Two more translate Turkish
7,069 parallel translation
Two more hours, guys.
İki saat daha gençler.
FOLLOWING HER DIVORCE, ELSA WAS MARRIED TWO MORE TIMES
BOŞANMASININ ARDINDAN, ELSA İKİ KEZ DAHA EVLENDİ.
- I need two more men. - What?
- İki adam daha gerek.
Two more, Billy... you just keep doing what you're doing.
İki raunt daha, Billy... Yaptığını yapmaya devam et sen.
Only two more till we go live.
- Başlamamıza sadece iki tane kaldı.
Well, the doctor said two more weeks.
Doktor iki haftası daha var dedi.
Two more losses, and... It's game over.
İki kayıp daha, ve oyun biter.
That's two more than you.
Sizden iki tane daha fazla.
Two more X-wings down.
İki tane daha X-Kanat vuruldu.
- Well, two more is respectable.
- İki tane de hiç yoktan iyidir.
- Give me two more minutes, chef.
- 2 dakika daha, şef.
And all I'm asking for is two more days to sort it out.
Tek istediğim halletmek için iki gün daha.
Could use two more guys like him, eh, Agroni?
Onun gibi iki kişi daha bulabilir miyiz Agroni?
Here's two more.
2 bin daha.
Two more schools in Charbagh.
Charbagh'da iki okul daha.
Two more beers, please.
Lütfen iki bira daha alayım.
And two more that we picked up in San Pedro.
İki de San Pedro'dan aldık.
Apparently, there's two more shadows on the fourth floor so... think I'm gonna go check it out.
Görünüşe göre dördüncü katta iki gölge daha var, yani sanırım bir gidip bakacağım.
Three boys and two more boys.
Üç erkek çocuk ve belki iki tane daha.
Two more meters.
2 metre daha kaldı.
We can't see living here two more years with no sheep and a pile of loans.
Burada iki yıl daha keçi ve kredi olmadan yaşayamayız.
Two more cross sections down on our right will lead through to operations.
Tamam, sağdan iki transeksiyon daha geçtik mi harekât merkezine varacağız. Gidelim.
Germans, Lithuanians and Ukrainians murdered within two days more than 23 thousand Jews...
Almanlar, Litvanyalılar ve Ukraynalılar iki gün içinde 23 bin Yahudi'yi öldürdü.
Towards the end of his life, the rapper received more than two and a half thousand calls a day from well-wishers Member of the group N.W.A, which helped popularize harsh inner-city rap music.
Hayatının son günlerinde hayranlarından günde 2500'den fazla iyi dilek mesajı alıyordu. N.W.A grubunun üyesi, rap müzik sayesinde yoksul mahallelerin sesi olmuştu.
Less than seven, but probably more than two.
Yediden az, muhtemelen ikiden çok.
And she and her two daughters were more than happy to provide Ella with lots and lots of distraction.
O ve iki kızı Ella'nın kederini dağıtmaktan çok ama çok mutlulardı.
I'm excited that the two of us are going to get to spend more time together.
İkimiz birlikte daha çok vakit geçireceğimiz için çok heyecanlıyım.
♪ and I'll give you two ♪ ♪ little moments in the dark ♪ ♪ and I'll give you three, but no more ♪
â ™ ª ikinci kez seni bulacağım â ™ ª â ™ ª Biraz daha karanlığa saplanacağım â ™ ª â ™ ª Üçüncü kez seni bulacağım, ama daha fazlası olmayacak â ™ ª â ™ ª Zeminde karşısına geçince â ™ ª
You should be more alert, I I followed for two blocks.
Dikkatli olman gerekiyor, ikinci bloktan beri seni takıp ediyorum.
I never play with more than two.
Daha önce 2 taneden fazlasıyla hiç oynamadım.
The station can't be more than, what, a two-miles walk, three max.
Bir sonraki durak yürüyerek ne kadar? 3 km, maksimum 5 km.
- Two, three more?
İki, üçten fazla?
