Next thing you know translate Turkish
1,169 parallel translation
The next thing you know you're humming'at work, ain'tcha?
Sonraki bildiğiniz şey... işde mırıldanıyorsunuzdur... değil mi?
The next thing you know you just gotta let it go!
Sonraki bildiğiniz şey... sadece onun devam etmesine izin verdiğiniz.
The next thing you know, you've run over a couple of cones.
Ve bir sonraki şey, bir kaç dubayı ezip geçmiş olmandır.
Now that your wife's sister moved in, do the two of them ever, you know, get into an argument, and maybe start whacking each other with pillows, next thing you know, a little playful wrestling leads to a lingering kiss?
Baldızın da burada yaşadığına göre karınla ikisi hiç, bilirsin tartışmaya başlayıp sonra birbirlerine yastıkla saldırıp biraz da boğuştuktan sonra uzun uzun öpüşürler mi?
Although, no matter how fast you run the next thing you know, you'll be in tiny pieces!
Gerçi ne kadar hızlı koşarsan koş ne olduğunu anlamdan paramparça olacaksın!
Although, no matter how fast you run the next thing you know, you'll be in tiny pieces!
Gerçi ne kadar topuklarsan topukla anında parçalara ayrılacaksın!
The next thing you know, ba-da-bing!
Daha sonra olanları bilirsin, ba-da-bing!
You let somebody move in with you, you make all these little compromises to smooth things along, and the next thing you know, you're on some macrobiotic diet, you're listening to Joni Mitchell!
Birinin senle yaşamasına izin verirsin, herşeyin düzgün yürümesi için bütün bu uzlaşmaları yaparsın ve sonraki şey ´ ; lanet bir diyettesin.
The next thing you know, you're Zack Siler, bitch-boy.
Bir saniye sonra, sen Zack Siler, kancık birisin.
Young woman's afraid to speak out... next thing you know, I'm here on a 187.
Genç bir kadın konuşmaya çekinirse, o zaman, 187'den gelebilirim.
Next thing you know, he's taking the guy's gun.
Sonrasında, adamın silahını aldı.
The next thing you know, it's Valentine's Day again :
Sonra ne oldu? , Tekrar sevgililer günü geldi :
Next thing you know, they're getting it on right in the booth!
Bilmeniz gereken bir şey daha ; şu an tezgâhın üzerine çıktılar.
THEY'RE LYING AND CHEATING, AND, NEXT THING YOU KNOW,
Yalan söylüyorlar ve kopya çekiyorlar.
Next thing you know, you break up.
Daha sonra da ayrılacaksınız.
Next thing you know, they'll be coming over :
Sonra bir de bakmışsın gelip...
First you go once a week, then three times a week and next thing you know you start sentences, "My shrink says..."
Önce haftada bir gün gidersin, sonra üç gün olur. sonra "Psikologum diyor ki?" yle başlayan cümleler kurarsın.
He climbs on top of her, next thing you know, she's coming.
Adam üzerine çıktı ve kadın hemen boşalıyor.
They'll start weeping and wailing, even spitting, and the next thing you know security has to come remove me from the office.
Salya sümük ağlayacaklardır. Sonra muhtemelen güvenlik beni odadan çıkaracaktır.
And the next thing you know...
Ve sonrasında da - -
- Next thing you know, we're the U.S. Mail.
Sonra bir bakmışsın Posta İdaresi'ne dönmüşüz.
- Next thing you know- -
- Ondan sonra...
And then that broad Madonna decides that this is the place to be, and, the next thing you know, everywhere you turn, it's women with big breasts... and men with big breasts.
Madonna'dan sonra burası iri göğüslü kadınların mekanı oldu. Af edersiniz.
Next thing you know, I feel hands on me.
Üzerimde eller hissettim.
Next thing you know, drop your drawers, or he'll throw you to the gang.
.. En sonunde istediğini yapmanızıyoksa çetenin size zarar vereceğini söylüyor.
But leave that for a couple of hundred years to stew and next thing you know you have the Holy Catholic Church.
Ama, bunu bir kac yuzyil bir guvecte pisirin. ... Ve iste size kutsal katolik klisesi.
Gawrsh, Pete, one day you're changin'their diapers, and the next thing you know... they're all grown up and leavin'for college.
Vay canına, Pete, bir gün altlarını temizlersin ve sonra da öğreneceğin ilk şey hepsinin büyüyüp üniversiteye gideceğidir.
You let a bird into your life, the next thing you know the walls are all poof pink.There's potpourri all over the bog and knickers in your cornflakes.
Hayatında bir kadına yer ver bildiğin bir sonraki şey şu duvarlar tamamen pembe. Her yerde seçmeler var ve cipsin içinde kadın külotu.
Me and you, and the next thing you know, we got this.
Ben ve sen, bir de bakıyorsun bebeğimiz.
This was the guy who declared the rights of man, and then the next thing you know he's killing Girondins like it's going out of style.
