Not my president translate Turkish
120 parallel translation
- Not mine, yours. My answer shall come only from the president of the United States.
Benim yanıtım yalnızca Birleşik Devletler başkanından gelir.
If you dare to do that, my good man I shall report you, not only to your dear king but to my great and dear friend President Roosevelt.
Eğer böyle bir şey yaparsanız beyefendi sizi şikâyet ederim, hem de yalnız sevgili kralınıza değil ayrıca sevgili dostum, büyük Başkan Roosevelt'e de.
But if one of your men cross my land, or even touch one of my cows... or do anything to that store... I'm not going to the Sheriff, the Governor, or the President of the United States.
Ama adamlarιndan biri arazime girmeye ya da ineklerime dokunmaya kalkarsa... ya da o dükkana bir şey yaparsa... şerife, valiye veya Birleşik Devletler başkanιna gitmem.
Accordingly, I shall not seek... and I will not accept... the nomination of my party for another term as your president.
Dolayısıyla,... bir sonraki dönem benim ve partimin Başkanlık için aday olmayacağını burada huzurunuzda açıklıyorum.
- They're not back yet, my president.
Henüz geri dönmediler başkanım.
Mr. President is there any chance of my not going back to Berlin?
Bay Başkan... Berlin'bir daha dönmeme şansım var mı?
With American sons in the field far away, I shall not seek... and I will not accept the nomination of my party for another term as your president.
Amerikan evlatlarıyla uzak diyarlarda, kazanmaya çalışacağım... ve Parti adaylığını..
With America's sons in the field far away, I shall not seek and I will not accept the nomination of my party for another term as President.
Amerika'nın evlatları oradayken partimin bir dönem daha başkanlık adayı olmasını arzu veya kabul edemem.
I shall not seek and I will not accept the nomination of my party for another term as your president.
Aramayacağım... ve kabul etmeyeceğim... partimin bir dahaki seferde başkanları olarak aday gösterilmek istemeyeceğim..
It is not my practice to spy on the president.
Doktor.
I swear on my soul that the President does not have the facts.
Yemin ederim ki... Başkan bu gelişmeleri bilmiyor.
Although I don't have to struggle with the weight problem like she does. And she also, to the best of my knowledge, has never identified herself, audience-wise, as Jane Trudeau, even though her husband, Mr. Trudeau, is a prominent cartoonist of some kind, and not, as so many people believe, the ex-president of Canada.
Neyse ki benim onun gibi kilo problemim yok ve yine bildiğim kadarıyla, kendini halka Jane Trudeau olarak takdim etmemiştir ki kocası, tanınmış bir çizgi filmci olan Bay Trudeau'dur.
If i knew the answer to that i wouldn't be sitting here but in a president's chai presiding i'd be telling everyone what they should do to be happy but i don't know knowing is not my business
Bunun yanıtını bilsem şu anda burada değil, bir başkan koltuğunda oturup başkanlık yapıyor olurdum. Herkese mutlu olmaları için ne yapmaları gerektiğini söylerdim. Ama bilmiyorum.
Mr President, I'm not interested in using Ellie to further my career.
Sayın Başkan, amacım Ellie yoluyla kariyerimi ilerletmek değil.
I'm here serving my president and quite possibly not in the best interest of our nation.
Burada başkanıma hizmet ediyorum. Ulusumuzun ortak çıkarlarını savunuyorum.
Don't you dare! Mr. President, my counsel has not deviated one whit!
HER YERİ BOMBALATTIRDIN
Accordingly, I shall not seek, and I will not accept, the nomination of my party for another term as your President.
BU OFİSTE, BAŞKANIN GÖREVİ GÖREMEYECEĞİM VE KABUL ETMEYECEĞİM
- Of course not. - Then you do acknowledge... my position as president as constituted under the Articles of Colonization.
- Öyleyse koloniler birliğinin verdiği yetkiye dayanarak başkanlık makamında bulunduğumu kabul ediyorsun.
But I told the president, not a rifle would be loaded without my personal permission.
Fakat ben başkana, iznim olmadan tek bir tüfeğin bile doldurulmasını istemediğimi söyledim.
If I become president I will not allow them in my regime.
