English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Nightlife

Nightlife translate Turkish

162 parallel translation
So, my dear Canez, I will show you the fine nightlife of Vienna.
Sevgili Canez... Sana Viyana'nın güzel gece hayatını göstereceğim.
After we eat, we'll go out and have some nightlife.
Yemekten sonra çıkıp biraz eğlenelim.
Keep your nightlife down and your hopes up.
Gece hayatını aza indir ve umudunu yitirme.
Look, I will show you the nightlife of Mexico City.
Sana Mexico City'nin gece hayatını göstereceğim.
Tell'em it's a poll on America's nightlife. Yeah, right.
- Amerikan gece hayatını araştırıyoruz dersiniz.
I am making an article on the nightlife of Stockholm.
Stockholm'deki gece hayatıyla alakalı haber hazırlıyorum da.
Not much nightlife here, I'm afraid.
Korkarım, pek gece hayatı yok burada.
Too much nightlife and lazy living.
Geceleri fazla eğlendim.
I'm going to compete for the nightlife in this county.
Bu ilçedeki gece hayatı için mücadele edeceğim.
Enjoying nightlife again?
Gece hayatını hala seviyor musun?
Mack, want to see the nightlife of Kavala?
Kavala'daki gece hayatını görmek ister misiniz?
You showed me Kavala nightlife.
Kavala'daki gece hayatını daha önce de göstermiştin.
I'm Arthur Simpson, the uncrowned king of Kavala nightlife.
Adım Arthur Simpson. Kavala gece hayatının taçsız kralıyım.
They enjoy the noisy nightlife.
Gürültülü gece hayatını yaşıyorlar.
When I return, I may wish to study further details of Parisian nightlife.
Döndüğümde Paris'te gece hayatının ayrıntılarını incelemek istiyorum.
That's precisely why there's such great nightlife there.
İşte bu yüzden orada harika bir gece hayatı var.
It's a long time since you've seen the nightlife, innit?
Gece hayatı yaşamayalı çok oldu, değil mi?
America's a blinding place for nightlife.
Amerika geceleri göz kamaştıran bir yer oluyor.
Say, what kind of nightlife do you have around here?
Buralarda ne türden bir gece hayatı var?
Nightlife?
Gece hayatı mı?
We're in control of the nightlife district here.
Bu bölgenin asayişi için buradayız.
Give me my nightlife
Gece hayatımı bana ver
I'm not used to this nightlife.
Bu gece hayatına alışamadım.
He also has a liking for fancy foods, expensive clothes and the nightlife.
Aynı zamanda, egzotik yiyecekler, pahalı elbiseler ve gece hayatından hoşlanır.
Yes, i'm writing a book on nightlife, as a matter of fact.
Evet, insanların gece hayatı üzerine bir kitap yazıyorum.
When you are 18 then you are entitled to the nightlife.
18 yaşına geldiğinde gece hayatına sahip olursun.
We made a deal when I was 7,5. Nightlife was the Muppet Show.
evet ben 7,5 yaşındayken gece hayatı Muppet şovdu.
For little drinks, a little nightlife, a little dancing.
Biraz içki, azcık gece hayatı biraz dans.
- I can't take Muslim nightlife, okay?
— Müslümanların gece hayatı çok sıkıcı, tamam mı?
Yeah, sounds like fun, if you're into that New York kind of nightlife, sure.
New York'un gece hayatını seviyorsan eğlenceli olmuştur.
He has a boring nightlife.
Gece hayatı can sıkıcı.
I like the nightlife.
Gece hayatını severim.
Your smokin', your drinkin', your gambling', your nightlife.
Sigara içiyorsunuz içki içiyorsunuz Kumar, gece hayatı.
! - Enjoying the nightlife here in Atlantic City.
- Atlantic City'deki gece hayatının tadını çıkarıyorum.
Well, I do have a nightlife.
Aslında, bir de gece hayatım var.
I'll finally be able to explore the Cairo nightlife.
Sonunda Kahire'nin gece hayatını keşfedeceğim.
I love the nightlife, I like to boogie
Gece hayatını severim, Boogie'yi severim.
Regale him with mad cab tales of the nightlife in Smallville.
Smallville'deki çılgın gece hayatı ile ilgili hikayelerinle onu oyala.
Getting seriously involved with someone really just means ruining your nightlife.
Biriyle ciddi bir ilişki kurmak, gece hayatını tümden mahvediyor.
Just checking out some of the famed Capeside nightlife.
Sadece Capeside'ın ünlü gece hayatını kontrol ediyorduk.
We folks of the nightlife don't spend much time looking at a clock.
Biz, gece hayatının insanları, öyle duvardaki saate bakmayız.
Then the bird sang "I Love the Nightlife" with clever new lyrics.
Ve sonra kuş yeni sözleriyle "Gece hayatını severim" şakıdı.
A great loss for the city's nightlife.
Şehrin gece yaşamı için büyük bir kayıp.
That's when I realised parly the way the world works because you can't march into a city like New York and take away the nightlife.
Londra'yı su basıyor ve nehir kenarında yaşıyorum... O zaman dünyanın nasıl döndüğünü biraz anladım çünkü New York gibi bir şehri kuşatıp gece hayatını fethedemezsiniz.
For entertainment and nightlife, it's poor.
Eğlence ve gece hayatı zayıf.
How about the nightlife here?
- Burda geceleri hayat nasıl?
And Hub, he decided that we should spend our last night enjoying the local nightlife.
Ve Hub, son gecemizi orada gece hayatının tadına vararak geçirmeye karar verdi.
Not bad, though the nightlife here can't compare with kicking butt as Batgirl.
Fena değil. Batgirl için gece hayatı pek hoş değil
Hmm, how was the nightlife?
- Gece hayatı nasıldı?
Enjoying the nightlife in Tel Aviv when some connected Russian émigrés got their claws into him.
Tel Aviv'de gece hayatı yaşarken Rus göçmenler yakasına yapışmış.
- It's got no nightlife.
— Gece hayatı yok oranın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]