English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Send her away

Send her away translate Turkish

237 parallel translation
Diana baring... why did i send her away?
Diana Baring. Neden onu uzağa gönderdim?
Oh, if you could send her away it would simplify everything
Oh, eğer onu uzak bir yere gönderirsek, her şeyi kolaylaştırmış oluruz.
If it happens again, we'll have to send her away from the institute.
Böyle bir şey tekrar ederse onu kurumdan göndermek zorunda kalırız.
I'm afraid we've got to send her away.
Maalesef onu evden uzaklaştırmamız gerek.
Send her away if you must.
Eğer onu göndermen gerekiyorsa gönder.
We can't just send her away.
Onu öyle gönderemeyiz...
I guess I can see to it that she's transferred, but... not to tell her why... send her away without any explanation...
Onun mekan değiştirmesini sağlayabilirim, herhalde. Ama nedenini ona açıklamamak... Bir açıklama yapmaksızın onu göndermek.
- They'd send her away again.
- Islahevine geri yollarlar çünkü.
Why did you send her away?
Neden onu gönderdin?
He had a nanny since he was born, up until six months ago, then George decided to send her away :
Doğumundan bu yana dadısı vardı. Altı ay önce George artık dadıya gerek... olmadığına karar verdi ve onu kovdu. Belki ondan bu kadar gergindir.
I'll send her away someplace to a good school.
Onu uzakta iyi bir okula göndereceğim.
Send her away.
Gönder onu.
We'll send her away with full honors.
Onu tüm onuruyla gönderiyoruz.
Think we should send her away?
Onu kaçırmamızı mı istiyorsun?
Now we'll have to send her away because she's acting jealous.
Şimdi onu göndermek zorundayız kıskançlık yapıyor çünkü.
Just send her away for the night, if you're so worried.
Elbette. Eğer bu kadar endişeleniyorsan onu bu gece dışarı gönder.
Send her away?
Dışarı mı göndereyim?
Said we have to send her away to a — To a sanitarium.
Görüşmenin sonunda onu sanatoryuma göndermemiz gerektiğini söylediler.
I have to talk to you, send her away
Konuşmamız lazım, yolla onu!
Crazy Annie, they had to send her away.
Deli Annie, onu benden uzaklaştırmak zorunda kalmışlardı.
She said that if I really loved her, I'd send her away and sleep with the other two.
Onu gerçekten seviyorsam öteki ikisiyle yatacağımı söyledi.
But they had to send her away.
Ama onu uzaklara göndermek zorunda kaldılar.
Send her to the devil! Send her away!
Şeytan, onu yollamış.Onu uzaklaştırmış!
- We need to send her away on holiday.
- Onun talile göndermemiz lazım.
Maybe it was stupid of me to send her away.
Belki onu göndermek benim aptallığımdı.
And if I've got kids, and the oldest one is bowlegged from rickets, I can't send her away somewhere.
Ve çocuklarım varsa ve en büyükleri raşitizmden bacakları çarpıksa onu başımdan başka bir yere savamam.
Send her away.
Gönderin onu burdan.
And, as he brought her here, he can send her away and kill her anytime he wants.
Ve, onu buraya getirdiği gibi, geri de yollayabilir ya da istediğinde öldürebilir.
Give her some money and send her away!
Ona biraz para ver ve onu başından sav!
I had to send her away to live in the city! I had no choice.
Kızı şehre yollamak zorunda kaldım, başka şansım yoktu.
We have to send her away.
Onu buradan göndermeliyiz.
Sorry, I'll send her away now.
Özür dilerim, gönderiyorum hemen.
Really, please send her back right away.
Lütfen onu hemen geri gönderin.
She even threatened to send Kitty away where I could never see her again.
Kitty'yi uzaklara yollamak ve onu asla görememekle tehtit etti beni..
You must always send them away quietly.
Onları her zaman çabucak göndermelisiniz.
It's very difficult for a woman to send her husband away on their 10th anniversary... especially when he speaks as beautifully as you do.
Onuncu yıldönümlerinde, kadının kocasını başından atması çok zor bir olay hele ki koca senin gibi güzel konuşuyorsa.
Every July, when the heat became unbearable they would send their wives and children away.
Her Temmuz, hava sıcaklığı dayanılmaz olduğunda kadınlarını ve çocuklarını uzağa gönderirlerdi.
Because if I did... that would mean that you were real... that you belonged to me... and that they couldn't take you away from me... whereas now they can send you away... and leave me to wonder if I'll ever see you again... or whether I may wake up... and find I'd dreamed you.
Çünkü takarsam bu senin gerçek olduğun bana ait olduğun ve seni benden ayıramayacakları anlamına gelirdi. Oysa şimdi seni uzaklara gönderip, beni acaba bir daha görebilecek miyim acaba her şey bir düş müydü, diye merak içinde bırakabiliyorlar.
Send her to me right away.
Hemen gönderin onu.
How far away you were or... how long it had been since you had seen her... she would send you a money order for $ 25 with the same sweet message :
Ne kadar uzakta olsan veya onu görmeyeli ne kadar zaman geçmiş olsa da 25 dolarlık havale gönderir, bir de hep aynı hoş mesajı...
Keep away from her Send for Chino
Ondan uzak dur, Chino'yu çağır
Take her away, and send me the results of the autopsy.
Kızı götürün, otopsi sonuçlarını istiyorum.
I'll send her to you right away.
Onu sana gönderiyorum hemen.
One of the men you're gonna send away tomorrow killed her husband.
Yarın göndereceğiniz adamlardan biri kocasını öldürdü.
As far away as I could send her, since we don't own Scotland.
İskoçya bizim olmadığından onu gönderebildiğim kadar uzağa gönderdim.
Just get her an abortion and send Iwashita away
Bir an önce ona kürtaj yaptır ve Iwashita'yı kov.
Give her the 30 bucks and send the other two away.
Ona 30 dolar ver ve öteki ikisini yolla.
I can feel your daughter watching us like a dog. Why don't you send her away?
Kız kardeşinin bir köpek gibi, bizi izlediğini hissedebiliyorum.
He never had a woman he didn't send away screaming.
Her kadın ondan bağıra çağıra ayrıldı.
To take Candice away from her at this stage... could send Nola over into the deep end.
Bu aşamada Candice'i ondan alırsan, Nola'yı bir çıkmaza sokabilirsin.
Preston, send the people away!
Her yer yanıyor. Preston, adamlarını uzaklaştır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]