English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Nightmare's

Nightmare's translate Turkish

1,751 parallel translation
In this nightmare scenario... the astronaut will likely have several hours of oxygen remaining... to contemplate the end.
Bu kâbus senaryoda sonunu beklerken astronotun büyük ihtimalle, bir kaç saatlik oksijeni kalmış olacaktır.
No, it's your worst nightmare.
Hayır, en kötü kabusun diyelim.
Tony's sister? Are you sure this isn't going to be a nightmare encounter?
Bunun bir kabus olmayacağına emin misin?
That's where the CO2 nightmare ended for the Cretaceous Period and ours began.
Kretase döneminin karbondioksit kabusunun bitip bizimkinin başladığı yer de burası.
here's to this nightmare being lifted, here's to the dawn- - enough about the dawn.To nick.
Üzerimizden kalkan kâbusa doğacak güne- - Boş ver doğacak günü. Nick'e.
Every father's nightmare.
Her babanın kâbusu.
'She's my dream. 'My nightmare.
O hem hayalim, hem de kabusum.
Or he'll keep looking, take his horror show on the road, become somebody else's nightmare.
Ya da aramaya devam edip sokaklarda dehşet saçar, ve başka birinin kâbusu olur.
- It's a nightmare.
Tam bir kâbus.
No, it's a nightmare.
Hayır, kabusmuş.
There were indictments and injunctions and the whole nightmare coming down the road.
Suçlamalar, ihtarlar olmuş ve devamında kâbus başlamış.
An artisan's worst nightmare is to have a trick go wrong.
Bir ustanın en kötü kabusu numarayı yanlış yapmaktır.
Mom's a nightmare.
Annemin durumu korkunç.
What a fucking nightmare!
S.ktir, ne kabustu!
- Oh, it's a freaking nightmare.
Bu bir kabus olmalı.
Let's just say a lot less than a massive PR nightmare.
Büyük bir halkla ilişkiler kabusundan çok daha az diyelim.
Haunted by a nightmare or a dream, she went to look for her beloved.
Bir kabus veya rüyada gördüğü sevdalısını aramaya gitti.
It's just a nightmare.
Sadece çok korkunçtu.
It's just a nightmare...
Her şey çok korkunçtu.
It's a PR nightmare.
Tam bir pazarlama kabusu.
" I woke up in my neighbor's bed with a head wound, yesterday's paper, and an empty bottle of sleeping pills, and my nightmare in that putrid, shithole of a bar, Paddy's Pub, finally, mercifully came to an end.
" Kafamda bir yarayla komşumun yatağında uyandım, başucumda dünün gazetesi ve boş bir kutu uyku hapı vardı ve o lânet bar, Paddy's Pub'daki gördüğüm kâbus nihayet, acıyla son buldu.
Yeah, it's a nightmare.
Evet, bir kâbus.
Being this dog's partner would be the creepiest nightmare ever.
Bu köpeğin ortağı olmak ürpertici bir kâbus olurdu.
It's a creature of nightmare.
En kötü kâbuslarınızdan daha korkunç bir yaratık.
It's a nightmare!
Bu bir kabus!
blood the color of molasses in the blue light, their foul stench that creeps into your nose and onto your taste buds, hideous claws ripping the flesh from your ribs, and you can't wake up from the nightmare -
burnuna ve tat alıcılarına sızan iğrenç kokularını, kaburgalarındaki etleri deşen korkunç pençelerini engelleyebilir ve bu kâbustan uyanamazsan- -
Maybe this is all one great nightmare... that seems to be half a year, but it's actually one night of sleep.
Belki de, altı ayda bir görülen kâbuslardandır, ama aslında uyku dolu bir gece.
But if you're Scott Parazynski and Chris Hadfield... it's where you learn how to escape from your worst nightmare.
Fakat siz Scott Parazynski ve Chris Hadfield olsaydınız ve en kötü kabusunuzdan kaçmaya çalışsaydınız...
It's a nightmare in there.
İçerisi resmen bir kâbus.
She's something. It's like a, it's like a nightmare and it doesn't care whether I'm awake or asleep.
O öyle bir şey ki, kabus gibi, ve onun için uyuyor veya uyanık olmam önemli değil.
It's as if Seldom was everywhere, it's a nightmare.
Eğer Seldom heryerde olsaydı kabus gibi olurdu.
When this nightmare's over, we're getting out
Bu kabus biter bitmez buradan
The psycho dwarf turns out to just be a loveable little schoolboy, and it's all some kind of Boschian nightmare.
Psikopat engelli bir anda sevimli bir okul çocuğuna dönüyor ve tüm bunlar Boschian'ın kabusu olarak filmde yer alıyor.
Yes, and she's a complete nightmare.
Evet ve o tam bir kabus!
When the nightmare becomes real, you don't hesitate.
Kâbuslar gerçeğe dönüştüğünde, Duraksamamalısın.
Your rapping's like a nightmare
Rapin tıpkı kabus halde
It's a nightmare.
Bu bir kabus olmalı.
They're like out of a fucking nightmare.
Bir kâbustan çıkmış gibidirler.
Fuck... work's a nightmare, these days.
Üstelik şu sıralar iş yeri de karmakarışık.
You were having a nightmare. It's okay.
Kabus görüyordun, herşey yolunda.
The public will want reassurance on cost, and the fact that these databases, have so far, been an absolute nightmare.
Halk bu kadar paranın boşa harcanmadığına güvence isteyecek, ve gerçek şu ki bu veribankaları şimdiye kadar tam bir baş ağrısı oldu.
They're a complete nightmare.
Gerçekten baş ağrısı oldular.
It's a nightmare.
Kabus gibi.
You're a supervisor's nightmare.
Sen amirinin kabusu olursun.
Traffic's a nightmare.
Trafik kabus gibiydi.
It's a frakking'nightmare.
Kabus gibi.
Kit, it's such a nightmare.
Kit, kabus gibi.
It's really my idea of some kind of nightmare lesbian dinner party.
Bana göre kabus lezbiyen partisi gibi bir şey.
And she's been an absolute nightmare in my life ever since that first job.
O kadın hayatımın kabusu oldu. Yaptığımız ilk işten beri.
He tries to find his way back the way he came, but he keeps ending up back where he started, and that's his nightmare.
Geldiği yolu bulmaya çalışıyor ama kendini hep aynı yerde buluyor. İşte kabusu böyle.
It's my worst nightmare.
Bu benim en kötü kabusum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]