Not my problem translate Turkish
1,261 parallel translation
IT'S NOT MY PROBLEM.
Bu benim sorunum değil.
IT'S NOT MY PROBLEM.
- Bu benim sorunum değil. - Annem haklı.
But, here's the problem, Newbie, it's not my problem.
Ama işte sorun da bu çaylak. Bu benim sorunum hiç değil.
I don't know, what do you say start her on 20 CCs of "it's not my problem anymore?"
Bilmiyorum, neden ona "artık benim problemim değil" den 20 CC vererek başlamıyorsun?
That is not my problem!
Benim sorunum değil!
Besides, it's really not my problem.
Hem benim sorunum değil.
It's not my problem.
Bu benim sorunum değil.
So I don't know how Gus was ever gonna pay him back... - but that's not my problem. Is it?
Gus hiç ödeyecek mi bilmiyorum ama bu benim sorunum değil, değil mi?
THAT'S NOT MY PROBLEM.
Eugene, gittiğinde herif ölmüştü.
Well that's not my problem!
Beni ilgilendirmez. Bu inanılmaz.
But alas, not my problem.
Ama ne yazık ki benim sorunum değil.
It's not my problem.
bu benim sorunum değil.
That's not my problem.
Benim sorunum değil.
Oh, no. Ben's issues are not my problem.
Oh hayır, Ben'in davranışları benim problemim değil.
- That's not my problem.
- Bu benim sorunum değil.
- That's not my problem.
- Bu benim problemim değil.
- It's not my problem.
Sızıntıyı bulamadık gitti.
Probably with Reis too, but that's not my problem.
Muhtemelen Reis de geçiyor, fakat bu benim sorunum değil.
That's not my problem.
Bu benim sorunum değil.
That's not my problem, comrade.
Bu benim sorunum değil, yoldaş.
It's not my problem if they don't pay you as agreed.
Anlaştığınız ücreti ödememeleri benim problemim değil.
I'm sorry. This is not my problem anymore.
Üzgünüm, bu artık benim sorunum değil.
Don't tell me it's not my problem!
Bana bunu söyleme.
- It's not my problem.
- Benim problemim değil.
But it's not my problem... that you're not good enough to get hired anywhere in the entire state.
Ama bütün eyalette başka bir yerde çalışacak kadar iyi olmaman benim sorunum değil.
That's not my problem.
Bu benim sorunum değil.
Not my problem.
Benim sorunum değil.
Their- - their home lives and their love lives and their social lives are not my problem.
Ev, aşk ve soysal yaşamları benim problemim değil.
It's not my business. Not my problem.
Beni ilgilendirmez.
That's N. M. P. Not my problem.
Bu bir B.S.D. durumu. Benim sorunum değil.
Commander Dornan... he's... he's not my problem anymore.
Komutan Dornan artık benim sorunum değil.
- It's not my problem.
- Bu benim sorunum değil.
- Not my problem.
Benim sorunum değil.
Ok, this is not my problem, you have no right to be here.
Peki. Bu benim sorunum değil. Burada olmaya hakkın yok.
This is my problem, not yours.
Bu benim problemim, senin değil.
Basically, it's - not wishing to beat about the bush - it's a problem with... with my...
Lafı dolandırmak istemiyorum sorunum... Konu şu ki... Şeyimde...
Not a problem. I've cleverly arranged to meet my parents... Right there at the same museum at 10.
Annemlerle müzede saat 10'da buluşmak gibi dahice bir plan yaptım.
Well, that's my problem, not yours, isn't it?
Sanki onu görebiliyorsunuz! Nereden bildiniz?
My sleep is not much problem, but my stomach is still American time.
Uykuda fazla sorun olmadı ama midem hala Amerikan saatindeydi.
Not my problem.
Benim derdim değil.
my problem is, David. do not.
- Bu beni ilgilendirir
The problem is I've been lying to my wife... and I'm not very good at it.
Tek sorun arıma yalan söylemem.
Let me tell you something. You need not worry about your cousin... because your cousin is my problem.
Sana bir şey söyleyeyim, kuzenin için endişelenme.
My life's been a big nosedive since, but it's not a problem.
.. o zamandan beri kendimi toparlayamadım ama mesele değil.
It's not my problem.
Bu, benim sorunum değil.
That's not... my problem.
Bu durum beni ilgilendirmez.
And if you come along, that will be seven, which would be good for me because I have a problem with odd numbers, and it's good therapy for me to have to fight it, not that I really want to, but... so, anyway, my phone number's on the back of the card
Ve eğer sen de gelirsen yedi olacağız.. ki bu benim için iyi olur. çünkü tek sayılarla ilgili problemim var.
Not mine. Well, maybe it wouldn't be my problem if you did what I asked for once in your life... - and you gave Kitty what I asked you to!
Belki bu benim de sorunum olmazdı eğer şu lanet olası hayatında bir kez olsun istediğimi yapıp da Kitty'e istediğini verseydin!
When you have my money to bail you out, taking risks is not a problem, is it?
Seni kurtarmak için benim param olunca risk almak pek zor değil, değil mi?
Dating was not exactly my problem in the Corps, Dinozzo.
Birlik içinde, buluşma tam anlamıyla benim sorunum değil Dinozzo.
And from now on, if you have a problem with me, you come see me in private, not in front of my boys!
Bundan sonra benimle bir sorunun olursa, beni yalnız görmeye gel. Çocuklarımın önünde konuşma.
not my type 47
not my baby 22
not my business 24
not my president 35
not my call 19
not my fault 59
not my mom 17
not my mother 26
not my job 19
not my family 17
not my baby 22
not my business 24
not my president 35
not my call 19
not my fault 59
not my mom 17
not my mother 26
not my job 19
not my family 17
not myself 23
not my department 16
not my style 36
not my dad 20
not my son 36
not my father 21
not my thing 33
not my idea 19
my problem 62
my problem is 27
not my department 16
not my style 36
not my dad 20
not my son 36
not my father 21
not my thing 33
not my idea 19
my problem 62
my problem is 27
problem 450
problems 192
problem solved 277
problem is 299
problem was 25
not me 3274
not mine 939
not mom 20
not much 1269
not men 17
problems 192
problem solved 277
problem is 299
problem was 25
not me 3274
not mine 939
not mom 20
not much 1269
not men 17
not money 32
not more 51
not married 43
not mad 22
not many 102
not much else 17
not much time 18
not moving 47
not much longer 28
not more 51
not married 43
not mad 22
not many 102
not much else 17
not much time 18
not moving 47
not much longer 28