English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ O ] / Of the

Of the translate Turkish

1,367,307 parallel translation
There is no one with that name is one of the coolest things to say.
"Burada o isime kimse yok." Söylenebilecek en havalı şey.
I'm gonna tell the rest of the team.
Ekibin kalanına söyleyeceğim.
So you could convince me of the error of my ways?
Yaptığım hataları.. gösteresin diyemi?
You may be able to hide from your friends or from the rest of the world, but I know who you really are.
arkadaşlarından yada dünyanın.. geri kalanından saklayabilirsin, ama ben senin kim olduğunu biliyorum.
In order to regain control of the plane,
uçağın kontrolünü yeniden kazanmak için..
You know, you know, this-this reminds me of the time that I was in American Samoa over spring break, and that's real...
bu bana şeyi hatırlattı.. bahar tatili için american samoa ya gitmiştim.. ve gerçekten..
Comparing them to the structure of these hybrid traces,
onları bu melez izlerinin yapısına kıyaslarsak..
It flows from the emotion centers of the brain.
beynin duygu merkezinden akıyor.
Please don't tell me Logan is the voice of the A.I.
lütfen bana A.I nin sesinin logan olmadığını söyle
If you take her out of the tank now, the baby may die.
onu tanktan şimdi çıkarırsan bebek ölebilir.
May I suggest using one of the auxiliary generators?
destek jeneratörlerinden birini kullanmamızı önerebilirmiyim?
And those eggs are the source of the spores. Most likely emitted as some kind of a natural self-defense mechanism.
bu yumurtalarda sporların kaynağı bir şey doğal meşrumüdafaa..
I would just stare out at the beauty of the seasons changing.
Öylece gözlerimi dikip mevsimlerin değişiminin cemalini izlerdim.
Fear the call of the phantom pipes of Lagavulin!
Korkun Lagavulin'in efsunlu gaydasından!
Do you... have something against leaders of the society?
Toplumun liderlerine karşı bir garezin mi var?
What was the motive of the crime?
Suçun sebebi neydi?
YES IN THE SENSE OF YES AND NO IN THE SENSE OF NO.
EVET EVET ANLAMINDA HAYIR HAYIR ANLAMINDA.
Yes, but there is also the problem of feeling overly protected by life.
Evet. Ama aynı zamanda bir sorun var. Yaşam tarafından fazla korunuyor gibi hissetmek.
A feeling that drives souls towards what seems beautiful, true and fair to them, constituting the object of our affection.
Ruhları ilgi duydukları güzel doğru ve adil görünen şeylere çeken duygu.
I still haven't had the experience of being desired by a man in a way that is similar, or in a way... mixed with how he would desire a woman.
Hala bir erkek tarafından benzer biçimde ya da bir erkeğin bir kadını arzuladığı biçimde arzulanmayı tecrübe etmedim.
I am not sure if I fell in love and wanted a relationship, or if the idea of having one...
Aşık oldum ve bir ilişki mi istedim yoksa nedeni bir ilişkim olması fikri miydi emin değilim.
THROUGH THE SEVEN SEAS OF LOVE!
AŞKIN YEDİ DENİZİ BOYUNCA!
I mean, being physically in the world requires a certain amount of security from us, right?
Yani fiziksel olarak dünyada olmak belli miktarda güvenlik gerektiriyor değil mi?
In an attempt to return the planet to the animals, a secretive group called the Shepherds released a gas that sterilized all of humanity.
ama korkunç bir bedeli oldu gezegeni hayvanlara iade etme çabasıyla.. shepherdlar adında bir grup.. insanlığı kısırlarştıran bir gaz saldı
And then, lab-made creatures called "hybrids" devastated the West Coast, so a massive barrier was constructed to protect the rest of North America.
Sonrada melezler adındaki laboratuar üretimi yaratıklar batı yakasını harap ettiler kuzey amerikayı korumak için..
A wall to contain the hybrids that extends the length of North America.
kuzey amerika uzunluğunda bir duvar yapılamayacağını söylediler..
