English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Next thing

Next thing translate Turkish

4,416 parallel translation
Hey, I sic the cops on a New York Local, next thing I got bottles broken in every case and I can't get my trash hauled.
İşbirliği yapman için benim ölümle burun buruna mı gelmem gerekiyordu? New York sendikasının üstüne polisleri salarsam bütün kasalardan kırık şişe çıkar çöpümü bile kaldırtamam.
The next thing I know, I was killing an entire village.
Bir anda bir bakmışım koca bir kasabayı katlediyordum.
Next thing you know, we're back at my place, having sex.
Bir baktım ki, benim evdeyiz, ve seks yapıyoruz.
Next thing I know, I can't get hired anywhere, and I'm selling my bike.
Artık hiçbir yerde iş bulamıyorum ve bisikletimi satmak zorunda kaldım.
Next thing I knew, I was waking up covered in blood, framed for her murder.
Bir de baktım, üstüm başım kan içinde ve üstüme bir cinayet yıkılmış.
Next thing you want to do is ditch the Terrier and get yourself a proper dog.
Yapmak isteyeceğiniz bir sonraki şey, teriyeri sepetleyip kendinize daha doğru düzgün bir köpek almak olabilir.
Next thing you know, this bar gets wrapped in crime scene tape, and we can't get back in here.
Sonra olacaklar ise burası bantlarla adli tıpa ayrılır ve bir daha buraya giremeyiz.
The thing is, we were hanging out with her father the other night, looking at a farm catalogue, next thing I know he wants to lease a tractor with me.
Sorun şu ki, bir gün babasıyla oturup traktör katalogu inceliyoruz. Bir bakmışım benimle traktör kiralamak istiyor.
And then, boom, next thing you know,
Ve sonra bir bakıyorsunuz ki...
Next thing you know, I end up spending the weekend at lilith fair.
Sonraki hafta sonumu Lilith Fair'de * geçirdiğimi bilmeni isterim.
Next thing you know, they're pointing an accusing finger at your crotch.
sonra bi bakarsın, parmağı ile kasıklarınızı işaret ederler.
The next thing we knew, the entire rig shook.
Bildiğimiz sonraki şey, tüm sondajın sallandığıydı.
Next thing I know, I'm blind.
Sonrasında ise göremiyordum.
Next thing I knew, I'm hooked on vikes, perks, oxy, coffee enemas.
Bir bakmışım asprin, majezik, apranax ve lavman bağımlısı olmuşum.
Today it's two, tomorrow it's three, and then the next thing you know, you're behind the Roxy offering to suck Nikki Sixx's toes for a scoop of heroin fudge ripple!
Bugün iki yarın üç, sonra bir de bakmışsın birazcık eroin için Nikki Sixx'in parmaklarını emmeyi teklif eden Roxy'nin arkasında sıradasın!
The next thing you admit to is the difference between life in prison... with no chance of parole... or'20 years.
İtiraf edeceğin şey, senin için ya şartlı tahliye olmadan ömür boyu hapis ya da 20 yıl.
And the next thing I know, some guy is slamming me into the car.
Sonrasında hatırladığım tek şey adamın teki beni arabaya fırlattı.
It's not easy, but you do that one thing, and then that leads to the next thing...
- Kolay değil, fakat önce bununla başlarsın, - sonra, bu seni diğer şeylere götürür...
"Co-operate and we'll make it all right." Next thing I'm being charged.
"İş birliği yap ki işler düzelsin." Sonraki adım da suçlu bulunmam.
Put the answers to the final exam in your pouch, next thing you know, you're hopping away from the university police.
Final sınavının cevaplarını kesene koyarsan bir de bakmışsın, üniversite polisi tarafından zıplaya zıplaya götürülüyorsun.
Next thing I know, we're debating nuts versus sprinkles.
Sonra bir bakmışım, fındık mı şekerleme mi diye tartışıyoruz.
And the next thing I know, she jumps out of my cab and she just takes off.
Sonra tek hatırladığım şey taksimden atlayıp kaçtığı.
Next thing I know the entire bomb squad's all over my car,
Sonrasında ise bomba imha ekibi arabamı çevrelemişti.
Next thing, the police call, saying he's been murdered in a mugging.
Sonra da polis geldi ve bir soygun sırasında öldürüldüğünü söyledi.
The next thing we always say is, "It was so obvious."
Ondan sonra söylediğimiz şey de hep şu : "Böyle olacağı apaçık ortadaydı."
Ooh, that's the next thing to look forward to.
Sıradaki bekleyeceğim şey o.
You start by casually repealing a couple of "old laws," the next thing you know, your jack-booted storm troopers are kicking in my door and arresting my wife for no reason if I were married.
