Really big translate Turkish
3,700 parallel translation
It's a really big deal for the mascot to be asked on the band trip.
Bu maskotluğunu yaptığım grup için büyük bir olay.
- Jenna, this is a really big deal.
Jenna, bu çok önemli bir mesele.
You said you have a really big project?
Gerçekten büyük bir projem var demedin mi?
It's a really big project.
Bu gerçekten büyük bir proje.
A house with a love affair ( sounds a bit similar to " pin wheel ), a house with really big space..
Bir aşk ilişkisi eviyle ( çarkıfelekle sesteş ) gerçekten geniş bir ev...
A house with a love affair, a house with really big space.. such things!
Bir aşıklar evi, bir çok geniş ev.. gibi şeyler!
We can't keep him here unless he's chained to something really big.
Onu büyük bir şeye zincirlemeden burada tutamayız.
Some people just like nice stuff, even people with really big penises.
Bazı insanlar güzel şeylerden hoşlanabilir kocaman aleti olanlar bile.
That's a really big deal, Frankie.
Bu çok büyük bir şey Frankie.
A really, really big deal.
Gerçekten çok büyük bir şey.
That's a really big deal.
Gerçekten büyük bir şey.
A really big deal!
Gerçekten büyük.
I swear, it's something really big...
Yemin ederim, çok büyük bir şey.
He's really big!
Kocaman birisi!
There's a bed that I saw... And it's really big and handsome.
bayağı büyük ve tatlı.
I wanted people to remember that it was a really big part of Peter Parker's motivation initially.
Bunun Peter Parker'ın baştaki motivasyonunun büyük bir parçası olduğu hatırlansın istedim.
This is really big.
Bu cidden çok büyük.
It's a really big promotion.
Büyük bir terfi aldım
She's really big!
Çok büyük!
Dad's idea of saving humanity is to build a really big concrete box, put everyone in it, and then wait at the door with guns until we grow old and die.
Babam insanlığı kurtarmak için dev beton bir kutu yapmayı, insanları içine doldurup kapısına silahlı adam dikip ölene dek insanları orada tutmayı düşünüyor.
So, anyway, uh she starts to bring up this really big weird-looking painting up the stairs.
Evet, her neyse... Merdivenlerden gerçekten kocaman, acayip bir tablo çıkarmaya başladı.
- They're really big fans, Dad.
- Hem de nasıl hayranlar, baba.
This is a really big, big night for us, you understand?
Bu bizim için büyük bir gece, anlıyor musun?
I was wondering, you know, women who have really big breasts,
Büyük memeli kadınlar görünce merak ediyordum.
It looks like something really big went through there.
Buradan büyük bir şey içeriye girmiş gibi görünüyor.
I've got something really big to tell you and you're not gonna like it.
Sana söylemem gereken çok önemli bir şey var ve sen bundan hiç hoşlanmayacaksın.
But it was really a big hit.
Bu gerçekten büyük bir başarı.
You can really tell we're in the big city now.
Artık büyük şehirde olduğumuz belli oluyor.
Really... big plans.
Gerçekten büyük planlar.
For making you hear bad words, for giving you so big a wound, I'm really sorry.
Senden kötü sözler duymak sende bu kadar büyük bir yara açmak gerçekten özür dilerim.
But besides these big things, is there anything really petty?
Peki bu büyük şeyler dışında, ufak tefek bir şey yok mu sahi?
Save face because she's losing so big, I imagine. I don't really blame her.
İtibarını kurtarmak için olsa gerek çünkü tam bir hezimete uğrayacak.
None of us can hope to know all of the human story but it does help to have the big picture because it's really the story of who we are now, our own ancestors'long walk, the tiny things that changed the world... EXPLOSION .. nature biting back, old glories, winners... and losers, truth seekers and astonishing discoveries...
Hiç birimiz insanlığın tüm hikayesini bilmeyi umut edemeyiz... ancak bu büyük resmi görmeyi sağlayacak... çünkü bu kim olduğumuzun gerçek hikayesi, atalarımızın uzun yürüyüşü, dünyayı değiştiren küçük şeyler... doğanın keskin dönüşü, eski zaferler, kazananlar ve kaybedenler,
Trust me, I know, it's a big change, but I really believe our father would approve.
Farkındayım, bu büyük bir değişim ama eminim babam da onaylardı.
( Sizzling continues ) You should really hear grandpa Big Mike tell it.
Bunu Koca Mike'tan duymalısınız.
