Of those translate Turkish
52,129 parallel translation
I married one of those hotheads.
O deli fişeklerden biriyle evlendim.
Oh, and do you have any of those, um, how do you call'em?
Bir de şu şeylerden var mı... Neydi adı?
And yet, you've never come into my office and shared any of those thoughts.
Ama hiç odama gelip düşüncelerini paylaşmıyorsun.
I need the addresses of those, urgently.
Acilen adreslerine ihtiyacım var.
I don't know what some of those words mean.
Bazı kelimeleri anlamadım.
Maybe she was one of those person that just love to put people in a basement and leave them forever.
Belki insanları bodrumuna kilitleyip sonsuza kadar orada bırakan biriydi.
I got a ton of those things laying around.
Bunlardan bir ton var bende.
Are you gonna be one of those guys?
- O adamlardan mı olacaksın sen de?
I think I already know the answer to both of those.
Sanırım bunların cevabını zaten biliyorum.
I remembered he told me his buddy is an engineer at one of those storage companies, so I think he went over to make sure it was all being done properly, but I can find him and make sure it's going okay.
Herhalde her şey yolunda mı diye kontrol etmek için oraya gitti. Truman'ın yanına gidip duruma bakabilirim.
You're gonna be one of those high school couples that gets married after college, and they have kids, and it's so cute.
Üniversiteden sonra evlenen ve çocukları olan şu liseli çiftler gibi olacaksınız ve bu çok tatlı.
And the people who weren't infected became so terrified of those who were, they started shooting the infected on sight.
Virüs bulaşmamış insanlar onlardan korktu ve gördükleri yerde vurmaya başladılar.
He's turned conspiracy theorist, one of those "9 / 11 was an inside job" crackpots.
Komplo teorisyenliği değiştirdi, bir tanesi "11 Eylül içeriden destekliydi" idi.
Now some of those vampires... They're gonna be well-behaved.
Bu vampirlerden bazıları uslu duracak.
- Be like one of those guys who has to be lifted out of his bed with a crane?
- Yatağından vinçle kaldırılması gereken adamlardan birine dönüşeceğimden mi?
Any of those things are processed meats, and those are pretty much the worst of the worst with a direct link to colon cancer.
Bunların her biri işlenmiş ettir ve bir kolon kanseri için son derece, doğrudan bağlantılıdır.
And another medicine to help take care of side effects from some of those medicines.
Ayrıca, o ilaçlardan bazılarının yan etkilerini gidermek için de ilaç kullanıyorum.
You can actually take human cancer cells, put them in a petri dish, and you can drip the blood of those eating vegan, get about 72 % suppression in human prostate cancer cell growth in vitro, they wanted to try this again with women and breast cancer, so they said, "Let's see what a plant-based diet can do."
Aslında insan kanser hücrelerini alıp bir petri kabına koyup, içine vegan beslenenlerin kanından damlatabilirsiniz, in vitrodaki prostat kanseri hücresi büyümesinde yüzde 72 oranında yok edebilir, bunu kadınlardaki göğüs kanseri üzerinde tekrar denemek istediler, ve "Bakalım bitki temelli beslenme ne yapacak?" dediler.
An Ironman is a 2.4 mile swim followed by a 112 mile bike and then running a marathon 26.2 miles after that, so we did five of those in a row on five different islands in a little under a week.
Ironman, 3.8 km yüzme ve peşi sıra 180 km bisiklet 3.8 KM YÜZME 180 KM BİSİKLET ve 42 km maraton koşusu. 42 KM KOŞU Bunları arka arkasına beş kez bir haftadan kısa bir sürede beş farklı adada yaptık.
One of those motion sensor devices you hang on trees, takes intermittent photos of prey.
Ağaçlara asılan hareket sensörlü araçlardan biri, avın aralıklarla fotoğrafını çekiyor.
One of those hits us now,
Eğer bunlardan biri bize vurursa...
I find this to be one of those. I'm granting the subpoena.
Ben bunu onlardan biri olarak görüyorum.
Chances are Atwood doctored some of those, too.
Atwood bunlarda da oynama yapmış olabilir.
The presence of those two factors led me to conclude that Mr. Gibbins'cause of death was asphyxiation by smoke inhalation.
Bu iki faktörün mevcudiyeti bana Bay Gibbins'in ölüm nedeninin duman zehirlenmesi olduğunu düşündürdü.
I mean, he's one of those myths you hear about in the system.
Sistemde duyduğun efsanelerden biri.
None of those.
Hiçbiri.
You one of those demos?
O prototiplerden biri misin?
We're gonna see every one of those psychos behind bars.
Bu psikopatların hepsini hapse tıkacağız.
- and follow. - Hey, you're not gonna freak out on me if a couple of those psychos end up in my engine on the way out, are you?
- Olur da o psikopatların birkaç tanesi motoruma girerse yine çıldırmazsın değil mi?
