English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Send her up

Send her up translate Turkish

222 parallel translation
Send her up, Burkitt.
Daha yukarı Burkitt.
Okay, send her up.
Tamam, yukarı gönderin.
Shall I send her up?
Ona izlettirebilir miyiz?
Send her up.
Yukarı gönderin.
SEND HER UP HERE AFTERWARDS.
Onu biraz sonra buraya gönderin.
Will you send her up to room...?
Onu da odaya gönderir misin?
Send her up some canned food.
Konserve yiyecek ver gitsin.
Send her up, too.
- Ve yemeği de siz getirin.
Well, send her up.
Gönder gelsin.
Well, send her up anyway.
Yine de onu gönder.
Yeah, send her up.
Evet, yukarı yolla.
Send her up to no. 5.
Onu 5 numaraya gönder.
- Send her up?
- Göndereyem mi?
Send her up
Yukarıya gönderin.
But why did you send her up to see me?
Büyükanneni neden bana gönderdin?
When she gets done up there, send her up to my office.
Buradaki işi bitince ofisime gönder.
Let's send for her to come up.
Onu yukarı çağıralım.
Sure, send her right up.
Yukarı gelsin.
Call up Hattie Carnegie and tell her to send over a black lace nightgown to Toots Malone, Mammoth Hotel.
Hattie Carnegie ara ve ona Mammoth oteldeki Civciv Malone'a dantelli bir gecelik göndermesini söyle.
And I pray to him not to send you a son... for he'll only grow up to torment you... and let you die every Sunday afternoon... just as you are dying now.
Tanrıya tıpkı senin şuan da acı çektiğin gibi... her pazar günü... onunda acı çekip kahrolması için... dua edicem.
- Send her up.
- Yukarı gönderin.
Tell her to send up my helmet.
Söyle ona miğferimi getirsin.
He had a nanny since he was born, up until six months ago, then George decided to send her away :
Doğumundan bu yana dadısı vardı. Altı ay önce George artık dadıya gerek... olmadığına karar verdi ve onu kovdu. Belki ondan bu kadar gergindir.
It's up to the commanders to select the targets, brief the companies and send Intelligence a daily assessment of damage done.
Şu andan itibaren her bölük karşısındaki Alman bölüğüne geceleri vur-kaç taktiği düzenleyecek. Tabur komutanlarına bildirilsin, bölükler uyarılsın, hedefler seçilsin.
If either of them begins to look peaked, I'll send up smoke signals.
Her hangi birine bir şey olursa, dumanla mesaj yollarım.
Because if I did... that would mean that you were real... that you belonged to me... and that they couldn't take you away from me... whereas now they can send you away... and leave me to wonder if I'll ever see you again... or whether I may wake up... and find I'd dreamed you.
Çünkü takarsam bu senin gerçek olduğun bana ait olduğun ve seni benden ayıramayacakları anlamına gelirdi. Oysa şimdi seni uzaklara gönderip, beni acaba bir daha görebilecek miyim acaba her şey bir düş müydü, diye merak içinde bırakabiliyorlar.
It will all be there next year, they'll send another party up in the spring.
Oradaki her şey baharı bekleyecek, yeni grubu o zaman gönderirler.
- Send up blankets, gear, everything.
- Battaniyeler, giyecek, her şeyi.
- Look. If they find he's married to the parasite daughter of an American capitalist, they'll send him up for 20 years.
Diğer her şeyi bırak, eğer onun bir Amerikan kapitalistinin kızıyla evlendiğini duyarlarsa onu 20 yıl içeri atarlar.
We won't send you up there completely in the dark, Jim.
Seni oraya her şeyden habersiz körü körüne yollamayacağız, Jim.
You draw up the papers, give her everything, and I'll send you the address where you can send the bill.
Fatura adresini yollarım. Howard geri dön. Bir içki daha içelim.
Why don't you just lock her up and send me on my way?
Neden onu zindana atıp, beni yoluma bırakmıyorsunuz?
If she shows, send her right up.
Eğer gelirse, hemen yukarı yolla.
I'm going to call my mama, tell her to send some up.
Annemi arayıp biraz bir şeyler göndermesini isteyeceğim.
I think it'd be wise to send someone to back her up who is a little more jelled.
Destek olarak biraz daha aklı başında birini yollamak mantıklı olur.
Go up to her like you don't know her and send her into the back bedroom.
Onu tanımamış gibi yanına git ve arka odaya gitmesini söyle.
The male vampire is collecting life energy... but he has to send it through her to get it up to the collector.
Erkek vampir yaşam enerjisini topluyor ama kıza aktarabilmek için toplayıcıya göndermek zorunda.
Robbie, Baby wants to send her leftover pot roast... to Southeast Asia, so anything you don't finish, wrap up.
Robbie, Bebek kalan Rostoların Güney Asyadaki aç çocuklara gönderilmesini istiyor bu yüzden herşey bitmeden onları paketlermisin
She asked me to send up toilet articles and left with the man who called her.
Odaya banyo malzemesi göndermemi söyledi. Sonra da onu arayan adamla çıktı.
Ring up Madame Rainbow and tell her to send over some of her girls!
Madame Rainbow'u ara ve kızlarından birkaçını göndermesini söyle!
I'll send her right up
Onu yukarı gönderirim.
Companies send him all over the world hooking up these complex systems.
Şirketler, karmaşık sistemleri kurması için onu dünyanın her yerine gönderiyorlar.
I can set you up and send you back here any time I want.
İstediğimde seni kapana kıstırıp her an buraya geri gönderebilirim.
- Send up the usual coffee.
- Her zamanki kahveden gönder.
Send up the usual coffee...
Her zamanki kahveden...
we send these up every day.
Bu her gün gönderdiğimiz bir araç.
Pick up her trail and send word as soon as she's entered her home valley.
Onu izini bul ve haber sal Evinin olduğu vadiye girer girmez.
And I'll send someone to pick up your girlfriend and bring her here to the command centre.
Ben kız arkadaşını alıp buraya getirmesi için birini yollarım.
The same setup that I used to send that message to your... whatever it is up in orbit.
yörüngedeki her neyse Benim ona mesaj göndermek için kullandığım düzenek...
- You send some hardheaded rock whore up here and she- - - Hey, hey, hey, hey!
Buraya kemik kafalı bir kaltak gönderirsen her şeyi mahvedebilir.
Can you just send someone up and down 76 and check every rest stop?
Birini 76'ya gönderip her yeri aratabilir misiniz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]