Adam insan hakları deklarasyonunu yayınladı. Ama sonra yerleşimleri birbiri ardına yok etmeye başladı.
Give an old guy a bad UTI, next thing you know, he's General MacArthur.
Yaşlı bir adamda idrar yolu enfeksiyonu varsa, başbelası olarak görülür.
I mean, it starts out with drawing on posters and then it escalates to breaking into Andre's room and next thing you know, you're paying off hit men and fisting hookers out of the Hudson.
Önce poster karalamakla başlar ve sonra Andre'nin odasına girmeye kadar tırmanır ve bir bakmışsın ki kiralık katil tutmuşsun, ve Hudson nehrinden fahişeler topluyorlar.
Then the next thing you know, we're talking about old times, we're playing cards, and he's clamped on me like a deer tick.
Sonra bir de bakmışsın eskilerden bahsedip, kart oynuyoruz ve sonra kene gibi yapışıyor.
Next thing you know, I'm picking up my own Chicklets off the driveway. Ha!
Sonra bir de baktım, yoldan dişlerimi topluyorum.
Next thing you know, we're watching their slides from Disney World and dying inside.
... sonra birlikte tatile çıkarlar ve sonra bir de bakmışız Disneyworld'de çektikleri resimlere bakıyor ve için için ölüyoruz.
You start out by talking about the mints. The next thing you know, you're pals.
Nane şekeri hakkında konuşmaya başlarsın, sonra arkadaş olursun.
One minute you're sitting there, breathing in and out, stuff fills your lungs, next thing you know, you don't know nothing.
Bir dakika içinde nefes alip verirken, zehir cigerlerine dolar. Sonra ilk bildigin sey, hiçbir sey bilmedigin olur.
Your new friend Tess stopped by, and I just got to chatting... and the next thing you know I was telling stories about you and Max when you were little.
Yeni arkadaşın Tess uğramış, Ve sohbet etmeye başladık... Ve sonrasında da kendimi senin ve Max'in çocukluk anılarınızı anlatırken buldum.
I couldn't handle the pit toilet... so I asked Liz to come with me, and next thing you know...
Tuvalete gitmeliydim. Çukura tuvaletimi yapamadım... Liz'e benimle gelmesini istedim, Ve sonra olanları biliyorsunuz...
- And the next thing you know...
- Diğer bir şey...
First they're dating and having fun... and then the next thing you know, they're prying the money to pay for a wedding... from my cold, dead hands.
İlk önceleri çıkarlar, eğlenirler... Sonra ilk yaptıkları, düğün parasını ödemek için soğuk, ölü ellerimden paramı zorla almak olur.
And the next thing you know you're on your back.
Sonra bir bakarsın, nalları dikmişsin... - Ölü.
We don't deviate because one disappointed fan can turn into two to four, to eight, till the next thing you know we're playing to a half-empty hall.
Tarzımız aynı kalacak, çünkü hayalkırıklığına uğramış bir hayran ikiye, dörde, sekize çıkabilir. Bir de bakıyorsun yarı boş bir konsere çıkıyoruz.
The next thing you know, I get shot.
Bir de ne göreyim, vurulmuşum.
The next thing you know, we won't be allowed to pee in the shower!
Yakında duşta işememize de izin vermez bu!
Lisa has a fight with my sister, and the next thing you know she's my girlfriend. She offered to help with the public relations for my campaign.
Kampanyamın halkla ilişkiler konusunda bana yardım etti.
But you pull up out of nowhere, you start my car, you make me laugh and the next thing I know,
Nereye gidiyoruz anlamıyorum, arabamı düzeltiyorsun... -... beni güldürüyorsun, sonrasında ise...
You know, next to that bug thing.
Şu böcek şeyi dışında.
And then the next thing I know, you hate my music.
Ve sonra da müziğimden nefret etmeye başlarsın.
You come into my life, next thing I know, Shaft kills my little brother.
Hayatıma girdin ve ondan sonrada Shaft kardeşimi öldürdü.
She came to town, invited me to lunch, we ordered martinis, and the next thing you know, she was all over me.
O kadın eski bir kız arkadaşımdı. Şehre gelmiş. Beni yemeğe davet etti.
next thing 83
next thing i knew 56
next thing i know 298
you know 156049
you know what 23733
you know that 5741
you know what i'm saying 653
you know the drill 277
you know what i mean 2419
you know me too well 26
next thing i knew 56
next thing i know 298
you know 156049
you know what 23733
you know that 5741
you know what i'm saying 653
you know the drill 277
you know what i mean 2419
you know me too well 26
you know it 920
you know who i am 419
you know what they say 484
you know i love you 234
you know that i love you 32
you know what you did 62
you know me 1258
you know where to find me 273
you know what i'm thinking 71
you know what to do 433
you know who i am 419
you know what they say 484
you know i love you 234
you know that i love you 32
you know what you did 62
you know me 1258
you know where to find me 273
you know what i'm thinking 71
you know what to do 433