Open it now translate Turkish
625 parallel translation
I'll open it now and read it.
Şimdi açıp okuyacağım.
Shall we open it now?
Şimdi açsak mı?
Well, I guess I can open it now.
Sanırım şimdi açabilirim.
You can open it now, Tanna.
Artık açabilirsin Tanya.
Open it now.
- Aç şunu.
Don't open it now.
Şimdi açma.
Open it now, will you?
Aç şunu artık!
- Let's open it now!
- Hadi açalım!
Min Joo Open the door! Open it right now!
Kapıyı aç, lütfen!
Gaston, let's open it right now.
Gaston, onu hemen şimdi açalım.
- I know now it was open.
- Açık olduğunu şu an biliyorum.
- I'm going to open it right now.
- Hemen açacağım.
Now it's open rebellion one time after another.
Şimdi ise birbiri ardına isyanlar çıkıyor.
Now, open it up.
Şimdi de aç.
Hate is something that can feed on itself for only so long. Don't worry about me. This fight with Miles is in the open now, and it's my fight alone.
Benim için endişelenme,... Miles'a karşı bir savaş başlattım,... bu yalnızca benim savaşım.
Now it will open.
Şimdi açılacak.
Now open it up!
Şimdi açın onu!
If it depended on me, Monsieur Danglard could open the show now.
Eğer sadece bana bağlıysa, Mösyö Danglard gösteriye başlayabilir.
I suppose you'd like me to open it up right now, huh?
Sanırım kapıyı hemen açmamı istersin değil mi?
Come on now. Open up. It's Pinky.
Haydi aç kapıyı, ben Pinky.
Come on, now, and open it.
Hadi açsana.
Now open that safe and be quick about it.
Şimdi şu kasayı aç ve çabuk ol.
It's the open sea now.
Şimdi açık denizdeyiz.
It's not going to be open now.
Şimdi de açılmayacak.
So now, as i unwrap, i want you to keep your eyes open, and i want you to describe to me the various shadings of light as you perceive it.
Anlıyorum. Bandajları açarken, gözlerinizi açık tutmanızı istiyorum. Işığın farklı gölgelerini nasıl görüyorsanız bana tarif etmenizi istiyorum.
It's out in the open now.
Dışarı çıkmanızın zamanı geldi.
Now open your eyes and look at it hard!
Şimdi gözlerini aç ve iyi bak!
Come on, now, open it.
Hemen aç.
Now open it.
Artık aç şunu.
Now, look... if you think I'm unsuitable, let's have it out in the open.
Şimdi dinleyin. Uygun olmadığımı düşünüyorsanız bunu açıkça söyleyin.
You said to bring it out in the open. Now it is.
Onları açığa vur dedin, ben de vurdum.
When I broke it open, I found Miguel where you see him now and Maria with a gun in her hand.
Kapıyı kırıp girdiğimde, Miguel'i şu anda gördüğünüz yerde yatarken Maria'yı da elinde silahla buldum.
Open it up now.
Şimdi aç onu.
All right, come on now, open it.
Tamam, gel şimdi, aç şunu.
- Si, Signore. But if that man's job is open now, maybe I could do it?
Ama belki bir iş için açık varsa yapabilirim.
Now, if you don't open that safe I'll get a search warrant and drill it.
Şimdi, eğer kasayı açmazsanız arama izni çıkarttırıp, matkapla açacağım.
There was an open door on the third floor, now it's ok.
Üçüncü katta açık bir kapı vardı, şimdi sorun çözüldü.
I'm doing a big renovation right now. - It'll open in the spring. - Mm-hm.
Şu anda tadilatta, ilkbaharda faaliyete geçecek.
If there was a way, I'd do it but if I open up that well now there's some that'll come and take this place apart piece by piece.
Eğer bir yolu olsaydı yapardım ama bu kuyuyu şimdi açarsam bazıları gelip burayı yerle bir edecektir.
Now, you keep it open!
Onu açık tut!
Please open your eyes, you've had enough sleep now, it's morning.
Lütfen gözlerinizi açın. Yeterince uyudunuz, sabah oldu.
Please open your eyes now it's light.
Sabah oldu lütfen gözlerinizi açın.
Now that it's out in the open... that the world knows who Elmyr is and what he's done... and now that Elmyr accepts it and says to the world...
Ama şimdi herşey ortaya çıktı... artık Elmyr'in ne yaptığını herkes biliyor... ve Elmyr de bunu kabul edip tüm dünyaya...
Used to have to do the 100 yards through there and back again, but now we can just sort of open it and... it isn't working as well as it usually does. Ha!
Eskiden 100 metre arkaya koşup geri geliyorduk... ama şimdi kapıyı açıyoruz ve... genelde çalıştığı gibi çalışmıyor.
I want you to get up right now and go to the window open it and stick your head out and yell :
Hemen şimdi kalkın, pencereye gidin camı açın, kafanızı dışarı çıkarıp haykırın :
She knew when to open her mouth and when to keep it closed. Now, her girl, Jersey...
Bakın... kız ağzını nezaman açması ne zaman kapatması gerektiğini iyi biliyordu.
Now open it.
Şimdi, vanayı açın.
Hey, open up in there, goddamn it! No, don't go now.
Kapıyı açın geri zekalılar!
- Come on, now, open it!
- Haydi. Aç şunu!
Now open it!
Aç şunu!
Now after the Governor heard what happened tonight, he authorized Dr. Rogers to open it.
Vali bu gece olanları duyduktan sonra, Dr Rogers'ı dosyayı açması için yetkilendirdi.
open it 1442
open it up 264
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now i'm 51
now you know 219
open it up 264
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now i'm 51
now you know 219
now it's my turn 140
now that i think about it 142
now is the time 102
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now it's mine 27
now go 556
now that i think about it 142
now is the time 102
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now it's mine 27
now go 556
now is not the time 119
now i 66
now i get it 126
now you listen to me 140
now's not a good time 92
now go home 47
now tell me 164
now come on 347
now listen up 51
now let's see 22
now i 66
now i get it 126
now you listen to me 140
now's not a good time 92
now go home 47
now tell me 164
now come on 347
now listen up 51
now let's see 22