İlk başta birkaç "eski yasa" ile başlar sonra bir bakmışsın, çizmeli storm-trooper * lar kapımı kırıyorlar ve karımı nedensiz yere tutukluyorlar, tabi eğer evli olsaydım.
Next thing I know, I'm watching this movie about Brazilian street kids.
Sonra bir baktım, Brezilyalı sokak çocuklarıyla ilgili bir film izliyormuşum.
And who knows, maybe the next thing you'll be making is a wedding dress for yourself.
Kim bilir belki bundan sonra kendine gelinlik dikersin.
And the next thing I know, my entire ship is pulled out from under me, and I'm shark bait!
Ve sonrasında ise tüm gemimin altımdan gittiği ve köpek balığı yemi olduğum.
Then the next thing I knew, there was a police officer at my door.
Sonra bir baktım ki kapımda bir polis duruyordu.
Next thing I know I'm zip tied to the banister and he's taking Andrej and Jovana into the bedroom.
Sonra beni parmaklıklara bağladı ve Andrej'le Jovana'yı yatak odasına götürdü.
Next thing, she'll be running that hospital herself.
Sonraki aşamada, hastaneyi kendisi çalıştıracak.
Next thing you know, we're partying all night with the trapeze people!
Sonra da kendimizi tüm gece trapezcilerle parti yaparken buluyoruz.
Next thing I know, Russell's dead.
Sonra birden Russell öldü.
And the next thing you know we're holed up in this crummy studio, obsessing about where to go next.
Bir baktık ki bu köhne yere kapanmış bir sonraki hamle nereye olacak diye takılmışız.
This is exactly what we need to cement you as the next big thing. What are you doing? Uh, nothing.
Şu anda açılış için hazırlık yapıyoruz buraya gel ve şu tabureye otur.
Well, he's hung up on you-know-who... But I still live next door, and we do the friend and... occasional sex thing, which is good.
Şey, kim olduğunu bilirsine takıldı ama hâlâ yan dairede oturuyorum ve arkadaşlık edip, ara sıra seks şeysini yapıyoruz...
And the next picture you see is that of Senator Kennedy lying on the floor, the crowd around him screaming, unbelieving that such a thing could happen.
Bir sonraki görüntü yerde yatan Senatör Kennedy ve etrafında çığlıklar atan kalabalık oldu.
Shut up, because first of all... I don't have to explain myself to you, of all people, and and if you blow that thing again the next time you hear it'll be when some whore is giving you a blow job.
Kapa çeneni, çünkü öncelikle bunca insanın içinde özellikle sana açıklama yapmak zorunda değilim, ve o şeyi bir daha üflersen, onu bir daha ancak bir fahişe seninkini ağzına alırken duyabilirsin.
I'm gonna do the next best thing, okay?
Ama elimden gelen en iyi ikinci şeyi yapacağım.
Look, Nikki's just trying to do the same thing we all are- - prevent the next attack.
Bak, Nikki de tıpkı bizim gibi saldırıyı engellemeye çalışıyor.
She disappeared from a speed-dating function thing and she was found in a nearby alley the next morning.
Hızlı tanışma tarzı bir yerde ortadan kaybolmuş ertesi gün ağaçlıklı bir yolda öldürülmüş halde bulunmuş.
If he couldn't pin the murders on Evans, he'd do the next best thing.
Cinayetleri Evans'ın üzerine yıkamasaydı bir sonraki en iyi seçeneği yapardı.
And you. Good luck with your next big thing.
Sana gelince, sıradaki büyük keşfinde bol şans.
Next thing I know, she invites me in, and I get a blow job.
Sonra birden beni içeri davet etti.
All right, look, um, the thing is in about three to four years, a new outlet mall is going to open here- - uh, next to Percy.
Pekâlâ, bakın. Üç, dört yıl önce Percy yakınına yeni bir outlet mağazası açılacağı zamanlardı.
And then in the season finale, they reveal the whole thing was a dream, when the Inspector wakes up next to a very young and very topless Cheryl Tiegs.
Sonra sezon finalinde dedektif çok genç ve çok üstsüz Cheryl Tiegs'ın yanında uyanır ve aslında her şeyin bir rüya olduğu anlaşılır.
The only thing you ever look to is your next swashbuckling bloody daydream.
Senin baktığın tek şey lanet hayallerden oluşan palavraların.
I got a thing next Tuesday.
Salı günü benim işim var.
But this path you're on, flitting from one thing to the next, it ends in a pile of ex-husbands and nicotine fingers.
Ama seçtiğin yol ve bir daldan bir dala atlaman yüzünden sonunda bir sürü eski kocan ve nikotin lekeli parmakların olacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]