English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ R ] / Real or not

Real or not translate Turkish

442 parallel translation
" They don't care whether it's real or not,
" Gerçek olsun, olmasın, umursamazlar,
Real or not, it's the same sentence.
Gerçek veya değil, cezası aynı.
Was it real or not?
Gerçek miydi, değil miydi?
Which are you this time, real or not?
Gerçek misin, değil misin?
Real or not...
Gerçek ya da değil...
Come on, you want this to look real or not?
Gerçek görünmesini istiyor musun?
I wonder a little, if he's for real or not?
Gerçek o mu, değil mi merak ediyorum.
You are so anxious to know he is real or not. Sure your purpose is to find out the real Asia the Invincible.
Ama sanırım anladım... onu bulmak için onun kılığına girdin, değil mi?
I don't care if it's for real or not.
Canım evlenmek istemiyor!
Whether we do it for real or not is beside the point.
Gerçek ya da sahte, artık hiç bir önemi yok.
It's your choice to believe in it or not, but this is real, so...
İnan ya da inanma ama bu gerçek yani...
"... oil wells, shipping or real estate. " Not interested?
- "Üzgünüm ama ne petrol kuyuları ne denizcilik şirketleri ne de gayrımenkullerle ilgileniyorum".
Believe it or not, Silk Thread, a real collector's item.
İster inan, ister inanma, İbrişim ; gerçek bir koleksiyon parçası.
I don't have any real folks. My sister wouldn't know if I came in or not.
Kız kardeşim evde miyim, değil miyim, fark etmez bile.
THEY SHOULD NOT BE SEEN TO REPRESENT REAL PEOPLE OR EVENTS.
GERÇEK KİŞİ VE OLAYLARLA BAĞLANTILARI YOKTUR.
I dont know if you know it or not... but this place is a real kind of hangout for people in show business.
Biliyor musun bilmiyorum ama bu yer gerçek anlamda yapımcıların takıldığı bir mekandır.
At this moment, he can't make up his mind whether or not he should become a real monkey.
Şu an itibariyle, gerçek bir maymun olup olmayacağına henüz karar vermemiş.
Spare our son Sancho no hardship or danger... but teach him also that peace, not war, is the real task of a king.
Oğlumu tehlikelerden ve sıkıntılardan koru. Ve ona savaşı değil de barışı öğret. Bir kralın gerçek görevi olan barışı...
She's not especially beautiful or intelligent or sincere... but she is a real woman.
O çok güzel, akıllı, dürüst değildir..... ama gerçek bir kadındır.
Hallucination or not, it was certainly real enough to you.
Sanrı ya da değil, senin için yeterince gerçekti.
I'm still not sure if it was real or a dream.
Gerçek mi rüya mı emin değilim.
Clues which may or may not lead to the real crime he's planning.
İpuçları onun planladığı eylemi gösterebilir de gösteremeyebilir de
And if you feel real pain or not in wanting to inflict pain on me.
Gerçekten acı çektiğinizi yahut bana acı çektirmek isteyip istemediğinizi bilemem.
But those people are crazy. Or they're not real atheists.
Ama bu insanlar ya delidir, ya da gerçekten ateist değillerdir.
The real point of what I'm saying is, when I appear not to be talking, don't go nipping out to the kitchen, putting the kettle on, buttering scones, or getting crumbs and bits of food
Söylediklerimin asıl ana fikri şu, konuşmadığım zaman hemen mutfağa kaçıp çayı koymayın böreği yağlamayın, üstüne çaydanlık konan şu yuvarlak, kahverengi hasır nihaleden ekmek kırıntılarını çıkarmayın.
I'll tell you whether or not it's real.
Gerçek olup olmadığını söyleyeyim.
Hey, now. Now, how do we know whether or not this is real?
Sahte olmadığını nereden bileceğiz?
I will check whether you're a real virgin or not.
Bakalım gerçekten bakire misin.
The important distinction to make when you're talking about... the genuine quality of a painting... is not so much whether it's a real painting or a fake.