Anyone who drank the water turned into one of those things.
O suyu içen herkes onlardan birine dönüştü.
In the event of a major catastrophe, a nuclear war, terrorism, natural disaster, those things, we all get sequestered.
Herhangi bir büyük felaket, nükleer savaş terörizm, doğal afet ya da bu tarz durumlar için. Hepimizin tecrit edilmesi için.
I remember when I saw my first picture of Earth. And I asked my father where all those... all those lines were.
Dünyanın fotoğrafını ilk gördüğümde babama haritanın üzerindeki çizgiler nerede diye sormuşum.
Those are definitely not friends of mine.
Bunlar kesinlikle dostlarım değil.
Stop it, Blaine, or I'll crack open your skull and feast on those brains of yours, see what it feels like to be that freaking devious.
Kes şunu Blaine, yoksa kafanı açar beyninle ziyafet çeker hilekar olmanın nasıl olduğunu görürüm.
Gather around patriots, truth-seekers and those who believe - we need to reset the tree of Liberty.
Vatanseverler, hak arayanlar ve özgürlük ağacının yenilenmesi gerektiğine inananlar, toplanın.
They were in these tubes, kind of like those...
Tüplerin içindeydiler, adeta...
Those folks back there, they had plenty of life.
Şu arkadaki ahali yeterince yaşadı.
All the data is that those 70 % of deaths and morbidity are largely lifestyle related and preventable.
Tüm bu bilgiler ölümlerin ve hastalıkların yüzde 70'inin büyük oranda yaşam tarzına bağlı ve önlenebilir olduğunu gösteriyor.
And guess where that blood vessel dementia comes from, those little tiny arteries are clogging up from that steady stream of bad cholesterol, et cetera.
Tahmin edin bu damar kaynaklı bunama neden ileri geliyor. O küçük atar damarlar sürekli kötü kolesterole maruz kalmaktan ötürü tıkanıyorlar, vesaire.
Dairy products increases your risk for various forms of cancer, especially those related to your hormones.
Süt ürünleri çeşitli kanser türleri, özellikle hormonal olanlar için riski artırıyor.
If you've seen those ads for the Pizza Hut pizza, the stuffed crust or a pound of cheese.
Pizza Hut pizzaları, ekmek kenarı ya da bir kalıp peynir için bu reklamları görürseniz,
The best thing that you can do to make sure that you empty all those bullets out of the chamber and not taking a risk with your health is to get the animal products out of your diet and eat healthy foods.
Her şey diyet değildir ama önemli kısmı da odur. Yapabileceğiniz en iyi şey haznedeki tüm mermileri boşaltmak, sağlığınızla risk almamak, hayvan ürünlerini diyetinizden çıkarmak ve sağlıklı yemektir.
You can eliminate a lot of your expenses on your grocery bill by not buying meat and dairy because those things are expensive.
Et ya da hayvan ürünleri almayarak mutfak giderlerinizin önemli bir kısmını yapmayabilirsiniz.
- Six of'em left. - Maybe you'll get those back.
Altı tanesi gitti, belki onları geri alırsın.
Sheba, you get me those plane tickets, and I'll pay for every single one of these kids to get out of this country.
Sheba, bana o uçak biletlerini ayarla ben de bu ülkedeki her çocuğun bilet parasını vereyim.
Those men, they have the blood of thousands, thousands on their hands.
O adamların elinde binlerce insanın kanı var.
I'm a man, just like you, trying to get out of this madness, but we're not gonna get out through those gates.
Ben de tıpkı senin gibi, bu çılgınlıktan kurtulmak isteyen bir adamım ama o kapılardan geçemeyiz.
Those flights you got coming out of Europe...
Avrupa'dan gelen uçakların var ya...
Or for those of us who know him, Michael Scofield.
Ya da bizim için, Michael Scofield.
Heart was but a fledgling tech company, a tiny operation with big dreams, and those dreams were realized by the appearance of The Scar.
Heart, büyük hayalleri olan küçük bir iş ağına sahip yeni bir teknoloji şirketiydi. Bu hayaller Yarığın oluşması ile gerçeğe dönüştü.
Some of my friends don't even use those.
Bazı arkadaşların kullanmıyor bile bundan.
those eyes 49
those 395
those are nice 21
those were good times 17
those are beautiful 26
those are 90
those lips 16
those were the days 74
those two 110
those girls 42
those 395
those are nice 21
those were good times 17
those are beautiful 26
those are 90
those lips 16
those were the days 74
those two 110
those girls 42
those days are gone 24
those are mine 77
those guys 111
those are my friends 16
those aren't mine 30
those people 102
those days are over 45
those men 39
those bastards 72
those poor people 16
those are mine 77
those guys 111
those are my friends 16
those aren't mine 30
those people 102
those days are over 45
those men 39
those bastards 72
those poor people 16