But phase two of the development is more or less complete.
İkinci aşama da neredeyse tamamlanmak üzere.
More than 20 expeditions compete to summit Everest in the same two week window.
İki haftalık aralıkta 20'den fazla zirve tırmanışı yapıldı.
You two need to find this guy and you need to stop him before he does any more damage to our family.
İkiniz bu adamı bulmalı ve ailemize daha fazla zarar vermeden durdurmalısınız.
But I'm going to be here for two weeks, so we'll do some more stuff, all right?
Ama iki haftalığına burada olacağım. Daha çok şey yaparız tamam mı?
We're on more of a Two Buck Chuck budget ourselves.
- Biz daha çok Two Buck Chuck içeriz.
I'm gonna take these last two. One more step.
- Son ikisini birlikte çıkacağım.
I came up with two projects that, as I put it, I'd had them in development, couldn't get them quite right, but I know I'd like to work on them more.
İki projeyle gittim. Daha önce söylediğim gibi, gelişme aşamasındayken bıraktığım projelerdi. Bitirememiştim.
In fact, the creature described in the story, walking on two legs, is more of that of a lycan.
Aslında, öyküde tasvir edilen yaratık, iki ayağının üzerinde yürüyorsa, o artık bir kurtun daha ötesinde bir şeydir.
That's 400 percent more than the amount we bought just two decades ago.
Sadece 20 yıl önce satılandan % 400 daha fazla.
I'm sure I could find at least one or two homeboys that'd be more than happy to help me score some dope, but I am not a junkie.
Uyuşturucu bulmama yardım etmek için hevesli birkaç satıcı bulabilirdim. Ama ben keş değilim.
Oh, couple more like that and your leg is going to be two dimensional.
Oh, bu şekilde birkaç dönüş daha ve bacağın iki boyutlu olacaktır.
Perhaps I should press two and one as well and give us more time to get to know each other.
Belki bire ve ikiye de basmalıyım ki birbirimizi tanımak için daha fazla zamanımız olsun.
There's more than enough miles for two adults and a kid to get to Santa Barbara.
Bunun içinde Santa Barbara'ya iki yetişkin ve bir çocuğa yetecekten fazla mil var.
With which two of the glee club's more promising graduates
Kuyruğunu bacaklarına kıstırıp
Guns, tear gas, clubs and fists bring injuries to more than 80 persons and caused the death of two.
Silahlar, göz yaşartıcı gaz, sopalar ve yumruklar 80'den fazla insanın yaralanmasına, iki kişinin ölümüne neden oldu.
Have there ever been two human beings more meant for each other? Oh.
Birbirleri için bu kadar yaratılmış başka insanlar var mıdır?
She couldn't have read more than two books in her life... And one of them was an autobiography... written by a ghost writer, naturally.
Hayatı boyunca en fazla iki kitap okumuş kitaplardan biri de otobiyografisiymiş.
I've seen him two or three more times in that physical incarnation.
O adamı 2 veya 3 kere daha fiziksel vücut bulmuş haliyle gördüm.
I could torture the two of you to find out who you are, how many more of you there are and what you're hoping to accomplish here.
Kimin nesi olduğunuzu öğrenmek için ikinize birden işkence ederdim. Kaç kişi olduğunuzu ve maksadınızın ne olduğunu öğrenmek için de keza.
two more minutes 21
more 1904
moreno 58
moretti 68
moreau 46
morello 30
morelli 46
more or less 614
more than you know 97
more than you think 24
more 1904
moreno 58
moretti 68
moreau 46
morello 30
morelli 46
more or less 614
more than you know 97
more than you think 24
more drinks 21
more tea 49
more than you 43
more than ever 118
more than you can imagine 30
more than enough 37
more than anything else 28
more than me 30
more than you'll ever know 22
more to the point 94
more tea 49
more than you 43
more than ever 118
more than you can imagine 30
more than enough 37
more than anything else 28
more than me 30
more than you'll ever know 22
more to the point 94