Two men translate Turkish
4,876 parallel translation
This needling, you think morphine-mania joins the two men?
Bu iğne izleri, sence de onlar bağımlı mı?
I feel without care in this life and yet am made claim on by two men who are entire strangers to me.
Bana hayatım boyunca yabancı olmuş iki kişi babam olduğunu iddia ediyor ve ben umursamıyorum.
Two men- - one unknown, the other one, our victim, Carl Abrams.
İki adam - bir bilinmeyen, diğeri, kurbanımız, Carl Abrams.
We have already got two men inside.
İçeride zaten 2 adamımız var.
According to federal authorities, a neighbor witnessed two men in an alley behind Walker's house get into their cars and drive away.
Federal yetkililere göre bir komşu Walker'ın evinin arkasındaki dar yolda iki kişinin arabaya binip uzaklaştığına tanık olmuş.
Two men?
İki kişi mi?
Two men.
İki kişi demek.
Send up two men at midnight.
Gece yarısı iki adam gönder.
The two men were working for the South African mercenary in Angola.
İkisi, Angola'da Güney Afrika'nın paralı askeri olarak çalışıyor.
It seemed the two men were growing less alike every day.
Görünüşe göre iki adam gün geçtikçe birbirlerine daha az benziyorlardı.
- When two men are drawn- -
İki erkek birbirine kavuştuğunda...
One woman and two men, people like to gossip.
Teşekkürler. Bir kadın iki erkekle birlikte insanlar dedikodu edecekler.
Two men came into my house last night and tried to kill me and take my son.
Dün gece iki adam evime gelip, beni öldürmeye ve oğlumu almaya çalıştılar.
How does it work when it is between two men?
İki erkek arasında olunca nasıl oluyor?
Two men saw something on the top of a hill.
İki adam dağın tepesinde bir şey görmüş.
Now I would like to tell these two men to leave, can I do that?
Bu iki adama çıkmalarını söylemek istiyorum söyleyebilir miyim?
Roadside guard hut manned in four-hour shifts by two men with automatic weapons.
Yol kenarındaki koruma kulübesinde 4 saatlik nöbetlerle değişen silahlı iki adam bulunuyor.
Behind you, from the mosque, there's two men, one in a dark shirt and khaki pants, the other in leather jacket.
Arkanda, camiden iki adam geliyor. Biri siyah gömlekli, bej pantolonlu diğeri ise deri ceket giyiyor.
But mostly that debacle of yours was a violation of everything this hospital and university stand for, undertaken, without my knowledge, by the two men I trusted most.
Ama en önemlisi, o korkunç fiyaskon, bu hastane ve üniversitenin savunduğu her şeyi ayaklar altına aldı. Bilgim olmadan, en güvendiğim iki kişi tarafından başlatılmış.
Oh! There are two men that lives here?
" Buradaysa 2 adam yaşıyor.
Looked like two men.
İki kişi gibi gördüm.
You should have given me the two men who killed Viktor.
Viktor'u öldüren iki adamı bana vermen gerekirdi.
Two men.
- İki erkek.
And can you describe these two men?
Peki bu iki erkeği tarif edebilir misiniz?
- Run! - Er, two men...
- İki erkek...
I'm praying to God that they'll catch those two men who killed him.
Onu öldüren iki adamın yakalanması için Tanrı'ya dua ediyorum.
The two men driving the car were with Walker moments before he died, ma'am. OK.
Arabayı Walker ölmeden önce yanında olan iki adam kullanıyordu efendim.
Henry, you know anyone else might be able to identify either of these two men?
Henry, bu iki adamdam birini teşhis edebilecek başka biri var mı?
So, two men, independently of each other, both misunderstood that you wanted to have your wife killed?
Yani, iki adam, birbirinden bağımsız olarak her ikisi de karınızı öldürtme konusunda yanlış mı anladılar?
Two men.
İki adam.
Yeah, two men- - yes, yes.
Evet, iki kişi- - evet, evet.
But I need you to tell me where those two men are positioned.
Ama bana bu iki adamın tam olarak nerede olduklarını söylemelisin.
Two more different men I could not think of.
Düşünebildiğim iki farklı adam daha.
Two and three, both men.
İki ve üç numara, erkek.
Two Chinese men made my lunch.
Benim yemeğimi iki Çinli adam yaptı.
Mrs. Goodwin, I'm so sorry, but your grandson Steven and-and two other young men were victims of an apparent homicide.
Mrs. Goodwin, başınız sağ olsun, ama torununuz Steven ve başka iki erkek bir cinayetin kurbanı oldular.
Three complaints in the past two months from men saying they were drugged and / or robbed.
- Geçen iki ayda üç şikayet var. soyulduklarını ve uyuşturulduklarını söylüyorlar.
Sasha, take two of your best men to solitary.
Sasha, en iyi 2 adamını al.
I've interviewed three men from Shaw's regiment, two political opponents and an adjunct who was dishonorably discharged, and none had a bad word to say.
Shaw'un alayından üç kişiyle, iki politikacı rakibiyle ve ordudan atılmış bir yaveriyle konuştum ve hiçbiri kötü bir söz söylemedi.
I learned in Iraq that the road to respect between me and my men ran two ways.
Irak'ta, benim ve askerlerim arasındaki saygıya giden yolun iki yönlü olduğunu öğrendim.
Two of those men are as dead as doornails.
İki tanesinin zaten miyadı dolmuş.
All right, so HPD ID'd the two guys that shot it out with Kono as Yakuza hit men.
Polis Kono'ya ateş açan iki adamın Yakuza tetikçisi olduklarını belirledi.
Previously on Two and a Half Men...
Two and a Half Men'de daha önce..
Two weeks ago, these men were starving, out of work, straight off the boats in New York.
2 hafta önce bu adamlar New York'a gemiden yeni inmiş, aç biilaç, işsiz güçsüzdü.
Yeah, as of two hours ago, one barrack hut for eight men, commanded by a sergeant.
İki saat öncesinden itibaren bir çavuş tarafından yönetilen koğuş kulübesinde 8 kişi bulunuyor.
We asked Mossad for the two best men in Iran.
Mossad'tan İran'daki en iyi iki adamını istedik.
Got 16 men, four helos, two Black Hawks, two Chinooks.
Ekip ; 16 adam, 4 helo, 2 kara şahin, 2 Chinook'tan oluşuyor.
There will be a car outside the west entrance after the speech. Stationed two men there.
İki adam da seni bekliyor.
♪ Two and a Half Men 11x01 ♪ Nangnangnangnang Original Air Date on September 26, 2013
Doğukan Alpay
Be aware of two wanted men in the Berkshire area,
Berkshire bölgesinde aranan iki adama karşı dikkatli olun.
Two children trapped in grown men's bodies, trying to find their way in this world.
Yetişkin erkeklerin bedenlerine hapsolmuş iki çocuğun şu dünyada yollarını bulmaya çabalamalarının hikayesi.
menopause 29
menny 43
mentally 86
mental illness 17
men in black 19
men like you 25
men or women 16
men laughing 35
men and women 63
meningitis 25
menny 43
mentally 86
mental illness 17
men in black 19
men like you 25
men or women 16
men laughing 35
men and women 63
meningitis 25
men shouting 34
menstruation 26
men and 21
mence 46
two months later 53
two months ago 182
two more 130
two minutes 637
two months 229
two minutes ago 39
menstruation 26
men and 21
mence 46
two months later 53
two months ago 182
two more 130
two minutes 637
two months 229
two minutes ago 39