English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ O ] / One or two

One or two translate Turkish

2,628 parallel translation
Beach house in L.A., penthouse in New York, maybe one or two movies a year.
Los Angeles'te Sahil evi. New York'ta dubleks belki bir veya 2 iki film bir yıl içerisinde.
Now... Before I go just handing them over, I do have one or two conditions.
Şimdi onları size vermeden önce bir iki şartım olacak.
I did have one or two questions.
Bir iki sorum vardı.
Now, all you need to do is answer one or two questions, and we can wrap this up.
Şimdi, Yapman gereken tek şey, sorularıma cevap vermen....... ve bunu temiz ve hızlı bir şekilde sonlandırabiriz.
Yeah. I mean, I can take that statement in one or two ways.
Bu lafını iki şekilde yorumlayabilirim.
- There are one or two, like.
- Bir kaç tane.
Devlin, I think I spoke about you with my wife in the bathroom one or two times, right?
Devlin, eşimle banyoda senden birkaç kere bahsetmiştik, değil mi?
But if we're to consider it there are one or two mistakes which will have to be dealt with.
Fakat yıllığa dahil edeceksek eğer düzeltilmesi gereken birkaç nokta var.
Now, the real reason I invited you here this evening was to ask if you'd be prepared to take on one or two of my patients.
Sizi bu akşam buraya davet etmemin asıl sebebi bir iki hastamı devralıp alamayacağınızı sormaktı.
- If they send fifty planes, maybe they'll find us. But they won't send fifty planes, because it won't matter, because... we won't have time to wait for the one or two that they will send.
- Elli uçak yollarlarsa belki bizi bulurlar ama elli uçak yollamazlar çünkü faydası olmaz.
so many fundamentalists attacked on such religion edifices... kumbakonam, arakkonam, madurai, somnath, varanasi, oragallu, mahabalipuram, puri, hampi, lepakshi, not just one or two but so many temples from kashmir to kanyakumari,
Bu tapınaklara birçok köktendinci saldırıda bulundu. Kumbakonam, Arakkonam, Madurai, Somnath, Varanasi, Oragallu, Mahabalipuram, Puri, Hampi, Lepakshi, bir ya da iki değil, bir yığın tapınağı, Kashmir'den Kanyakumari'ye, birçok yeri yıktılar.
Sure, but we've met one or two, right?
Elbette ama daha önce öyleleri ile tanıştık değil mi? Belki.
I mean, it's one thing to let the call ring through to voice mail, but it's another, when you make a point of cutting the call off after one or two rings.
Yani, çalarken açmayıp sesli mesaja yönlenene kadar beklemek başka, bir-iki kez çaldıktan sonra reddetmek başka bir şey. O şekilde arayan bunu farkeder.
I won't say that all senior citizens who can't master technology should be publicly flogged, but if we made an example of one or two, it might give the others incentive to try harder.
Bence teknolojiyi iyi öğrenememiş yaşlı insanlar herkesin içinde itilip kakılmamalı ama bu şekilde birkaç kötü örnek gösterirsek insanları daha çok çalışmaya özendirebiliriz.
One or two.
Bir veya iki.
And what we could really use to give this thing some real weight is one or two tracks from you-
Albüme sağlam bir ağırlık eklemek için senden bir-iki şarkı istiyoruz.
Bad guys, all of them. And if there are one or two exceptions
Bir çok kişi.. ve bir çok yanlış anlama oldu
Or maybe one or two here?
Veya şu ikisinden birini kesmemi ister misin?
Sometimes you need to wait one or two months to have two or three good-weather days.
Bazen 1-2 günlük güzel havayı yakalamak için 1 ya da 2 ay beklemek gerekiyor.
Might have held one or two myself.
Birkaç kez ben de yaptım.
One or two guys west of the Rockies who do this work.
Rockies'in batisinda bu tür isleri yapan birkaç adam var.
Not yet. But I could think of one or two things I'd like to tell her when I do find her.
Daha değil ama onu bulunca bir-iki şeyden bahsedeceğim.
John, it is necessary to address one or two shortcomings in... ahem! ... the physical side of marriage.
John, yeri gelmişken evliliğin bedensel tarafı hakkındada bir iki şey söylemek gerekiyor.
One or two.
Bir ya da iki.
Hear me clearly on this that you do this now and move one or two, or we're going to be shutting down five, six, maybe seven later.
Beni çok dikkatli dinle. Eğer bu halde 1 - 2 konsere çıkarsan sonra 5 - 6 - 7 tanesini iptal edeceksin
Do you want to cancel seven shows or move one or two now?
7 konser iptal etmek ister misin? Şimdi 2 tanesine çıkmayı ver.
