bir yıl falan kadar çıktık. Sonra evlendik, sonra da Dollis Hill'e taşındık.
And we moved up to, er, Ely.
Sonra Ely'ye taşındık.
Helle Anker was a modern, lesbian woman who would destroy the nuclear family and I hope that her death also means that her crazy ideas are buried with her.
Helle Anker, tipik aile sistemini ve geleneksel değerleri çökerten, modern lezbiyen bir kadındı. Umarım ölümüyle birlikte çılgınca fikirleri de onunla birlikte unutulur.
And that was taken from me.
Ve onlar elimden alındı.
And now you think everything has been taken from you?
Şimdi sen kalkmış, her şeyin elinden alındığını mı düşünüyorsun?
And so we were hired, a team of people from different backgrounds, with different specialties :
Bu yüzden biz işe alındık. Farklı geçmişleri ve uzmanlık alanları olan bir grup insan.
And then I moved to Ventura when I got married, and moved to Topanga when I got divorced.
Evlendiğimde Ventura'ya taşındım. Boşanınca da Topanga'ya taşındım.
Why and because of what were our names taken away from us?
İsimlerimiz neden, hangi sebeple bizden çalındı?
The vehicle was reported stolen and he didn't have any ID on him.
Aracın çalındığı bildirilmiş ve adamın üstünde kimlik yoktu.
That mistake was mine and Rachel's.
O hata benim ve Rachel'ındı.
Of my best girls. But she was very close to mavis, and... And the murder just absolutely just freaked her out.
Ama Mavis'e çok yakındı ve cinayet onu çok korkuttu.
The crow may not have been an imp, but was in fact a familiar, and it did tell us when questioned the iron founder was himself bedevilled.
Karga, iblis olmayabilir ama aslında ona yakındı ve bize sorgulamada demircinin ona işkence ettiğini söyledi.
'Tis plain as day the Nutters want rid of her from under their roof and have cried witch as a solution.
Nutter'ların kadını evden defetmek istedikleri ve çözüm olarak cadı diye bağrındıkları gün gibi âşikâr.
And so we were hired, a team of people from different backgrounds, with different specialities :
Farklı geçmişlerden ve uzmanlıklardan, bir takım insanlar, bizler, işe alındık.
Imagine cherishing something for 150 years and then imagine that being ripped away from you.
150 yıl boyunca üzerine titrediğin bir şeyin senden alındığını düşün.
And then gotten almost all of it back.
Ve neredeyse hepsi geri alındı.
And I met this guy... And I moved in with him.
Ve bu adamla tanışıp onun yanına taşındım.
Confirm receipt and identity with employee access code. "
Mesajın alındığıyla kimliği, çalışan erişim koduyla onaylayın. "
He moved into a larger room, and he's made a few breakthroughs.
Daha büyük bir odaya taşındı, ve önemli aşamalar kaydetti.
Sooner or later, you will get tired of whatever rock you're living under and your ego won't be able to resist the urge to announce your glorious return to the living.
Eninde sonunda sığındığın kaya kovuğundan bıkacaksın egona yenilecek ve yaşayanlar arasına döndüğünü ilan edeceksin.
Suzanna knows my secret, and I know it's just a matter of time before the Vagos or my ex-partner Bernard catches up with me.
Suzanna sırrımı öğrendi ve Vagos'un ya da eski ortağım Bernard'ın beni yakalaması yakındır.
Correct. And since cyanide takes effect within 20 minutes of consumption, Mr. Collins ingested the poison right before he got on stage.
Siyanür alındıktan yirmi dakika sonra etkisini gösterdiğine göre Bay Collins zehri sahneye çıkmadan hemen önce içmiş olmalı.
After the two were suspended, both Smith and Keefer worked together for two private security firms before Smith became head of security at Berkeley.
Açığa alındıktan sonra Smith de Keefer da iki özel güvenlik şirketinde çalışmışlar. Sonra Smith, Berkeley'nin güvenlik şefi olmuş.