Bir resmin hakiki kalitesinden bahsediyorsak... asıl idrak edilmesi gereken şey... aslında gerçek mi taklit mi olduğu değil,
Socks, I don't know if I've got a real story here or not.
Socks, buradan gerçek bir hikaye çıkarıp çıkaramayacağımı bilmiyorum.
Next ya dice up, not chop up, some onions and some celery... and ya mix'em in real even so that... you don't get a big bite of onion or somethin'when you're eatin'it.
Sonra da biraz soğan ve kerevizi küp halinde doğra, rendeleme ama... ve hepsini karıştır... öyle ki yerken ağzına yoğun soğan tadı gelmesin.
I give a damn if or not he's the real Zhao Wuji
Aslında gerçek Zhao Wuji kim olduğu önemli değil
It'll divine whether or not you're going to be a real man.
Gerçek bir erkek olup olmayacağını haber verecek.
As you may or may not know, I am, as they say very heavy into real estate.
Belki biliyorsun, belki bilmiyorsun... emlak işine girdim.
We're not sure if the memories are real or made-up.
Anılarımızın gerçek mi yoksa uydurma mı olduğundan emin değiliz.
You guys have been real good to us, criminals or not.
Suçlu olsanız da olmasanız da bize çok iyiliğiniz oldu.
All I'm saying is that until we can develop some more information, you'd be real wise not to lock yourself into a particular defense... or a particular person.
Benim bütün söylediğim, biraz daha bilgi edinene kadar, tedbirli davranıp kendine özel bir koruma tutman lazım, ya da özel bir kişi.
The real rulers of the State... are unknown, faceless manipulators... who, because they are not known... are able to wield power without let or hindrance.
Devletin gerçek yöneticileri bilinmiyor kim olduğu belli olmayan işleticiler. Kim oldukları blinmediği için... Gücü izinsiz ve engelsizce kullanabiliyorlar.
Sometimes I feel I'm not a real person, but a bird or an animal in unsuccessful human guise.
Bazan gerçek değilmişim gibi hissediyorum, bir kuş ya da insan kılığında başarısız bir hayvan.
Would that mean I'm not a real man or...
Yani bu benim tarzım değildir.
The only real question is whether or not they'll actually attack.
Asıl soru, gerçekten saldıracaklar mı?
And whether other people believe you or not, You know i'm real.
Diğer insanlar inansa da inanmasa da, sen benim gerçek olduğumu biliyorsun.
Midnight... a time... for something awful, something evil... something real... or not.
Gece yarısı... Zamanın birinde... Korkunç şeyler, şeytani...
Something real, or not, Case?
Gerçek olan, ya da olmayan şeyler, Case?
I just saw something, and I have no idea if it was real... if any of you would've seen it or not.
Az önce bir şey gördüm ama gerçek miydi ya da içinizden biri onu gördü mü bilmiyorum.
My real name is Quincy, and I'm not too fond of that name, so people call me Q, or Gee-Q, you know, like a nickname, abbreviation?
Gerçek adım Quincy. Ve isim meraklısı biri değilimdir insanlar bana Q ya da GQ derler, bilirsin takma isim, kısaltma gibi.
We're not analysing the media on Mars, or in the 18th Century, or something like that. We're dealing with real human beings who are suffering, and dying, and being tortured, and starving because of policies that we are involved in.
Bunlar türün karakteristik özelliklerinden olup insan zihninin genetik yapısında kodlanmıştır tıpkı bilgisayardaki makina dili gibi.
The real McCoy. Not like Paul Whiteman or the Kliquot Club Eskimos.
Real McCoy, şey gibi değil, Paul Whiteman ya da Kliquot Club Eskimoları.
Them does not matter whether real or fake.
Gerçek ya da oyun olması ne fark eder? Onlara göre aynı şey.
It's not just, you know, a real narrow fixation or anything.
Yani öyle dar bir saplantı yok.
Ridiculous or not, Scott, for Charlie, this isn't some dream. It is real.
Saçma ya da değil, Charlie için bunlar rüya değil gerçek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]