But we think there will be at least one or two Stargates in nearby star systems.
Ama biz orada olacağını düşünüyorum en az bir veya iki Stargates Yakın yıldız sistemlerinde.
- Okay, one hand or two?
- Tamam, tek elle mi, iki elle mi?
- One whore or two, who cares?
- Orospu sonuçta, ha bir ha iki?
Yeah, just like I believe you went to Cuba last summer, or that Nigerian terrorist training camp you visited two christmases ago, or the time Bill Gates called you to ask your opinion on one of his products. Of course, I believe you.
Evet, tıpkı geçen yaz Küba'ya gittiğine inandığım gibi ya da iki Noel önce ziyaret ettiğin şu Nijerya'daki terörist eğitim kampı ya da Bill Gates'in seni arayıp ürettikleri bir ürün için senin fikrini sorduğu zaman olduğu gibi.
So, the way I read it, you're either two men short in one room, or you're one man short in each room.
yani, bir şekilde bende okudum ya odadaki iki eksik adamsın yada her odadaki eksik adamsın.
- One lump or two?
- Tek şeker mi, çift şeker mi?
One olive or two?
Tek zeytin mi çift zeytin mi?
You may be down to one and a half or two, and they can't protect you.
Bir buçuk ya da ikiye inersiniz. Ve bu sizi koruyamaz.
I know what it's like to be out there. And with all due respect, I could teach some of your guys one thing or two.
Orada olmanın neye benzediğini biliyorum ve kusura bakmayın ama adamlarınızdan bazılarına bir-iki şey öğretebilirim.
- One night or two.
- Bir ya da iki gece.
I manage one week or two to stay clean.
Bir ya da iki hafta temiz kalmaya çalışıyorum.
I manage one week or two to stay clean.
Ben bir ya da iki hafta temiz kalmayı becerebiliyorum.
Sooner or later one of two things has to happen.
Er yada geç iki şeyden biri olmak zorunda.
A sale or something? A little two-for-one?
İki alana bir bedava satışı falan mı vardı?
Marriage should be between one man and one woman ; not two boys, not a cow and a frog, or a...
Evlilik bir erkek ve bi kadın arasında olmalı iki erkek ya da bir inek, bir kurbağa falan...
On three, or one, two, three, and then go... which is more common?
Üç deyince mi yoksa daha yaygın olan "bir, iki, üç ve sonra" mı?
Do you think your opponent's having two targets instead of one might've saved your behind a time or two?
Rakiplerinizin karşısında bir yerine iki hedef olması kaç kez hayatınızı kurtardı?
One, get rid of Tammy, or two, lobotomy and castration.
Birincisi, Tammy'den kurtulmak. Ya da ikincisi, lobotomi veya hadım edilmek.
So the killer poured the cremains from two different urns into the victim, or it was two sources mixed into one?
Yani katil, kalıntıları iki ayrı vazodan kurbanın ağzına dökmüş ya da iki kaynak tek vazoda karıştırılmış.
I don't know if it's because you're racist or because I intimidate you sexually, but I know it's one of those two.
Irkçı olduğundan mı yoksa cinsel olarak seni sindirdiğimden mi bilmiyorum, ama ikisinden biri olduğunu biliyorum.
The island has one BB which offers the traditional Scottish breakfast of haggis, sausage, chips and beans, or if you're feeling more metropolitan, you can have the continental breakfast, a bread roll, two Weetabix and a Snickers bar.
Adanın bir tane pansiyonu var yahni, sosis, patates kızartması ve bezelyeli geleneksel İskoç kahvaltısı alabilirsiniz, eğer daha metropoliten hissediyorsanız ekmek, mısır gevreği ve Snickers çikolatası içeren Avrupai kahvaltıdan söyleyebilirsiniz.
It means that moment or feeling when two people both want to initiate something but neither wants to be the one to start it.
İki kişinin birşeyi aynı anda başlatmak istediği fakat ikisininde başlatan kişi olmak istemediği bir durumu anlatıyor.
Mr Owen, one way or another, everything I know is going public. So you have two choices.
Bay Owen, bir şekilde, bütün bildiklerim basına gidecek o nedenle iki seçeneğiniz var.
All these giant artists who sell out arenas every two or three years when they go on tour, well, Justin's one of them now.
Biletleri yok satan o dev sanatçılardan. 2-3 yılda turne yapanlardan biri oldu. Justin artık aralarında.
The question that begs to be answered however, is, Will they unite for just one day? Or will all hell break loose and split this family in two
Bir günlüğüne dargınlığı, unutacaklar mı yoksa ortalığı cehenneme çevirip aileyi Maryland mavi yengeci gibi ikiye mi bölecekler?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]