The news said it was a hit-and-run, but now you think he was targeted?
Haberlerde olayın vur-kaç olduğu söylenmişti. Siz kendisinin hedef alındığını mı söylüyorsunuz?
I think that his whole life, he's felt slighted and underappreciated and smarter than other people.
Bence hayatı boyunca hafife alındığını... değer görmediğini ama diğerlerinden akıllı olduğunu düşündü.
Oh, he was angry, and he was letting me know.
Kızgındı, ve bunu bilmemi istiyordu.
Eunice Carter was an assistant district attorney and the very first African-American woman to serve in that capacity in New York City.
Eunice Carter, bölge savcı yardımcısıydı ve New York'ta hizmet verebilecek kapasitede olan ilk Afrikalı-Amerikalı kadındı.
And for the record, before I came along, you guys were a disaster.
Ayrıca unutulmasın ki benden önce darmadağındınız.
I mean, let's not forget being accused of robbery, being abducted, having my life's work stolen, and, oh, yeah, then there's that Chinese spy who broke into my house and tried to off me.
Hırsızlıkla suçlandığımı, kaçırıldığımı, hayatımın işinin benden çalındığını Çinli bir casusun evime girip beni öldürmeye çalıştığını da unutmayalım.
Her mom, but she moved to the mainland last year and Rebecca stayed behind to finish up at U of H.
Annesi vardı ama geçen yıl anakaraya taşındı Rebecca üniversiteyi bitirmek için burada kaldı.
It's big, and it's close. You're saying that's gonna hit in two minutes?
O şehre yakındır.
My boxes aren't even unpacked and it's the same goddamn thing I left.
Taşındığımızdan beri kutuları bile açmadım. Her şey geldiğimiz gibi duruyor.
My sister just moved here, but I haven't memorized her number and my phone fell in a toilet.
Kız kardeşim henüz taşındı, ama numarasını hatırlamıyorum ve telefonum da tuvalete düştü.
Miss Durst, you moved to Jarden, a town with no departures, And that very night three girls disappeared, One of whom lived next door to you.
Bayan Durst, Jarden'a taşındınız, ayrılışı olmayan bir kasabaya, ve o gece üç kız kayboldu, onlardan biri de yan komşunuz.
They moved there, my dad and my sister.
Oraya taşındılar, babam ve kız kardeşim.
- He was taken by something nasty and unholy.
Benden alındı ; pislik şeytani... - Ve gerçek bir şey tarafından.
Because they believe that our client was already under arrest, and therefore he should have been Mirandized and offered the services of a lawyer.
Çünkü onlar çoktan müvekkilimizin gözaltına alındığını sanıyorlardı ve bu nedenle de müvekkilimize haklarının okunması ve bir avukat hizmeti sunulması gerekiyordu.
And i was so mad at bill...
Bill'e çok kızgındım.
The scan revealed a mass on the left side of your brain, affecting Broca's area and eroding into the middle cerebral artery, which explains the aphasia.
Taramada beyninin sol tarafında bir kitle saptandı. Kitle Broca alanını etkiliyor. Kitle, serebral arter'in ortasını aşındırıyor.
If you hire a lawyer and write out your statement right now, today, and include how you used your building to house a boy you were keeping and that you pushed him to his death from a parking structure because he was having an affair, I promise you a plea agreement for second-degree murder with a parole...
Bir avukat tutup hemen bugün ifade vermeniz ve apartmanınızı genç bir çocuğu barındırmak için kullandığınızı ve onu biriyle ilişkisi var diye otopark binasından itip öldürdüğünüzü dahil etmek kaydıyla size ikinci derece cinayet anlaşması teklif- -
She was an older woman, and she was pushing a cart with flowers and stuff.
Yaşlı bir kadındı, ve çiçeklerle beraber bir kart koydu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]