We're the world's final defense against the hybrid threat, keeping track of any and all hybrid activity across the globe.
Biz melez tehdidine karşı son savunmayız. dünya çapında tüm melez aktivitelerinin.. izini sürüyoruz.
Uh, hey, listen, don't say anything to anybody about my condition. It's gonna open up a can of worms. Well, like I always said, honesty is the best policy.
dinle, kimseye durumum hakkında birşey söyleme karmaşık sorunlar oluşturmasın her zaman söylediğim gibi..
Well, none of this matters if we can't keep the plane in the air.
uçağı havada tutamazsak hiçbirinin önemi olmaz.
I've spent the last ten years creating new species of hybrids and spreading them across the globe.
son on yılımı.. yeni melez türler yaratarak.. ve onları dünyaya yayarak geçirdim.
It's the emergency A.I. system. Back when we were together, we thought it would be funny to have him be the voice of it.
bu acil durum A.I sistemi eskiden beraberken onun sesinin olmasının komik olacağını... düşünmüştük. onu uzun zaman önce devre dışı bırakmıştım..
Cut the cable directly in front of you.
hemen önünüzdeki kabloyu kesin.
I know the risks, but we're out of time.
risklerin farkındayım ama zamanımız tükeniyor.
I've used it to make him do all sorts of things over the years.
ona yıllarca birsürü şey yaptırdım.
One that can be activated or deactivated with the flick of a switch...
tek bir tuşla açılıp kapanabilen.. bir tane anahtar..
All of our plans for the hybrids are finally coming to pass.
melezlerimiz için yaptığımız tüm planlarımız meyvesini vermek üzere..
After we determined that the hybrid spores were the cause of death, we scanned the area surrounding where the hikers have died.
ölüm sebebinin melez sporları olduğunu anladıktan sonra.. yürüyüşcülerin öldüğü bölgeyi taramadan geçirdik.
Till we analyzed the wind patterns in the Black Forest around their time of death.
taa ki ölüm zamanlarındaki black forrestta esen rüzgarların.. yönlerine bakana kadar..
From there, we traced the spores to their point of origin.
oradan itibaren sporların kaynaklarına kadar izlerini sürdük..
Here. About seven miles southwest of our victims. The spores rode the wind, like the seeds of a dandelion.
burası. kurbanların yedi mil güneybatısı sporlar tıpkı karahindiba tohumu gibi rüzgarda savrulmuş... kesinlikle.
- If those eggs hatch, this facility, the barrier... None of it's gonna matter.
- eğer o yumurtalar çatlarsa, bu tesisinde bariyerinde... hiç bir anlamı kalmaz.
The fall leaves brought a bounty of color.
Sonbahar yaprakları renkli armağanlar lütfederdi.
You are now hearing the voice of Aku!
Şu an Aku'nun sesini dinlemektesiniz.
I, Aku, the shapeshifting master of darkness, unleashed an unspeakable evil.
Karanlığın şekil değiştiren efendisi serbest bırakılmış korkunç bir şeytandım.
- Isn't it a reporter's duty to convey the truth by standing on the side of justice?
- Acaba muhabirin görevi adaletin tarafında olarak doğruyu bildirmek değil midir?
What about the people that got hurt because of you?
Senin yüzünden incinen insanlar ne olacak?
A lucid dream is a dream during which the dreamer is aware of dreaming.
BERRAK RÜYA, RÜYA GÖREN KİŞİNİN O SIRADA BUNUN BİLİNCİNDE OLDUĞU RÜYADIR.
I'm sorry, but the probability of him waking up is near zero.
Üzgünüm ama uyanma ihtimali sıfıra yakın.
The owner of Hanbit Corp?
Hanbit Şirketlerinin sahibini mi?
He's getting treated from the shock of it.
Onun şoku için tedavi görüyor.
Think of a door at the end of a long, empty tunnel.
Uzun ve boş bir tünelin sonunda bir kapı düşün.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]