Eğer başkan olursam, onların benim rejimimde olmalarına... izin vermeyeceğim.
Chilton student council president and vice president in my office... not what I would've expected, I must tell you.
Chilton öğrenci birliği başkanı ve başkan yardımcısı benim odamda. Bunu hiç beklemezdim.
Now, apart from the fact that she's my daughter... this is a question I'm asking you as executive vice president... in charge of surveillance and security for a multibillion-dollar corporation. Do you routinely jump into bed... with women who you do not know the background of... because, if you do, that is a major breach of security.
Şimdi, onun benim kızım olduğu gerçeği bir yana sana sormak istediğim şey, milyarlar değerindeki bir şirketin takip ve güvenlikten sorumlu yardımcı başkanı olarak........ rutin olarak kim olduklarını bilmediğin kadınlarla hemen yatağa atlar mısın çünkü, eğer atlıyorsan, bu önemli bir güvenlik ihlalidir.
It's not them I'm concerned about, it's people having conversations about my president's travel plans.
Sorun onlar değil, sorun insanların başkanın gezi planları hakkında konuşuyor olmaları.
You had the choice not to lie to me... as my father and as the president.
Bana babam ve başkan olarak yalan söylememe seçeneğin vardı.
This year I'm not officially president, and it'll be nice to actually have some fun... with my son at a Christmas party.
Bu yıl resmi olarak başkan ben değilim ve gerçekten oğlumla Noel'de eğlenebilecek olmak güzel.
My name is not Harville. My name is Ed Deline, and I'm president of operations... for the Montecito hotel, okay?
Adım Ed Deline, Montecito Oteli'nin... müdürüyüm, tamam mı?
And lastly, but certainly not least, my friends, it gives me great pleasure to introduce to you the new president of our church council,
En önemliyi en sona sakladım. Dostlarım, büyük bir zevkle sizlere... kilise meclisimizin yeni başkanını takdim ediyorum...
I'm here solely as an advisor, not only to the president but to anyone who requests my counsel.
Ben başkana danışman olarak ve kim isterse tavsiyemi sunmak için buradayım.
Thomas Zarek is not going to be my vice-president.
Thomas Zarek benim baskan yardimcim olamayacak.
You can tell the President, and please use these exact words, he's not my boss, and he's certainly not turning this into a war.
Başkan'a şöyle söyleyebilirsin ve lütfen tam olarak şu kelimeleri kullan : Benim patronum değil ve bunu kesinlikle bir savaşa dönüştürmesin.
There's a time when the operation of the machine becomes so odious... I shall not seek and I will not accept the nomination of my party for another term as your president.
Öyle bir zaman ki ülkenin işleyişi öyle bir iğrenç hal aldı ki, bir daha asla, başkanınız olarak partim ile birlikte adaylığımı koymayacağım.
I had my doubts, but I know You're not the president.
Şüphelenmiştim ama senin patron olmadığına artık eminim.
The president's not taking my calls.
Evet, biliyorum. Başkan'ı aramayı denedim. Aramalarıma cevap vermiyor.
Madam President, in my opinion, people vote their hopes, not their fears.
Bayan Başka, benim fikrime göre, insanlar umutlarına oy veriyor, korkularına değil.
It's not likely the President of Pakistan is a Christian, but I'm gonna do this for you, Joanne,'cause you saved my ass once with the pro-lifers and I owe you my seat in Congress and because you look very good naked.
Bildiğim kadarıyla Pakistan Devlet Başkanı Hıristiyan değil ama senin için bunu yapacağım, Joanne çünkü kürtaj karşıtlarıyla başım derde girdiğinde kıçımı kurtardın Meclis'teki koltuğumu da sana borçluyum ve çıplakken çok güzel görünüyorsun.
Like I told the president, it's not my call.
Dediğim gibi, Başkan'ın kararı, benim değil.
I can't believe that gary is making me do an entire weekend of hero-worshipping puff pieces on my mean boyfriend who I'm having a fight with who I'm not supposed to be having a fight with because he's running for president, like that's some big deal or something.
Gary'nin tüm hafta sonumu kavga etmekte... olduğum ama sanki çok matah bir şeymiş gibi... başkanlık için yarıştığından aslında... kavga etmemem gereken huysuz erkek arkadaşıma... kahramana tapar gibi yapılmış... balonlarla uğraştırdığına inanamıyorum.