One of the things in the "big bang episode" that I really love is that it's this episode that's exploring this incredibly complex timeline and all these things are happening and it gets really complicated.
"The Big Bang" bölümündeki şeylerden biri de inanılmaz karışık bir zaman çizgisini keşfetmeyi çok sevdim bir sürü şey oluyor ve her şey çok karmaşık oluyor.
It's quite a sad story, actually, because I'm a big fan of ascots, And I had one before the show started and I can't really wear them anymore.
Aslında üzücü, çünkü ben boyunbağlarını severim, ve dizi başlamadan önce de bir tane vardı ama artık giyemiyorum.
And I'm really proud of this scene because it's something that in a movie this big and has this many effects there's a lot of pressure to just keep driving through and to stick to the lines and be really rigid.
Bu sahneyle çok da gurur duyuyorum çünkü bu büyüklükte ve bu kadar çok etkisi olan bir filmde oynamaya devam etmek ve repliklere sadık kalarak katı olmak için bir baskı vardır.
It really makes you wonder, "Maybe we've got something " about the whole picture, the big picture, totally, totally, totally wrong. "
"Belki de tüm resimle, büyük resimle ilgili tamamen yanlış bir şeyler bulmuş olabiliriz." diye düşündürüyor.
This is the really very, very big-scale question which the LHC is going to push us in one way or the other.
Bu BHÇ'nin o ya da bu sebep gözetmeksizin bizi içine çektiği çok büyük ölçekte bir sorudur.
It's really not that big of a deal.
Çok önemli değil.
Big Jim realizes that maybe Barbie's not really the guy to be on his team.
Big Jim Barbie'nin belki de bu takımda gerçekten olamayacağını düşünür.
If these stars are really us, then we have to go to the same spot on the big dome.
Eğer yıldızlar gerçekten bizimleyse, o zaman büyük kubbenin altında aynı noktaya gitmemiz lazım.
He wrote a letter to Wolcott Gibbs, the editor, where he took the'New Yorker'to task for not really publishing major, big short stories.
Editör Wolcott Gibbs'a mektup yazarak New Yorker'da yayımlanan öykülerin büyük, değerli olmadıkları söyledi.
In 1961, the big media really pulled out the big guns.
1961'de baskın medya, silahlarını çekti.
He really is flying, Paul, and he looks so good here, making his big return to the Tour de France.
Resmen uçuyor Paul. Fransa Bisiklet Turu'na büyük dönüşünde muhteşem görünüyor.
I have a big exam to get into Law School soon and I really should be studying, but... in truth...
Yakında Hukuk Fakültesi'ne girmek için önemli bir sınavım var ve gerçekten çalışıyor olmam gerek ama doğrusu...
It's a big summer for all of us, really.
Esasında bu hepimiz için büyük bir yaz olacak.
Working all those crap markets all over the country, trying to make it big, and now... I have a chance to really reach people.
Ülkenin her köşesinde bu lanet piyasada çalışıp büyük bir şey yapmak, şimdiyse insanlara gerçekten ulaşabilme şansım var.
Gosh, talking to you really reminds me of talking to Nikki just right to the big, heavy stuff, no kidding around.
Tanrım, konuşman bana Nikki'yi hatırlatıyor elinden gelenin en iyisini yap ortalıkta boş yere dolanma.
Listen, babe... You know they say it's really important not to make big, life-altering decisions right after a loss.
Dinle bebeğim bir kayıp yaşadıktan sonra hemen tüm hayatını değiştirebilecek kararlar vermemek gerekir derler.
bigger 168
big boy 334
biggs 33
big boss 30
bigfoot 77
bigelow 48
big dick 21
big dawg 29
big boobs 16
big baby 17
big boy 334
biggs 33
big boss 30
bigfoot 77
bigelow 48
big dick 21
big dawg 29
big boobs 16
big baby 17
big deal 484
big dog 53
big sis 22
big dreams 16
big tits 22
big brother 249
big sister 51
big guy 599
big man 275
big smile 86
big dog 53
big sis 22
big dreams 16
big tits 22
big brother 249
big sister 51
big guy 599
big man 275
big smile 86
big shot 103
big mouth 60
big daddy 45
big day tomorrow 56
big day 142
big family 19
big surprise 103
big bird 28
big head 76
big momma 19
big mouth 60
big daddy 45
big day tomorrow 56
big day 142
big family 19
big surprise 103
big bird 28
big head 76
big momma 19