Not mine translate Turkish
5,707 parallel translation
Hey, that's the media's word, not mine.
Onu medya diyor, ben demiyorum.
Not mine.
Benim bebeğim istemez.
Well, not mine, obviously, but... What's that?
- Benimkinin olmadığı kesin...
That was your forte, not mine. We did it together.
- O senin uzmanlık alanındı, benim değil.
That's my father's path, not mine.
Bu babamın düşüncesiydi, benim değil.
It's my family's money, not mine.
Ailemin parası, benim değil.
It's not mine!
Benim degil!
Those are your words, not mine.
Bunlar senin kelimelerin, benim değil.
That's your delusion, not mine.
Bu senin kuruntun, benim değil.
Not mine.
Bana değil.
But that's on your head, not mine.
Ama bunun suçlusu sensin, ben değilim.
But it needed to be said, for God's ears, not mine.
Ama bunun Tanrı'nın kulaklarına söylenmesi gerek benimkine değil.
She's your boss, not mine.
O senin patronun, benim değil.
- Yeah, but it's not mine.
- Evet ama benim değil.
It's not mine.
Benim değil.
All I'm saying is that this is your money, from your hard work, not mine.
Söylemeye çalıştığım, bu senin paran, senin emeğinin karşılığı, benim değil.
Well, then, you do need help, but not mine.
Yardıma ihtiyacın varmış ama benim değil.
It's not mine.
Benim kanım değil.
They are not mine.
Onlar benim değil
The child is not mine.
çocuk benim değil...
- Your Agent Ward... - He's not mine.
- Senin Ajan Ward -
Not mine.
- Benimki çalışıyor.
Tori's words, not mine.
Aynen öyle söyledi.
You got to stop me, make it your game, not mine.
Ne yaptığımı ve ne yapacağımı sana söylüyorum, durdur beni. Bunu senin oyunun yap. Benim değil.
I suggest you take that up with your new friend, the reverend, as it was his doing, not mine.
Bunu yeni arkadaşın rahiple halletmeni öneririm, bunu o yaptı. Ben değil.
It fell from his clothes, not mine.
Kendi kıyafetinden düştü benimkinden değil.
Your madness is your burden, not mine.
Deliliğin senin yükün, benim değil.
This is Kenya's world, not mine.
Bu Kenya'nın dünyası, benim değil.
She's not mine.
Benim konuğum değil.
And they're Frank's, not mine.
Frank'in arkadaşları ayrıca, benim değil.
You deal with your family shit your way, and I will deal with mine my way, which is not dealing with it at all. Okay. Well, if that works so well, then why can't I stay at your place?
- Sen aile sorunlarını kendi yolunla çöz ben de benimkini kendi yolumla çözeyim ki çözmemekle aynı şey aslında.
Not just mine, yours and the baby's.
Sadece benimki değil. Senin ve bebeğinin zamanı da kıymetlidir.
- No, it's mine for following you. - This is not my fault.
- Bu benim suçum değil.
But mine are not false.
Ama benim kimliğim sahte değil.
But... but... but this is not going to be on their terms, it's going to be on mine.
Ama bu onların şartlarıyla değil benim şartlarımla olacak.
It's not funny, I actually use mine.
Benimki sürekli kullanılıyor. Evet, her zaman.
I swear to God, that man was not alive when I examined him, which leads me to conclude that this is more your department than mine.
Tanrı'ya yemin ederim ki bu adam muayene ettiğim sırada hayatta değildi ve bu da beni bunun benimkinden çok senin bölümüne ait olduğu sonucuna yönlendirdi.
That's not mine.
- O benim değil.
- Woman : Mine's not working.
- Benimki de yazmıyor.
No, she's mine, not yours!
O benim, sizin değil!
Well, if you're not gonna hold yours, hold mine.
Peki, sen değilsen seninkini tutun, benimkini tutun.
That they're not thinking how good your face is gonna look on the front page next to mine?
Ya da suratının ön sayfada benimkinin yanına ne kadar yakışacağını düşünmüyorlar mı?
Well, I'm not gonna taste yours unless you taste mine.
- Sen benimkini yemeden, seninkini yemem.
It's not like it's mine, even, really.
Aslında benim bile sayılmaz.
But this is their dream, too, not just mine.
Bu sadece benim değil, onların da hayali.
I mean, you're not gonna take the word of a... of a dirty, horny pedophile over mine, a preacher's wife.
Benim, yani papazın karısının yerine o iğrenç, azgın, sübyancının dediklerine inanmayacaksınız değil mi?
I know they're not actually flowers - but a friend of mine told me... - Thank you.
Biliyorum çiçek değil ama bir arkadaşım bana dedi ki...
So, a friend of mine- - not me- - got kicked out of boarding school, and she wonders what she can do to appeal the obvious mistake they made. Magnolia, seriously?
- Bir arkadaşım ama ben değil, yatılı okuldan atıldı ve yaptıkları bu bariz hataya itiraz etmek için ne yapması gerektiğini merak ediyor.
The child is not mine.
Sebastian, eğer bu kadını sen hamile bıraktıysan... çocuk benim değil.
Mine was pretty heavy, so I figured, you know, you might not wanna read it in front of a whole bunch of people.
Benimkisi bayağı ağırdı, o yüzden düşündüm ki belki bir yığın insanın içinde okumak istemeyebilirsin.
Mother, they're not your babies They're mine
- Anne, onlar senin değil benim yavrularım!
mine 1637
mines 24
miner 18
mineral 18
minerva 46
miney 32
miners 19
minerals 25
mine too 218
mineral water 25
mines 24
miner 18
mineral 18
minerva 46
miney 32
miners 19
minerals 25
mine too 218
mineral water 25
mine is 46
mine was 21
mine's 26
not me 3274
not my type 47
not mom 20
not my problem 145
not my baby 22
not much 1269
not men 17
mine was 21
mine's 26
not me 3274
not my type 47
not mom 20
not my problem 145
not my baby 22
not much 1269
not men 17
not my business 24
not my president 35
not money 32
not more 51
not my call 19
not my fault 59
not married 43
not mad 22
not many 102
not my mom 17
not my president 35
not money 32
not more 51
not my call 19
not my fault 59
not married 43
not mad 22
not many 102
not my mom 17