Not my house, Mr. President.
Benim evimin değil, Sayın Başkan.
Not my house, Mr. President.
Benim değil Sayın Başkan.
Do you know that I spent half my days trying to convince the Vice-President that intelligence comes from human beings and not satellites?
Günümün yarısını Başkan Yardımcısına istihbaratın uydulardan değil de insanlardan geldiğini anlatmak için geçiriyorum desem?
And Vice President Ford, I mean, let's not forget he had the most to gain personally from my stepping down he was still absolutely convinced that we were gonna win the impeachment vote and comfortably.
Ve unutulmaması gereken bir şey de şu ; Vekil Başkan Ford, istifam dolayısıyla kişisel kazanımlar elde etmek için elinden geleni yaptı ; çünkü halen itham oylarının bizi zafere götüreceğinden emindi. John, müdahale etmeliyiz.
Not that I particularly care, but since I haven't been arrested recently or beaten up, can I... Can I surmise that the president has not been apprised of my pirate broadcasts?
Pek de umurumda değil ama, tutuklanmadığıma ve dayak yemediğime göre, acaba başkanın korsan yayınımdan haberi olmadığını varsayabilir miyim?
Madame president, I implore you, do not abandon my country.
Başkan Hanım, size yalvarıyorum, ülkemi yalnız bırakmayın.
Madame President, my chief concern is for Sangala, not myself.
Başkan Hanım. Benim asıl endişem Sangala. Şahsım değil.
I'm appointing you president of the council and Lord Great Master so in my absence, all will be answerable to you not Cromwell.
Seni Danışma Kurulu Başkanlığına ve Büyük Efendilerin Efendiliğine atıyorum. Bu nedenle, yokluğumda her şey sana bildirilecek. Cromwell'e değil.
My friend is not used to doing business this way. Please tell president lee we - -
Arkadaşım daha önce bu şekilde iş yapmadı Başkan Lee'ye söyleyin, lütfen...
i was so fed up with our president's hypocrisies- - me not being allowed to sell my book. i wanted to live in a place where my values were still upheld.
Başkanın riyakarlığından ve kitaplarımı satamamamdan öyle usanmıştım ki gidip kendi değer yargılarıma uyan bir yerde yaşamak istedim.
Mr. President, my name is Khan and I'm not a terrorist.
Sayın Başkan benim adım Khan ve ben bir terörist değilim desene.
Mr. President, my name is Khan and I'm not a terrorist.
Sayın Başkan, adım Khan ve ben bir terörist değilim.
Not my mother, not Marianne, and not even the school board or the president of the Americas!
Ne annem, ne Marianne, ne de okul yönetimi Amerika başkanları bile!
Cate, come on. Hey, how are you? Please, I know, I should've mentioned the whole "pregnant class president" chapter of my life before the "not flossing" part, but, you know.
Biliyorum, hayatımın "hamile sınıf başkanı" kısmını "dişimi iple temizlememe" kısmından önce anlatmam gerekirdi ama bilirsin işte.
not my type 47
not my problem 145
not my baby 22
not my business 24
not my call 19
not my fault 59
not my mom 17
not my mother 26
not my job 19
not my family 17
not my problem 145
not my baby 22
not my business 24
not my call 19
not my fault 59
not my mom 17
not my mother 26
not my job 19
not my family 17
not myself 23
not my department 16
not my style 36
not my son 36
not my dad 20
not my father 21
not my thing 33
not my idea 19
my president 18
president 3404
not my department 16
not my style 36
not my son 36
not my dad 20
not my father 21
not my thing 33
not my idea 19
my president 18
president 3404
presidential 18
presidents 25
president kim 19
president of the united states 24
not me 3274
not mine 939
not mom 20
not much 1269
not men 17
not money 32
presidents 25
president kim 19
president of the united states 24
not me 3274
not mine 939
not mom 20
not much 1269
not men 17
not money 32
not more 51
not married 43
not mad 22
not many 102
not much else 17
not much time 18
not moving 47
not much longer 28
not married 43
not mad 22
not many 102
not much else 17
not much time 18
not moving 47
not much longer 28